Keder ve yas tutma arasındaki farkı anla.
Kitabın dediğine göre keder, sevdiğin biri öldüğünde içinde ne hissettiğinmiş.
Boşluk hissi, üzüntü, kızgınlık, kendini suçlama, bazen rahatlama...hepsinin birleşmiş hali.
Başa çıkabilmem için biraz fazla gibi görünüyor.
Yas tutma ise kederini göstermekmiş.
Ağlamak, ölüm hakkında konuşmak, bunun hakkında yazmak, yastıkları yumruklamak...
Birini kaybeden herkes kederlenirmiş ama sadece yas tutanlar gerçekten iyileşip hayatlarına devam edebilirmiş.
Ben hiç ağlayamadım H.
Bunun için kendimi suçluyorum.
Cenazende bile ağlayamadım, bazı insanlar o kadar da üzgün olmadığımı düşünüyor.
Oysa biliyorsun ki içten içe ölüyorum.
Ama ağlayamıyorum.
Göz yaşlarımı teker teker silecek biri yok çünkü.
Göz yaşlarımı bile teker teker sevecek bir sen yoksun.
Yapamıyorum.
Belki de bu, gittiğini kabullenmek istemediğim içindir.
Hâlâ bir gün kapımızdan içeri girip beni sımsıkı saracakmışsın ve her şeyin iyi olacağını fısıldayacakmışsın gibi hissediyorum.
Her kırık yerimden öpüp bir daha asla üzülmemem gerektiğini, çünkü bunun seni de üzdüğünü söyleyeceğin günü umutla bekliyorum.
Yasını tutamam H, bu sana gerçekten elvada demek olur.
Bunu bize yapamayacağımı biliyorsun.
Belki de bu adımı da atlamayalım.
Zira sana ikinci kez veda etmeyi kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Oh, bir de...
Eğer aptalca bir şekilde unuttuysan diye söylüyorum;
Asla seni düşünmemezlik yapmıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
healing your grieving heart |l.s.|
Fanficharry bu çirkin dünya'ya veda etti ve louis bununla baş edemiyor. au; harry artık louis'nin yanında değil ve louis bu acının üstesinden gelebilmek için çok sevdiğiniz birini kaybettikten sonra nasıl hayatta kalabileceğinizi adım adım gösteren bir ki...