1•acı•

1.3K 34 2
                                    

Bölümü okumadan önce tarihi yazalım lütfen
başladığım tarih·01•01•2020🔗
paylaştığım tarih·30•01•2020

leverina

#Billie Eilish-Bad Guy

🌙

Göz kapaklarım büyük bir acı ile aralanırken etrafın bulanık görüntüsü yavaşça netleşmeye başlıyordu. Harelerim pürdikkat içinde bulunduğum siyahlarla döşenmiş odada gezinmeye başladığı sırada başımda hissettiğim şiddetli ağrıyla inleyerek elimi başıma bastırdım.

Tanrım...

Bu nasıl acıydı!?

Sanki beynimin içinde tepişen bir şeyler vardı... Gözlerim bulunduğum odayı incelemeye devam ederken elimdeki kesikleri fark ettim ve beraberinde ellerim alnımdaki yara bandında gezindi. Bunlar da nesiydi? Neredeydim ben? Başımdaki ağrı gitgide şiddetini arttırırken beni düşüncelerimden alan kapının açılma sesi duyuldu ve beraberinde de geri kapanışı. İrislerim hızla kapıya dönerken içeri giren adamla içim bilinmezlikle doldu. Kim olduğuna dair hiçbir fikrim olmadığı bu adam uyandığımı fark ettiği an hızlı ve sert adımlarla yanıma geldi. Sert çehresi, ifadesiz yüzü ve çatık kaşlarının altından parlayan koyu kahve hareleri ile bana bakan bu yapılı adamın kim olduğuna dair bir fikrim olmamasıyla beraber neden bana düşmanıymışım gibi baktığını bilememem de ayrı bir meseleydi.

"Sonunda uyanma şerefini gösterdin küçük."

Sert sesi ve kendinden emin konuşmasıyla yutkunmaya çalıştım fakat başaramadım. Boğazımda da tıpkı başımda olduğu gibi bir ağrı mevcuttu. Cümlesinin sonuna bir şey daha ekleyecek gibiydi, fakat devamı gelmedi. Onun susmasıyla yattığım yerden dikleşmek isteyerek kalkmaya çalışırken başımdaki şiddetli ağrı bir kere daha inlememe sebep oldu.

Ne olmuştu bana böyle?

Karşımda alaylı ve bir o kadar da sert gözlerle beni izleyen hareler durumumdan zevk alır gibiydi. Başımdaki ağrı her an şiddetini arttırırken bu acıya daha fazla dayanamayacağımı fark ederek susuzluktan kurumuş dudaklarımı araladım.

"B-bana..."

Sesimin çıkmamasıyla öksürerek kendimi toparlamaya çalıştım. "Başım çok ağrıyor, bana ağrı kesici verebilir misin?"

Hala aynı ifadesizlikle ve aynı zamanda da bir şeyleri çözmeye çalışan bir ifadeyle bana bakıyordu. İrisleri hiçbir şey söylemeden bana bakmaya devam etti ve daha sonra herhangi bir cevap dahi vermeden arkasını dönerek kapıya ilerledi. Çıkmadan önce mırıldanarak söylenmesiyle boğazımdaki acıyı umursamadan korkuyla bir kez daha yutkundum.

"Sen daha çok acı çekeceksin küçük şeytan."

🔗

Uzandığım yerden gözlerimi tavana dikmiş aldığım derin solukların arasında düşünüyordum. Az önce kendimi biraz daha toparlanmış hissederek kalkmıştım fakat kapının kilitli olmasının verdiği öfke ve hayal kırıklığıyla geri yatağa dönmüş yatıyordum. Yarım saat kadar önce gelip uyandığımı gördükten sonra geri giden adamsa daha sonra hiç gelmemişti. Ben de bir umut ağrı kesici ilaç getirmeye gittiğini düşünmüştüm oysaki...

Çıkmadan önce söyledikleri bir kez daha canlandı zihnimde. 'Sen daha çok acı çekeceksin küçük şeytan.' Küçük şeytan... Yatağa girdiğim andan beri gerçekten doğru mu duydum diye düşünüyordum fakat çok net bir şekilde duymuştum. Bunları düşünmekten neden burada olduğumu sorgulama fırsatım bile olmamıştı. Gerçekten, neden buradaydım ben? En son dün gece-

Aklıma dolan dün gece yaşananlar zihnimdeki tüm o boş soruları bir anda yok etti. Dün gece...

Tanrım...

Aldatılmıştım.

Gözlerim büyük bir hızla dolduğu gibi aynı anda yaşlar boşalmaya başladı. Bugün Mert'in doğum günüydü ve ben dün gece onun evine sürpriz yapmaya gitmiştim. Bilmiyordum ki asıl sürpriz bana olacaktı...

Evinin anahtarı bende de vardı ve gece yarısı doğum gününü ilk kutlayan ben olabilmek için evine gitmiştim. Aramızdaki ilişki biraz farklıydı evet, mesela birbirimizi pek kıskanmıyorduk ya da kısıtlamıyorduk. Fakat yine de aramızda bir saygı vardı.

En azından ben öyle sanıyordum...

Evinin yedek anahtarını bana vermişti, bir de, istediğin zaman gel, senden gizli bir şeyim yok benim demişti p•ç. Onları basmıştım. Şerefsiz herifi sarışın bir sür•ükle basmıştım. Gözlerimden akan yaşların sebebi onu sevmem ya da ona deli gibi aşık olmam değildi, ona alışmam ve salak yerine konmuş olmamdı. Başımın ağrısı da aldatılmış olmamı hatırlamamın üzerine göz yaşlarımın tuzu biberi olmuştu sanki...

Hıçkırmalar eşliğinde, yatakta cenin pozisyonu aldım ve çok geçmeden uyuyakaldım.

🔗

"Uyan! Uyansana lan!"

Kulağıma dolan bağırtılar eşliğinde kolumdan sertçe çekilmemle uykumdan uyanıp, kolumu koparmak istermişcesine sıkan adama şaşkınlıktan irileşmiş, ağlamaktan şişmiş ve uykudan yeni uyanmanın verdiği mahmurlukla anlamsızlığın birleştiği bal gözlerimi diktim. Ağlamaktan kızarmış olduğunu tahmin ettiğim gözlerimin acısı, yeni uyanmanın da vermiş olduğu mahmurlukla tekrar kısılırken karşımdaki adamın konuşması dikkatimin bir kez daha ona odaklanmasına sebep oldu.

"Oyun mu oynuyorsun kızım sen! Hafıza kaybıymış, kazaymış! Ben senin o ufacık beynini si•eyim!"

Ettiği küfürle gözlerim irileşirken sözlerine bir mânâ yüklemeye çalışıyordum fakat hayır, hiçbir mantıklı açıklama yoktu. Beni ayağa kaldırdığı gibi sertçe duvara sırtımı yaslaması bir olmuştu. Ne yaslaması? Bildiğin duvara vurmuştu bedenimi! Ağzımdan acıyla bir çığlık yükselmesi ve belimin ağrısıyla gözlerimin dolması bir olmuştu. Tanrım bu adamın derdi neydi!? Ben daha fazla ne olur diyemeden iri ve kemikli elleri boğazïmı sertçe kavramıştı. Nefes alamadığımı hissettiğim an ellerimle bileklerini çekmeye çalıştım fakat kıpırdatamamıştım bile! Nefes alabilmek için verdiğim çaba doğrultusunda ağzımdan garip sesler çıkıyordu. Lanet herif öyle sıkı tutmuştu ki gözümden düşen iki damla yaş onun eline doğru düşmüştü.

"Sen Karen, senin ayakların benim sınırlarımı ihlal etti! Gözlerin şahit olmaması gereken şeylere şahitlik etti! O ufacık beyninle işlerime burnunu sokma cesareti gösteren sen, hafızan düzelene kadar burada, benim yanımda, benim gözetimimde olacaksın!"

Boğazımı bırakmasıyla yere çöküp öksürükler eşliğinde derin derin nefesler dolduruyordum içime. Ciğerlerim nefes almanın vermiş olduğu rahatlığı yaşarken bir yandan da yanıyorlardı sanki. P•ç herif ise kapıyı çarparak çıkıp gitti.

Tabi beni içimdeki boktan düşüncelerle bırakarak.

***

Yeni bölüm için 100 okunma

BW

📌Okuyucu arttıkça bölümler uzun olacaktır. Hayalet olarak kalmayın, kendinizi belli edin canlarım♥

Sizi seviyorum

ESARET+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin