"Yaa güneş istemiyorum"
Toprak ile birlikte dışarı çıktık,sinemaya girdik ,yemek yedik...şimdi de gratise girmek istiyorum ama toprak zorluk çıkarıyo.
"İyi gelme, tek basıma girerim "
"Ama güneş"
"Tamam gelme ya şurdaki çocuk bana yardım eder" dedim.çünkü gerçekten yanımda sevgilim olmasına rağmen beni kesiyor.
"Bak beni çıldırtma öldürürüm onu" dedi sinirle
Onu dinlemedim ve gratise doğru yürümeye başladım.
Kısa bir süre sonra omzuma dolanan kolların sahibine baktım.. Toprak...
"Hani gelmiyordun"
"Oldu ,bu piçlere mi bıraksaydım seni"
Zaferin verdiği mutlulukla piç smile yaptım.
"Güneş yalvarırım,artık gidelim"
"Offf toprak amma konuştun"
"Kızım 1.30 saattir buradayız"
"Abartma"
"Abartma mı,şuan tam tamına 1 saar 34 dakika oldu"
Ona baygın bakışlarımı atıp,önüme döndüm ve kırmızı ruju sepete attım.
"Bitti" dedim
Toprak ellerini havaya kaldırıp
"Allahım teşekkür ederim"
Onun bu yaptığına güldüm ve kasaya doğru ilerledik.
Kasadaki kız sürekli olarak toprağa bakıyor ve artık sinirlenmeye başladım.
"İşine mi bakarsın yoksa kovulmak mı istiyorsun" dedim sinirli ve yüksek çıkan sesimle
Dediğim şeyle birkaç kişi bana bakarken kasadaki kız şaşkınlıkla bana bakıyordu.
"A-anlayamadım"
"Anlatayım,bir saatir sevgilime bakmaktan işini yapamıyorsun,sabrımı taşırma istersen"
Toprak alttan alttan gülerken ,kız başını eğip eşyaları torbalara yerleştirdi.ücreti ödeyip çıktık.
Yanımda hala gülen toprağa dirseğimi geçirdim
"Vicdansız suç benimmi"
"Evet"
"Haklısın bu kadar yakışıklı olmamalıyım"
Bu dediğine daha çok sinir oldum ve onu arkada bırakıp hızlı hızlı yürüyen merdivenlere gittim.
Toprak ise arkamdan
"Beni bekle" diye bağırıyor.