on bir

653 65 25
                                    

"Ne yapacağımız hakkında hiçbir şey yok kafamda. Her şeyi planlayacak kadar aptal aşık değilim."

Öyleydim, yalan söyleyip kendi gururumu kurtarmak daha mantıklı geliyordu.

"Hmm, aslında benim senle yapmak istediğim çok şey var. Utanmadan söyleyebilirim, ben planladım."

Jaemin hep cesur olmuştu zaten.

Hala aynı parkın çevresindeydik. O benim elimle oynuyordu. Aynı zamanda kaldırıma attığı bir bacağı ile de ileri geri yavaşça geliyordu. Bu hareketini çok seviyordum, sürekli yerinde duramayan bir hali oluyordu ne zaman mutlu olsa.

Tabii ki dediği şeyin saçma olduğu kısmı da vardı. En büyük saçmalık sevgilisi varken bunları düşünmesiydi. Gerçekten beni sevdiğine emin olacaksa da dobralığımla da olmasını isterdim.

"Sevgilinle bir şey yaparken 'Ah keşke bunu Renjun ile yapsaydım.' mı diyordun?" Sırıtarak söyledim. Acı çektiğim zamanların da intikamını almalıydım.

Hiçbir şey canını acıtmayacakmış gibi duruyordu. Buna bile güldüyse...

"Keşke sadece onunla iken olsaydı, Renjun ben kimle olsam senin hayalini kuruyordum."

Bu lafları fazla inandırıcıydı. Kafam deli karışmıştı.

Ben sonu olmayan bir çukura gidiyordum yavaş yavaş.

"O zaman ne yapacağız bugün?" Konuyu hızla değiştirmesiyle ben de düşüncelerimi geride bırakarak cevap verdim.

"Klasik bir gün nasıl geçiyorsa öyle geçsin. Yemek yiyelim, ders çalışalım. Tek fark vücutlarımızın birbirimize olan tutumları olsun." Dudağını ısırdı. Beni belimden kavradı ve kendine çekti.

"Vücutlarımız." Yüzlerimiz arasında santim vardı ve ben ona daha da yaklaşıyordum. O ise ben yaklaştıkça uzaklaştı, ani bir hareketle boynumu öptü. Belime elleri öylesine hakimiyet kurmuştu ki bir anda kendimi bir kuş tüyü gibi hafif hissetmiştim.

Onun beni öpmesi içimdeki her şeyin alt üst olmasına neden olmuştu.

"Jaemin."

Son olarak omzuma bir öpücük kondurduktan sonra yüzünü bana döndü.

"Seni seviyorum." Hiçbir şey demedi ve ben de devam ettim.

"Ve beni bırakma ihtimalinin getirdiği korku bütün benliğimi sarsıyor. 'Genç Werther'in Acıları'nı okuduğumda yazılan her satırı sen ve bende buldum. Tek fark Lotte'nin bu aciz aşığı sevme ihtimali vardı bizim hikayemizde... Benim inancımı bu kadar yükseltip beni bir anda boşluğa bırakma bu yüzden. Lütfen."

Genç Werther'in Acıları Goethe tarafından yazılmış bir romandı. Genç Werther'in aşık olduğu Lotte'ye yazdığı notlar. Döneminde bu kitabı okuyan genç aşıklar Werther'in duygularını o kadar benimsiyorlarmış ki okuduktan sonra intihar eden bir nesil yaratmışlar.

"Okumadım kitabı."

"Biliyorum. Belki bir gün okursun diye söyledim." Hayır, belki bir gün okursun diye söylemedim Jaemin, dediklerimdeki mesajı anlamak için kitabı okumana gerek yoktu. Sen sadece kaçmayı seçtin.

Ama ben sadece mutlu olmak, fazla düşünmek istemiyordum. Kendimi teslim etmiştim sana.

Kolumu koluna soktu. Boşta kalan eliyle de burnumu sıktı.

"Fazla tatlısın." Kolumu sevme huyu vardı. Bu bana özel olmasa da en çok benleyken bu huyu ortaya çıkıyordu. Sadece kollar değil aslına bakarsanız. Bütün vücuduma dokunmaya, tenin tene değmesine bağımlıydı.

Kollarımda gezdirdiği elleri nihayet avuç içlerimi buldu. Jaemin'e yeşil manalı bir isim vermelilerdi. İnanmazsınız ama dokunduğu her yer sanki yeşeriyordu. Ellerimde açan çicekler karnımdaki kelebekleri ayartıyordu. Dokunduğu yerlere akın eden o "kelebekler" yüzümü gülümsetiyordu.

Onun beni böylesine etkilemesi haksızlıktı.

Ellerimde olan elleri yüzümün gülümsemesinden sonra yanaklarıma geçti.

Yanaklarıma gelen elleri vakit kaybetmeden öpmüştüm. İçime kokusunu delilerce çekmiştim.

Bunların hepsi gerçekleşirken gözleri hep gözlerimdeydi. Gözlerinde ateşi görebiliyordum. Dudaklarını ısırmasını sağlayan hem huzursuzluk hem de şehvet veren bu bakışmayı biliyordum. Ama ben bu bakışmaya daha çok dayanamazdım.

Bu sefer ona yaklaşan ben oldum. Bir iki adım ona doğru giderek vücutlarımızı birleştirdim. Sürekli rota değiştiren eller belimdeydi.

Gözlerimi kapadım ve sadece sarıldım. Öylesine sıkı sarılıyordum ki kollarımdaki kaslar varlıklarından gurur duyuyorlardı.

"Renjun."

"Burdan gidelim." Sesindeki cürretkarlığı buram buram sezmiştim.

İlk planımız bu olacaktı demek ki.

Gidelim Na Jaemin.

flex your way out [ renmin ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin