4- remember the person who died

159 32 28
                                    

Ölen kişiyi hatırla.

Sanırım şaka yapıyorlar, şaka yapıyor olmalılar. O yüzden şuan gülüyorum.

Seni hatırlamamı söylüyorlar H, ama zaten aklımdan bir saniye bile çıkmıyorsun, bilmiyorlar, bilemezler.

Yediğim her yemek seni hatırlatıyor.

Bir zamanlar birlikte yaptığımız yemekleri şimdi tek başıma yapıyorum. Berbat oluyorlar, yiyemiyorum.

Hâlâ yemek yaparken her tarafı batırıyorum.
Tek fark; aptallıklarıma gülüp, beni sevgiyle öpüp sonra da ortalığı toparlamakta yardım edecek bir sen yoksun.

En sevdiğin yemekleri yapıyorum.

Bir kaba koyup mezarının başında tek başıma yiyorum.

Sanki toprağın altında değil de yanı başımda oturuyormuşsun da piknik yapıyormuşuzcasına seninle konuşuyorum.

Her dinlediğim şarkı seni hatırlatıyor.

Hâlâ en sevdiğimiz şarkıları dinleyip salonumuzda dans ediyorum.

Tek fark, dans ederken belimi sıcacık kavrayıp kulağıma beni ne kadar sevdiğini fısıldayacak bir sen yoksun.

Dışarıdan gören biri beni deli sanabilir kolayca.

Ama bilmiyorlar H, ben orada senin hayalinle dans ediyorken sen gittiğinden beri hiç olmadığım kadar mutlu olduğumu bilmiyorlar, bilemezler.

Her yeni çıkan şarkıda aklıma geliyorsun.

Yine senin yanına gelip seninle şarkıyı dinliyorum.

Arada mırıldanıyorum da; sesimi sevdiğini biliyorum.

Her gördüğüm insan seni hatırlatıyor.

Herkeste senden bir şeyler arıyorum.

Senden parçalar bulmak umuduyla tüm gün şehri gezip yeni insanlarla tanışıyorum.

Sen yanımdaymışsın gibi hissetmek için yeni yerler keşfediyorum; senden bir şeyler bulmaya çalışıyorum.

Bu umutsuz bir arayış H.

Yeşil gözlü insanlar buluyorum. Ama hiçbiri seninkinin tonu kadar güzel değil.
Hiçbiri senin gibi bakmıyor.

Senin gibi gülen kişilerle tanışıyorum, onların yanında durmak istiyorum. Ama hiçbirinin gülüşleri bana mutluluk vermiyor.
Hiç kimse aslında senin gibi gülemiyor.

Dedim ya işte; senden parçalar bulmaya çalışmak umutsuz ve imkansız bir arayış.
Çünkü kimse sen değil H, kimse sen gibi olamaz.

Seni kaybettim ve bir daha geri kazanamayacağım, bunun bilincindeyim.

Gördüğüm her kedi seni hatırlatıyor.

Sen kedileri çok severdin.
(Geçmiş zaman eki... Hiç bu kadar acı verebileceğini düşünmemiştim.)

Kedilerin, çoğu insandan daha iyi ve anlayışlı olduğunu söylerdin.

Alerjim olduğu için hiç kedi alamadık, özür dilerim.

Gördüğüm her kedi gözlerimin yaşarmasına sebep oluyor, ama alerjiden dolayı değil.

Yolumun kesiştiği her kedinin yumuşakça kafasını seviyorum, çünkü sen hep öyle yapardın.

Senin gitmiş olman kedilerin suçu değil.

Senin yerine ben seviyorum onları, yokluğunu hissetmesinler diye.
Ben zaten yeterince hissediyorum.

Yazdığım her şey senin hakkında.

Senin hatıran yaşasın diye nefes alıyorum.

Her tanıştığım insana seni anlatıyorum.
Sonsuza dek yaşayabilesin diye.

Yani demem o ki H, seni hatırlıyor ve hatırlatıyorum.

Seni unutmak imkansız geliyor. Ki zaten öyle.

Senin gibi bir insanı unutmak Tanrı'ya haksızlık olurdu.

Nefes almıyor olabilirsin ama her zaman kalbimde, aklımda ve tüm bedenimdesin.

Gittiğim her yere, tanıştığım her insana senden parçalar bırakıyorum H; hatıralar.

Kilometrelerce ötede toprağın altında değil, her yerdesin.

Artık hep benimlesin.

healing your grieving heart |l.s.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin