"Gözlerinin ışığı,ay ışığında dans ediyormuşuz gibi hissettiriyor,Pans..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pansy Parkinson,buraya alışmıştı,fazlasıyla. Annesinin evinden daha sıcaktı,daha samimiydi,daha az yalnız ve tuhaf hissediyordu kendini. Yaşlı cadı Meredith'in Asabi ve Sorunlu Genç Cadılar ve Büyücüler için Bakım Evi'ydi burası. İtalya'da bir sahil kasabasında,büyük ve gösterişli bir konaktı.Meredith'in ta kendisi çatlağın tekiydi ve iyi bir insandı.Pansy'nin annesinin aksine. 8 çocuk,2 görevli ve Meredith birlikte kalıyorlardı. Burada kalan çocukların hiçbiri sorunlu değildi,asıl sorun ailelerindeydi. Timotheé Pansy'nin oda arkadaşıydı,oldukça sevecen ve konuşkan bir çocuktu.Pansy buraya gönderilmesinin sebebini duyunca şaşırmıştı,ailesi onu buraya piyano çaldığı için göndermişti. Bu oldukça saçma bir sebepti. Tim,burada hem özgürce piyano çalabiliyor hem de büyücülük eğitimini eksiksiz bir şekilde tamamlıyordu. Buranın eski okulu Durmstrung'tan daha iyi olduğunu bile söylüyordu. Pansy buraya ait olabilirmiş gibi hissediyordu. Daha geleli 5 gün olmasına rağmen huzurluydu.Eksikliğini ve hüznünü yaşadığı tek şey Ron'du.Ama atlatacağını biliyordu.Ron ayrılığı Pansy'nin beklediğinden çok daha hızlı kabullenmişti. Pansy uyanmasına rağmen yatakta yatıyordu.Pek alışık olmadığı güneş ışığının teninde dans etmesine izin vermişti. "Koca kıçlarınızı kaldırın ve aşağı gelin.Kahvaltı hazır bal porsuklarım!" diye çığırdı Meredith. Pansy güldü ve hızlıca giyinip banyo sırasına koştu.Yolda Lyla'yla ufak bir tartışma yaşadılar ve Pansy'nin galibiyetiyle sonuçlandı.Bu evde iki kız iki de erkekler tuvaleti vardı ve hızlı olan kazanırdı.Pansy bunu zor yoldan öğrenmişti. "Sürtük Parkinson!" diye bağırdı peşinden Lyla. Pansy arkasını döndü ve ukalaca "Annem olur." dedi. Meredith bu evin büyüsünden bahsetmişti.Zaman kavramı farklı işliyordu burada.Günler hızla geçip gidiyordu. Pansy kahvaltıya indiğinde Meredith masanın başında oturuyor ve çocukların tabaklarını hazırlıyordu. Pansy yanağına minik bir öpücük kondurdu. Meredith "Yılışma yılan gözlü!" diye çığırıp yanağını sildi.Pansy bunu şakasına yaptığını biliyordu. Masaya herkes oturunca Pansy yoklama almaya kalktı. "Timo,ah burada,ben buradayım,Lyla,lanet olsun ki burada,Halsey,burada,Griselda burada,Cameron,burada,Leon,burada ve Jacob,ah afedersin,boyundan görememişim." Masada bir gülüşme başladı,Jacob bile gülüyordu.Onun sorunu da buydu işte,çok kısaydı ve babası onun aileye yakışmayacağını düşünmüştü. "Tamız Bayan Meredith." dedi Pansy. Bu kadınla ilgili en büyük tuhaflıklardan biri adının Meredith Daisy Meredith olmasıydı. Pansy bir anlığına onun gerçekten papatyaya* benzediğini düşündü. Sapsarı bir yüz ve beyaz kıvırcık,biraz koyunu andıran,saçlar... Kahvaltının ortasında Pansy'nin geldiği zaman olduğu gibi bir sessizlik oldu.Evdeki tüm eşyalar sallanıyordu.Pansy "Ne oluyor?" dedi. Griselda tiz sesiyle cevap verdi. "Ah,bi'ile'vi geliyo',eğe'v yakişikli bi'v e'vkekse ben ali'vim." Pansy yine hiçbir şey anlamamıştı. Leon'a "Ne diyor bu?" dedi. Leon gülerek açıkladı. "Biri cisimleneceği sırada böyle olur,Griselda da diyor ki 'Birileri geliyor,eğer yakışıklı bir erkekse ben alırım.'" Pansy de gülmüştü.Sonra birden hiçliğin ortasından biri düştü yere.Turuncu bir kafa. Pansy'nin gözleri dolmuştu. "R-Ron?" dedi titrek sesiyle. Ron kafasını kaldırıp ona baktı. "Pansy..." dedi parlayan gözlerle. Pansy herkese anlattığı için evdekiler hikayeyi biliyordu. Lyla çığlık attı. "Aww,hadi öpüşün!" Pansy'nin de niyeti buydu.Ron'un yanına koştu fakat Ron tekrardan dizlerinin üstüne çöktü ve kustu. Cisimlenmek ona pek iyi gelmemişti. _____________________________________ Daisy:Papatya
