Hani vardı ya küçükken oynadığımız logo parçaları ki ne çok severdim oynamayı, güzel evler yapmayı, araba yapmayı ... Şimdi bizi parçalayıp yatağın altına atıyorlar, canı istedikleri zaman çıkartıp oynuyorlar. Ki yatağın altı çok karanlık! Ve ben karanlıktan hiç korkmam! Peki şimdi ben ne yapıyorum? Ne istiyorum? Diye kendime şu sıralar çok soruyorum '' Hayatımda Bir şey eksik ve o eksik olan şey beklide benim '' Diyorum. Yanlış cevap çıkıyor. Sanırım diz kapaklarım dan öpülmeye ihtiyacım var belki 'de avuç içimin okşanmasına, sonra evim diyebileceğim güzel bir yüreğe... Belki yatağın altı aydınlanır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yol Uzun
Historia CortaKedilerimin en sevdiği zaman güneşin perdeden zorla girmeye çalıştığı saatlerdir. Benim saatim zamanın derinliklerin de kayboldu vakit artık çok geç demek yerine, her seferinde kendimi zamanın içinde neşemle oynarken buluyorum. Neşe beni terk ederse...