Naughty Cat Jenlisa

Kanıtlayacağım!#1#

Jennie'den...

Sanki gerçeklikten yoksundum. Kelimeler kifayesiz kalıyordu onun yanıda. Susuyordum. Konuşamıyordum. Bana ilk soru sorduğunda aşık olmuştum daha ona.

Sabah yine alarmımla uyandım. Kahretsin ki beni evde uyandıracak biri yoktu. Hizmetçiler Dışında!

Ailem büyük "Chanel" şirketinin sahibiydi. Fakat onlar çoğunlukla Çin'deki şirkette oluyordu. Bundan dolayı onlarla ayda bir falan görüşebiliyordum. Koskoca evde ben ve hizmetçiler vardı. Ama onlar odama gimiyorlardı. Daha doğrusu giremiyorlardı. Ayağa kalkıp yine her zaman ki gibi herkesi baştan çıkartmak için siyah chanel boğazlı kazağım ile dar eteğimi giymiştim. Kırmızı rujumu dudaklarıma sürmüştüm. Saçlarımı açık bırakıp uçlarını dalgalı yapmıştım. Her neyse. Günlük işlerimi halledip aşağıya indiğimde bana kahvaltı hazırlıyorlardı.

" Size kaç defa diyeceğim? Perşembe günleri sabah kahvaltımı etmeden çıkıyorum diye?"
"Üzgünüz efendim bir daha olmaz"
"Umarım"

Sırtımdaki çantayı yere bırakıp, beyaz rengi şişme montumu üstüme geçirdim ve çantamı tekrar koluma alarak dışarı çıktım. Şoför beni dışarıda bekliyordu. Ama bugün kızlarla bir yerlere gideceğimiz için ben tek gitmeye karar verdim. Siyah spor Porsche arabama bindim. Okula varıp arabayı bahçeye park ettiğimde her zamanki gibi bakışlar üzerimdeydi. Bana el sallayan Rose'yi görmemle, yavaş ve zarif yürüyüşümle yanına ulaştım.

"Ah günaydın chae"
"Günaydın jen"
" İlk dersimiz ne?"
" Edebiyat"
"Siktir!"
"Ah evet bence de siktir!"
" Sabah sabah edebiyat mı? Öğk kusucam galiba"
"Bende"

İsteksiz adımlarımızla sınıfımıza gittik. Tabii ki sınıfa giderken kız erkek fark etmeksizin chae ile üzerimde yüzlerce bakış vardı. Bizi okulun kötü kızları olarak biliyorlardı. Ama bunun çok önemli bir nedeni vardı. Bu konuyu sonra konuşalım.
Sınıfa girip her zamanki orta ve en arkadaki yerimize geçtik. Edebiyatta en iyi bendim. Ama sınıfta. Fakat ders bana istemsizce sıkıcı geliyordu. Pekala yalan söylüyorum!

Ders bana sıkıcı falan gelmiyordu. Sadece o lanet derecede seksi olan edebiyat hocamızla göz göze gelip etkilenmemek için çok fazla çaba sarf ediyorum.ders zili çaldığı gibi içeriye bir adet seksi, vücut hatlarını belli eden bir elbise giyen Lalisa Manoban namı değer Edebiyat öğretmenimin sınıfa girmesiyle sessizlik olmuştu

Herkesin ona ağzının suyu akarak bakması artık çok normaldi. Hızlı adımlarla masasına doğru ilerledi ve elindeki dosya ile çantasını masaya bıraktı. Fakat o çanta Chanel'di. Ve benim tasarımımdı. Şirketin kuruluş yıldönümü için bir çanta tasarlamıştım. Tek üretimlik! Ve onu koskoca Lalisa Manoban mı almıştı? Bunu bir cesaretle gidip ona soracaktım. Derse başladı ve son on dakikasında sınıfa bir soru sordu.

Aşk nedir?" diye sordu. Sınıf pür dikkat onu dinliyordu. Kimse el kaldırmadı. Okulun bad girl'i kaldıracak değildi herhalde diymi?
Ama bakışlar benim üzerimdeydi. Lanet olsun ki sınıfta en iyi edebiyat bendeydi. Bana döndü ve adımlarıyla önümde durdu.

" Jennie? Cevaplamak ister misin?"
Ayağa kalktım ve ona bakmaya başladım. Okuldaki herkesin aşık olduğu kişiyle karşı karşıyaydım.
Tam konuşacaktım ki sözümü böldü. Sözleriyle şoka uğramıştım.