Cowboy//Chanbaek

14

Gece karanlığı çökene kadar yol aldılar. Eyerin üstünde kemikleri sızlayacak saatler boyu gittikten sonra bile Chanyeol dimdik ve hareketsizce oturuyordu. Baekhyun kollarını onun gövdesine sımsıkı sarmıştı.

Dizginleri çekip gemin Kaptan'ın ağzının yumuşak yanlarını germesine sebep oldu.

"Burada kamp kuruyoruz." dedi Chanyeol.

"Bu..." Sağır edici bir silah sesi Baekhyun'un sözünü böldü. Kaptan homurdanıp hırıltılı sesler eşliğinde yan tarafa tökezledi.

"Lanet olsun!" Chanyeol, Baekhyun' u belinden kavrayıp eyerden atladı. Baekhyun çamurun içine yüzüstü battı.

Kan.

Baekhyun'un aldığı tek koku buydu şimdi. Bir an ne olduğunu anlayamadan ata baktı, sonra aniden gerçekler kafasına dank etti.

"Neredeyiz biz?" diye haykırdı panik içinde.

"Kanlı Geçit'te." Chanyeol dirseklerinin üstünde birkaç santim ilerleyip ölen atın şişen karnının üstünden nişancıyla aralarında siper gibi kullanarak etrafına bakındı.

Baekhyun bir anda dünyasının başına yıkıldığını hissetti.Kanlı Geçit.

Bir erkek sesi yağmur damlarının altında yankılandı.

"Chanyeol! Teslim ol ya da seni öldüreceğiz!"

Baekhyun çamurun içinde güçlükle sürünüp onun yanına gitti. Chanyeol'un yüzünü ıslak, kirli ellerinin arasına alarak onu kendine bakmaya zorladı.

"Buradan gitmelisin. Min Yoongi bu."

"Seni bırakamam. Kayalıklara birlikte gideceğiz." Baekhyun başını iki yana salladı. Gözyaşları gözlerini yakarak yanaklarına aktı ve soğuk yağmura karıştı.

"Anlamıyorsun...Kitapta sen burada öldün. Hemen kaç, git."

"Kanlı Geçit," dedi Chanyeol usulca. "Evet, buradan bahsetmiştin... Min Yoongi burada olduğumu nereden biliyor?"

"Kyungsoo," dedi Baekhyun hiç tereddüt etmeden. "Başından beri Min Yoongi ile anlaşma içerisindeydi.Sen... öldükten sonra çetenin başına Kyungsoo geçecek."

"Piç kurusu." diye tısladı Chanyeol.

"Hadi Chanyeol.Yoksa yanındakini de öldürmek zorunda kalacağım."

"Kaçmalıyız şimdi."

"Ama sen burada ölüyorsun Chanyeol." Baekhyun şimdi çığlık atıyordu, çığlık atıp ağlıyordu ve umursamıyordu.

Chanyeol ona sert ve çaresiz bir öpücük verdi."Her iki şekilde de öleceğim Baekhyun...Üçe kadar sayıp ayağa kalkacağız ve hızla kayalıklara doğru koşacağız tamam mı?"

"Tamam." Bu kelimeyi söylerken canı yandı, adeta ruhundan kopmuş gibi çıkmıştı ses.

"Bir... iki..."

"Evet Chanyeol," diye haykırdı Min Yoongi. "Teslim olmak için otuz saniyen var."

"Üç." Chanyeol ve Baekhyun ayağa fırlayıp döndü ve kayalıklara dorğu hızla koşmaya başladılar.

"Piç kurusu!" diye bağırdı Yoongi. "Kaçıyorlar."

Silah sesleri tekrar yükseldi ve mermiler etraflarında saçıldı. Baekhyun arkasına baktı. Üç atlı iyice yaklaşmıştı.Baekhyun nereye gittiklerini görme çabasıyla gözlerini kırpıştırdı.

"Buraya." Chanyeol onu kayalıklardaki bir çatlağa doğru çekti. Kocaman, ıslak kumtaşı duvarlar etraflarını sarmıştı ve onları rüzgarın şiddetinden koruyordu. Chanyeol onu kollarına aldı ve kesik kesik nefes alıp verirken kayalıklara yaslandı.

"Chanyeol?"

"Affedersin Baekhyun. Düşündüm de belki..."

Baekhyun geri çekildi. "Ne..." Sonra onu gördü. Kocaman olmuş gözlerle Chanyeol'un göğsüne yayılan koyu lekeye şaşkınlıkla baktı.

Chanyeol vurulmuştu.

Baekhyun nefes alamıyordu.

"İyileşeceksin," de güçlükle nefes alıp vererek. "İyileşeceksin." Sesi hıçkırığa dönüştü.

"Ağlama." diye fısıldadı Chanyeol.

"Seni seviyorum," dedi Baekhyun boğuk, hıçkırıklarına karışmış bir sesle.

"Bende seni seviyorum." Chanyeol irkildi ve canını yakmış gibi görünen bir titrek nefes aldı. "Bunu unutma."

"Ölme... buna izin veremem."

Bakışları o kadar hüzünlü, o kadar aşk doluydu ki Baekhyun'un yüreği parçalandı.

"Yanında...olamayacağımı...biliyordum..." Chanyeol bir an onun elini okşadı, sonra durdu ve eli yere kaydı. Baekhyun onun elinin usulca bacağına düştüğünü fark etti. Chanyeol titrek nefesini dışarı verdi.

"Chanyeol." Baekhyun onun omuzlarını kavrayıp sertçe sarstı.

Chanyeol ona doğru eğildi, başı öne düştü.

Baekhyun'un bilmediği bir şey vardı,eğer bu rüyadan uyanmak istiyorsa gerçek aşkını feda etmeliydi.

Gecenin sesleri kesildi. Karanlığa düşüp orada yüzüyormuş gibi hissetti.Ama sonra, tıpkı daha önceki gibi bir hiçliğin içine düştü.

___

Kendinize iyi bakın ♥