Naughty Cat Jenlisa

#7# vous avez prouvé

Gözlerimi açmak istemiyorum.
Çünkü uyandığımda seni yanımda görememekten korkuyorum.
Ama kokunu hissedince,
Kimse kapatamıyor sana bakmak için açtığım gözleri...

Pislik alarmım ve yine bölünen bir rüya ile gözlerimi araladım. Uyandığımda Lisa aynanın karşısında makyajını yapıyordu. Kıpırdanmamı duymuş olacak ki bana doğru döndü. Ona zar zor açabildiğim gözler ile bakıyordum. O ise bana sırıtmamak için elinden geleni yapıyordu.

"Günaydın"
"Gün aymadı"
"Kalk hadi Jennie. Okula geç kalıcaz"

Sıçtırrr ben okulu unuttum. Rose'ye haber vermeyi unuttum. Aya hızlıca kalktım ve koltukta duran okul formamı giymek için soyunmaya başladım. Sonra Lisa'nın burada olduğunu hatırlayıp utandım. Üstümde şu an sadece südyenim ve kilodum vardı. Ona yavaşça döndüm ve bana hayranlıkla bakan bir adet Lisa buldum karşımda.

Sonra utandığımdan arkamı tekrar döndüm ve giyindim. Aynanın karşısına geçtim ve onun tarağını kullanarak saçımı güzelce taradım. Oda bu süre zarfında aşağıya inmiş kahvaltı hazırlıyordu. Biraz makyaj yapıp onun her zaman kullandığı, eşi benzeri olmayan hera kırmızı rujunu sürdüm. Ve o her zamanki klasik dağıtma hareketini yapıp kendime son bir kez aynada baktım. Güzel olmuştum. Kapının yanında duran Chanel sırt çantamı çantamı alıp aşağıya indim. Mutfaktan kokular geliyordu. Bende mutfağa gittim.

Kahvaltıyı çoktan hazılamıştı. Ek olarak krep yapmıştı. Sofraya oturdu ve bana bakmaya başladı. Ben kapıya sağ kolumu yaslamış bir şekilde onu izliyordum.

"Sofraya gelmeye ne dersin Bebeğim?"
"Ah dalmışım"

Hemen masaya oturdum ve yemeye başladık. Bu krepler inanılmazdı. Her zamanki gibi...

"Beğendin mi?"

Ağzım tıka basa doluyken konuşmaya çalıştım.
"Çok lezzetli"
"Afiyet olsun"

Kahvaltımızı bitirdik ve ayakkabılarımızı giymek için kalktık.
Kapının önünde siyah converse ayakkabılarımı giyerken o çoktan giymiş beni izliyordu. Bende giyip ona döndüm.

"Yemek yerken rujun silinmiş Jennie"
"Ahh çok mu belli?"
"Evet"
"Gidip yenisini sürersem geç kalırım. En iyisi silmek"
"Hayır dur"
"Ne oldu?"
"Ben bir yöntem biliyorum."
"Neymiş?"
"Bu"

Dudaklarımla dudaklarını birleşti ve beni derin bir öpücüğe hapsetti. Neredeyse nefesimiz tükenene kadar öpüşmüştük. Benden ayrıldı ve bana gururla baktı.

"İşte şimdi oldu"

Ben şokun etkisinden hala çıkamamıştım.  O ise hızlı adımlarla siyah Range Rover'ının yanına gidip arabaya bindi. Bende hemen yanındaki koltuğa bindim. Arabayı çalıştırdı ve okula sürmeye başladı.

"Seni okula yakın bur yerde indireceğim. Kimsenin anlamaması lazım. Ayrıca okulda çok belli etmememiz gerekiyor. Anlaşıldı mı?"
"Anlaşıldı Lisa."
"Ha bu arada bana okul için Bayan Manoban demen lazım. Üzgünüm."
"Alışkınım" diyip kıkırdadı. Yaklaşık bir 5 dakika sonra okula yakın bir yerde durdu.

"Burada in. Zaten dersiniz benimle. Geç kalırsan sıkıntı olmaz"
"Tamam görüşürüz"
"Görüşürüz"

Bana doğru yavaşça eğildi ve dudaklarını dudaklarıma deydirdi. Bende aceleyle arabadan indim ve giderken ona el salladım. O son gaz giderken bende hızlı adımlarla okula gidiyordum.