2.2

430 32 8
                                    

"Seninleyken zaman kavramımı yitiriyorum Ronald Weasley.
Ah Pansy,bir de bana sor..."

Pansy Parkinson sabah erkenden uyanmıştı,bugün son sınavını verecek ve okuldan ayrılacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pansy Parkinson sabah erkenden uyanmıştı,bugün son sınavını verecek ve okuldan ayrılacaktı.Ancak Bayan Meredith'le konuşmuş ve Ron'un sınavlarının bitmesini beklerken burada kalmak için izin almıştı.
Zamanın geçtiğini anlayamamıştı bile.Burada 360 gün geçirmişlerdi ve bu dünyada 2 ay ediyordu.Pansy geri döndüğünde herkesten daha iyi olacağına emindi,kimsenin bilmediği büyüleri öğrenmişti çünkü.
Hızlıca üstünü giyindi ve kütüphaneye indi,kütüphane boştu.Zaten Halsey ve Leon mezun olmuşlardı,Jacob bugün Pansy'le sınava girecek ve mezun olacaktı.Griselda'nın buradan ayrılmaya pek niyeti yok gibiydi,Timotheé ise 3 sınavdan bilerek kalmıştı ve onları vermeden mezun olamayacaktı.
Pansy önlenemez lanetlere çalışıyordu,Hogwarts'ta lanetler öğretilmezdi,4.sınıfta Profesör Moody bir istisnaydı,ama burada epey lanet öğrenmişlerdi.
Ayrıca Pansy mesleğine de karar vermişti,asa ustası olmak istiyordu.
Burada eğitimin ilk kuralıydı asa yapmak. Bayan Meredith "Kendi asanızı kendiniz yapmalısınız,böylece size itaat eder,saygı duyar,ona hayat veren ellere hürmet eder ve büyülerinizi en iyi şekilde taşımaktan onur duyar." demişti ardından asa yapımını öğretmişti.
Pansy 6 yıldır kullandığı asasını bir kenara bırakıp kendine asa yapınca,onu daha çok sevmişti.Ron'a da yardım etmişti.Sonra çok hoşuna gitmişti asa yapmak ve asa ustası olmak istediğine karar vermişti.
Kütüphanenin kapısı açıldı ve içeri Ron girdi.
Pansy ona bakıp gülümsüyordu,gidip kızın burnuna minik bir öpücük kondurdu.
"Günaydın bebeğim."
Pansy onu tişörtünden tutarak çekti ve dudağından öptü. "Asıl şimdi günaydın."
Mutlulardı,iki aylık bu süreçte mutlu sonsuzu yaşamışlardı ve şimdi geri dönmek ikisine de çok zor gelecekti.
Kahvaltıya gittiler birlikte.Ron dışarıda kahvaltı yapmayı teklif etmişti,Pansy de kabul etmişti.
Hava sıcaktı ve deniz kenarında şirin bir mekanda oturuyorlardı.
Pansy buraya geldi geleli renklerle barışmıştı,siyah ve yeşili atmıştı üstünden.
Cadılar Bayramı'nda giydiği gibi beyaz tüllü bir elbise vardı üzerinde.
Bu evde herkesin elbisesini Griselda yapıyordu,harika bir terziydi o.İşini biraz da büyüyle buluşturunca harika sonuçlar alıyordu.
Doğrusu Pansy'nin şu elbisesine ve başındaki papatya tacına hayran kalmamak elde değildi.
Kahvaltının ortasında bir yüzük çıkardı Ron cebinden. Yüzük inanılmaz güzeldi,Griselda'nın seçtiği çok belliydi fakat Pansy farketmeden ne ara almışlardı bu yüzüğü?
Tek dizinin üstüne çöktü Ron.
"Pansy,ay ışığım,hayatım,benimle evlenir misin?" dedi.Pansy bunu bekliyordu zaten.
"Evet!" diye bağırdı. "Evlenirim Ron,evlenirim!"
Ron kızı kucakladı ve kahkahaları doldurdu tüm sahil şeridini.Herkes alkışlıyordu.Annesi öğrenirse mahvederdi ikisini de ancak Demetria Parkinson çok uzakta olduğuna göre sorun yoktu.
Sınav saati gelince eve geri döndüler,Pansy sınava girmeden önce arkadaşlarına anlattı her şeyi ve bir hatıra fotoğrafı çekildiler.
Bayan Meredith bu fotoğrafın bir kopyasını girişteki büyük panoya iğnelemişti.
Pansy sınavdan çıktığında geçtiğine emindi,içinde bir burukluk vardı,bu mutlu hikaye sona ermişti çünkü.
5 günü kalmıştı,sadece 5 gün.Dönüş zamanları yılbaşına denk gelecekti,hava bile kötüydü işte İngiltere'de.Nolurdu ki burada kalsalardı?Bu konuyu annesiyle konuşmaya karar verdi.Onu arayacaktı,2 ay sonra ilk defa...

𝙺𝚊𝚕𝚘𝚙𝚜𝚒𝚊| 𝚁𝚘𝚗𝚜𝚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin