1.1

820 59 33
                                    

"Aşka dair şüpheye düşersen Ron,sana ulaşmak için aştığım o koca okyanusu hatırla.Yalnızlık ve korkularla dolu olan..."

Pansy Draco'nun odasında oturmuş,sözde sevgilisinin gelmesini bekliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pansy Draco'nun odasında oturmuş,sözde sevgilisinin gelmesini bekliyordu.25 dakika geçmişti ve hala ses soluk yoktu. "Benimle dalga geçiyor." diye düşündü Pansy.
Aniden Draco'ya dönüp "Benimle dalga geçiyorsun." dedi. "Bir kanıbozuğa aşık olduğum için benimle dalga geçiyorsun."
Draco "Saçmalama" dedi. "Kan statülerini artık umursamıyorum."
Pansy güldü. Malfoy'dan bahsediyorduk,kan statüsü onun için yaşam demekti.
"Ne zamandan beri takmıyorsun kan statüsünü?" diye sordu alayla.Fakat aldığı cevap karşısında kelimenin tam anlamıyla şok olmuştu.
"Bir bulanıkla çıktığımdan beri."
Bu sırada kapı açıldı ve Hermione Granger içeri girdi.
Pansy Parkinson kendisini Slytherin'in büyük şöminesine atıp yakmak istiyordu.Nasıl olabilirdi bu?Bulanık Granger kızı nasıl Draco gibi asil bir çocuğu aşık etmişti ki kendine?
Sonra her şeyin farkına vardı ve yaşadığı aydınlanmanın verdiği şaşkınlıkla "Aşk iksiri Amortentia." diye bağırdı.Hermione ve Draco'nun öfkeli bakışları ona dönmüştü.Bazı şeyleri içinde tutmayı öğrenmeliydi.
Hermione Pansy'nin üzerine yürüdü.
"Ona aşk iksiri verdiğimi mi düşünüyorsun?Cidden mi?O kadar aşağılık olduğumu mu düşündün?"
Draco Hermione'yi kolundan yakaladı ve hızla çekip sarıldı.Kızın elinin asasına gittiğini görmüştü çünkü.Saçlarını okşayıp kafasına minik bir öpücük kondurdu.Bu Hermione'yi sakinleştirmiş ve Pansy'yi ikna etmişti.
"Anlamıyorum." diyebildi sadece. "Geçen sene onunla dalga geçerken nasıl olabilir bu?"
Draco "Ben onu hep seviyordum Pans." dedi. "Siz farkedemeyecek kadar kördünüz."
Pansy Draco'nun yatağına oturdu. "Ailen biliyor mu?Muhtemelen hayır çünkü onlar da benimle aynı şeyi düşünecek 'Senin gibi asil bir safkan nasıl olur da bir Bulanık'la aşk yaşayabilir?'"
Draco gülümsedi ve Hermione'ye daha sıkı sarıldı.
"Peki Pans,senin ailen de aynı şeyi sorgulamayacak mı? 'Nasıl olur da asil zengin ve safkan kızımız fakir ve aşağılık bir kanıbozuğa aşık olabilir?'"
Pansy hiddetle "Düzgün konuş." dedi. "Ron aşağılık değil."
Hermione'nin yüzüne kocaman bir sırıtış yerleşti. "Pansy Parkinson Ron'a mı aşık olmuş?"
Pansy "Kes sesini!" diye hırladı. "Kime aşık olacağım konusunda Hermione Lanet Jean Fıttırık Kaltak Kendini Beğenmiş Ukala Granger'in fikrine ihtiyacım yok."
Draco konuşacaktı ki Hermione dudağını büzerek "Aa," dedi. "Fikrime ihtiyacın olmayabilir ama yardımıma ihtiyacın olduğu aşikar."
Sonra Draco'nun kollarından kurtulup Pansy'ye yaklaştı. "Draco istediği için,daha doğrusu senin mutluluğunu umursadığı için,ne istiyorsan yapacağım.Ama şunu da söylemek isterim ki Ron'un zaten yazıştığı biri var.Kim olduğunu bilmiyorum ama ondan öyle hoşlanıyor ki sana bakar mı bilemem."
Pansy yıkılmıştı. "Ron'un telefonu var mı?" diyebildi. "Elbette var,hoşlandığı kıza yazabilmek için aldı,3 senedir para biriktiriyordu."
Bu detay Pansy'yi gülümsetti. Ron gerçekten aşıktı. "Peki." dedi. "Ben yine de şansımı deneyeceğim." Olmazsa aradan çekilecekti.Bu kadar...
Hermione'ye telefonu verdi ve akşam Ron'a yazmaya karar verdi.Bu sırada gelen bir mesaj sesiyle irkildi.

Billius:Bana Ron ve Hermione arasında bir şey olup olmadığını sormuştun.

Billius:Hayır yokmuş.

Pansy:İyi de bunu zaten biliyorum.

Billius:Çünkü Ronald Lavender Brown'la sevgili.

Pansy:Bok gibi bir çift olmuşlar.

Pansy:Ben uyuyacağım bana yazma.

Son mesajı da atıp çıktığında gözlerinde biriken yaşları serbest bırakıp yanağından süzülmesine izin verdi.Ron ve Lavender Brown.
Gerçekten berbatlardı.
Ama Pansy kendi gözüyle görmeden inanmayacaktı.

Yeni telefonunu çıkarıp Ron'a mesaj attı.

Bilinmeyen Numara:Selam Ron!

Bilinmeyen Numara:Küçük sürprizimi beğendin mi?

Bilinmeyen Numara:Lavender'la daha rahat konuşabilmen için aldım.

Ron:Gerçekten kimsiniz?

Ron:Neden bana bu kadar pahalı bir telefon aldınız?

Ron:Ve Lavender'ı nereden biliyorsunuz?

Ron bunu sormakta haklıydı çünkü Pansy'nin kendisinden hoşlandığına dair şüpheler düşmüştü aklına.Ve o da böyle bir yalan uydurmuştu.Bunu Billius olarak yazmıştı Pansy'ye.Başka hiç kimse bilmiyordu.Gerçek değildi çünkü.Bu yazan Pansy'ydi demek ki.
Ron haklıydı.Pansy onu seviyordu.PANSY MUHTEŞEM PARKİNSON ONU SEVİYORDU.
"Abartma" dedi iç sesi. Ron şu anda onu dinlemeyecekti. "Sen yine de Lavender'la konuş Pansy'nin tepkisini gör.Yanılgıya düşme."
İç sesine kulak vermenin bir hata olduğunu bilmesine rağmen "Tamam." dedi ve Lavender'ın yanına gitti.
"Şey...Lavender..." diye başladı söze.Lavender'in uzun kirpiklerini kırpıştırıp Ron'un üstüne atlaması bir oldu.
"Ben de seni seviyorum Won-Won"
Ardından dudaklarına yapıştı Ron'un.Ron ağlamak üzereydi. Pansy'yle hayal ettiği ilk öpücüğünü Lavender'a kaptırmıştı az önce.
Hızla odasına gitti ve yeni telefonundan ona yazan kişinin mesajlarını okudu.Onu Pansy diye kaydetmişti.Bunda bir sakınca görmüyordu.

Pansy:Ah Ron,balkabağım,Lavender ve seni bilmeyen mi var?

Pansy:Sorun değil.

Pansy:Ben senin fikrini değiştireceğim.

Pansy içindeki sürtüğe engel olamıyordu.

Pansy:

Ron:Ahh

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ron:Ahh

Ronald Weasley bu uzun tırnakları ve bu beyaz teni kesinlikle tanıyordu.Ama Pansy'nin kendisiyle oynamasına izin verecekti.Bu cadı Ron'a aşık olduğunu asla belli etmemişti ve şimdi Ron onunla biraz oynamak istiyordu.

Pansy:Fikrin değişti mi bebeğim?

Ron:Kesinlikle.

Ron:Seni istiyorum.

Pansy:O zaman bu akşam Lavender'dan ayrıl.

Pansy:Büyük salonda.

Ron:Pekala.

Pansy zafer sırıtışıyla kapattı telefonu.Mutluluğu gözünü öylesine kör etmişti ki bu kadar kolay olmasını bile sorgulamamıştı.

Billius:Pansy

Billius:İyi misin?

Billius:Senin için endişeleniyorum.

Pansy:İyiyim.

Pansy:Sadece bugün benim için biraz zor bir gündü.

Pansy Ron'a karşı hisler besliyordu evet,ve amacına ulaşmak üzereydi ama bir yanı hala Billius'la konuşmak istiyordu.
Belki de gerçek aşkı Billius'tu.Sonuçta hiç görmeden sevmişti onu.Ron'u ise tanımıyordu.Sadece görüntüsü mü büyülemişti Pansy'yi?
Pansy kararsızlığını dindirmek için uyumaya karar verdi.İyi bir uyku her şeyin ilacıydı.

𝙺𝚊𝚕𝚘𝚙𝚜𝚒𝚊| 𝚁𝚘𝚗𝚜𝚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin