Telefonumdan gelen bildirim sesiyle ile okuduğum sayfayı bitirerek diğer sayfanın üstüne ayracı koydum.
Jaemin: Buluşalım
Saat 10'da her zaman gittiğimiz parka gel.Okuduğum şey beni şaşırtmıştı. Yaklaşık bir buçuk haftadır Jaemin ile doğru düzgün konuşmuyorduk. Sadece birbirimize selam veriyorduk. Belki de beni özlemiş ve konuşmamamızın ne kadar saçma olduğunu söylemek istiyordur.
Saate baktım. Daha saatin on olmasın kırk beş dakika vardı. Hazırlanmaya başlamalıydım. Evimden parka gidişim zaten yarım saat civarı sürüyordu.
Üstüme rahat bir tişört altıma sürekli giydiğim eşofmanı giyerek aileme seslendim.
"Ben çıkıyorum, belki geç kalırım." Nereye gittiğimi, kiminle olacağımı öğrendikten sonra görüşürüz diyen anneme ben de el salladım.
Çok uzun olmayan bir yürüyüşten sonra bahsettiği parka varmıştım. Ne konuşacağımız hakkında meraklıydım.
Tek başına hep oturduğumuz kamelyada oturan Jaemin'i görünce gülümsedim. Onun bize ait olan bir yerde görmek mutlu etmişti. O çok güzeldi. Dudakları, saçları, her şeyi beni çıldırtıyordu.
"Hey!" Geldiğimi fark ettiğinde oturduğu yerden kalktı ve bana sarıldı. Ani gelen bu sıcaklıkla olduğum yerde kalmıştım. Ona özel kokusunu içime tekrar çekiyor olmak, bütün vücudumu rahatlatmıştı. Tanrım, Jaemin'e çok aşıktım. Bunun yanında ona ihtiyacım vardı. Sarıldığımız an vücudum sanki beklediği şeye ulaşmıştı.
"Seni çok özledim Renjun." Bir şeye morali bozulmuş gibiydi, benle ilgili olmadığını sezebiliyordum.
"İyi misin Jaemin?" Kafasını iki tarafa doğru salladı. Yanakları sallanmıştı aynı zamanda. Bu görüntüye kalbim tıpkı bir dondurma gibi erimişti. Onu alıp sadece sarmalamak istiyordum.
"Sorun ne?" Kalbimin deli gibi çarpmasını susturmak istiyordum sadece. Jaemin ile göz teması kurmaktan çok korkuyordum. Onun gözlerinde kaybolmaktan korkuyordum.
"Dohyun sorun. Beni sevdiğini söylüyor ve sürekli sorun çıkarıyor." İşittiğim cümleyle kalbimde bir acı hissetmiştim. Daha önce çok kez hissettiğim bir acı. Bu çocuk nasıl bu kadar aptal olabilirdi?
"Bana yardım et, bu konuda moralim çok bozuk. Sanki ilişkimizin her günü daha da yoruluyorum. Evet, onu seviyorum ama bazen de ikilemde kalıyorum." Nefesini verdi, beklemeden konuşmaya devam etti.
"Sizle olmam konusunda bile sorun çıkarıyor. Ona zaman ayırmadığımı söylüyor, senle çok konuşuyormuşum mesela. Saçma, senin neyini kıskanabilir ki?" Bu farklıydı. Evet, Jaemin onu sevdiğime asla imkan vermiyordu.
"Beni mi kıskanıyor?" Başını hafifçe salladı. Kız haklıydı kıskanmakta ama bunu hissetmesi çok ağırıma gitmişti. Belli miydi ona karşı olan duygularım. Üstüne benim herkes kızlardan hoşlandığımı düşünüyor. Kimseye bu konuda açılmadım, nasıl anlayabilir?
"Ama ben onu mu yoksa seni mi seçeceğim konusunda çok kararsız kaldım."
Duyduğum cümleyle ellerimle oynamayı kestim direk yanımdaki çocuğa döndüm. Ağzım istemsiz açılmış, gözlerim "neler diyorsun sen?" moduna geçmişti. Bu konuda ikilemde nasıl kalabilirdi?
O, ise sadece omzunu silkti.
"Bana öyle bakma, bazen onu haklı buluyorum çünkü senin yanında kimseyle hissetmediğim şeyleri hissediyorum. Renjun, sana hiç olmadığım kadar dürüst olacağım." Kafamı salladım. Ne diyeceği hakkında çok meraklıydım. Üzüleceğime emindim.
"Renjun bazen hoşlandığım kişi sanki Dohyun değil de sensin gibi. Biliyorum bana kızma. Öyle bir şey düşündüğüm yok. Ama senle olmak Dohyun ile olduğum zamandan daha iyi olmak demek. Senle hep mutlu oluyorum." Jaemin'in bugün ağzından çıkan her şey beni şaşırtıyordu. Benden hoşlandığını mı düşünüyordu? Ellerim heyecandan titremişti. Bu konuşma nereye gidecekti, çok merak ediyordum.
"Senleyken endişeli değilim Renjun. Senle kimseyle olmadığım kadar rahatım. Sana bu dünyadaki her şeyden çok güveniyorum."
Jaemin, bu sözleri söylediğinde kalbim duracakmış gibi oldu. Bugün ne çok duygu değişimi yaşamıştım onun sayesinde.
"Ama bu duygular bir sevgilim varken yanlış geliyor. En çok ona değer vermek istiyorum. Kendimi anlamaya başladığım zaman tekrar konuşalım olur mu? Şu an böyle devam ettirmek istemiyorum arkadaşlığımızı."
Na Jaemin, kalbimi bu kadar kırmamalısın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flex your way out [ renmin ]
Hayran Kurgusevmek, bir dakika;kavuşmak, bir ömür [najaemin.huangrenjun] sevenaugust2019, first page sevenaugust2020, ending page