Evi ciddi anlamda tavaf edip valizimi arıyordum.Yaklaşık 3 gün önce İzmir'e Almanya'dan kesin dönüşle gelmiştim de azcık.Valizi sonunda bulduğumda kendime uygun birşeyler çıkarıp aceleyle üzerime geçirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zaten okula yeterince geç kaldığım için çantamı alıp arabaya koştum.Binip okula zar zor sürmemle parkedip indim.Sınıfa girdiğimde görünürde hoca yoktu bu yüzden sabah arayamadığım Elif ve Nehir mallarıyla konferansa geçtim ve kulaklıklarımı taktım. N=Okuldamısın Arin? yes bebek N=Şuan okulun önündeyiz E=Evet geliyoruz kapatsanızmı artık? Telefonu kapatır kapatmaz sınıfa Nehir ve Elif girdi. Nehir yanıma Elif önüme oturdu .Sınıf yavaş yavaş doluyordu.Ara sıra içeri girenlere herkesin ağzı sulanıyordu ama... 3. Ders falan bir hoca derse girmeyi akıl edebilmişti ve herkese nerden geldiğini ,adını soyadını gibi şeyler sordu. Nehir=Nehir Barsın .İzmir kolejinden geldim Elif=Elif Güven.Bende İzmir kolejinden geldim . Ben=Rüzgar Arin Keskinsoy.Almanya'dan geldim. Tabi tüm sınıf bana döndü o sırada ama umursamadım çünkü çikinliğime bakmışlardır. Sonra sınıftan birkaç kişide söyledi ve sustuk .Nehir bana bir çocuğu gösterip "Kanka Emir'e baksana düştüm" sanki ismini biliyorumda çocuğa baktığımda yakışırlardı aslında"Tanrı bir yastıkta sevgili yapsın " diyip kafamı sıraya gömüyordum ki bu sırada Elif "Berke'ye baksanıza bende ona düştüm" Berke dediği çocuğa baktığımda onlarda Yakışırda "Nehir'e dediğimden" dedim ve kafamı tekrar gömmeye kalktım ama bana nah bu sefer onların yanındaki çocuğu gösterip " o da sana " dediler. Artık kafamı gömmekten vazgeçmiştim bende kulaklığımı takıp müzik dinlemeye çalıştım ama nafile Nehir ve Elif dahil tüm sınıf anırıyordu. Sınıftan çıkıp kantine indim ve kahve çikolata alıp oturdum .Telefondan film açıp masanın üzerindeki peçetelikte sabitledim.Film izlemeye devam ederken karşı masaya birileri geçti bizimkilerin kestiği çocuklardı .Önemsemeden önüme döndüm 15 dk falan izliyip kantinden kalktım ve bahçede oturmaya devam ettim .Artık cidden canım sıkılıyordu bende babamı aradım bu sırada kantine geçip kendi yerime oturdum hâla ordaydı o çocuklar. Bende Almanca konuştum +Nasılsın baba? -İyiyim Arin sen? +Sıkılıyorum onun dışında seni özledim genel sorucak olursan iyiyim. -Alışabildinmi? Hayırrr +Evet -Araba kullanmak zormu peki? +Türkiyede evet ama Almanya'da değildi. -Ozaman dikkatlı oluyorsun. +Tamam baba sonra konuşalımmı? Cevabını beklemeden kapatmıştım çünkü sandalyelerden biri çekilmişti .Karşıma oturan çocuğa"Sen hayırdır" bakışı atıyordum.
Elini uzatıp"Mert " dedi uzattığı eli sıkmakta şüpheci davranıp uzattım "Rüzgar Arin " ."Neden burdasın?"dediğime afalladı e napıyım aklımdakini söylemekte çekinicek bi tip değilim ."Sadece tanışmak istemiştim ama otursamda yeterli olur bence" söylerken her tarafı ayrı oynadığından ayağa kalktım tam gidiyordumki bileğimden tuttu "Çek o elini " sesim fazla iğneleyiciydi" güzelim konuşuyorduk nereye?" Bileğimi hızla çekip yakasından tuttum ve ayağa kaldırdım sonra kendime doğru çekip kafa attım.Yan masaya göz ucuyla baktığımda hepsi ayaktaydı sanırım birşey olur sanıyorlardı.Tekrar o göte baktığımda yerde burnunu tutuyordu . Yan masada adının Emir olduğunu öğrendiğim çocuk bana gülümseyip "vay be " dediğinde aynı şekilde bende gülümseyip çıktım . Sınıfa gider gitmez her boku Nehir ve Elif'ye anlattım.Ece sinirlenirken Nehir'in tek takıldığı nokta Emir'in" Vay be"dedikten sonra gülümsemesiydi."Nehir malsın mı?" bakışları atarken sadece sırıtıyordu . Son ders eve giderken fazla tedirgindim çünkü araba kullanmak zor gelmişti.Almanya'da evler yollara göre yapılırken Türkiye'de yollar evlerin büyüklüğüne göre yapılmıştı.Eh buda sürücüleri etkiliyordu.(Bunu amcam Türkiye ye geldiğinde söylemişti güzel söz diyip aklıma yazmıştım kısmet bugüneymiş) Arabayı parkedip eve girdim ve yemek sipariş ettim .Zil çalınca kalkıp yemeklerimi ve bilgisayarımı aldım ve bahçede bağdaç kurup oturdum.Son hız bana doğru koşan hayvan gibi bir köpek görmemle çığlığı basmam bir oldu.Köpeği sahibi alıp uzaklaştı ama yüzüne bakamadım .Ben hâla ısırılan kanlı bacağımla yerde duruyordum ve sahibine küfür ediyordum içimden .Sonra bahçe kapısı yeniden açıldı ve içeri sabahki Berke ve Emir'in yanında dolaşan çocuk girdi. Bana bakıp elini uzattı "Ne boka o köpek tasmasız dışarda sahip olsana köpeğine" diye bağırdım bacağım faslasıyla kanıyordu "Kes sesini "diyip kucağına aldı ve zorla hastaneye götürdü evet köpeğin dişleri 1 cm de bir derin kesmişti ve aralıklarla 5 dikiş atıldı.Allah arttırsın . Eve geldiğimde oda peşimden içeri girdi."Biz seninle komşu değiliz değil mi?"diye sordum sinirle"Merak ediyorsan öyleyiz ama merak etme senin gibi bir kızla ilgilenmem" hahahahah ne kadar komik "Çık evimden birdahada köpeğini serbest bırakma " diye bağırdım .Ayağa kalkıp bana doğru yürüdü ve sinirle gözlerime baktı "Bana birdaha sesini yükseltme aksi takdirde..." hıhı tabi canım "Ne?" Bacağımdaki sargıyı hızla çekti ve eliyle bir dikişi kopardı okadar kuvvetli bir çığlık atmıştımki eliyle ağzımı kapadı ama ben ısırdığında dahi aglamazken şuan ağlıyordum.Eve Berke ve Emir girip beni öyle görünce Berke hızla yanıma koştu ve o malı önümden çekip beni koltuğa oturttu daha sonra ilk yardım malzemelerinin yerini sorup getirdi ve tekrar sararken aynı zamanda bana olanları anlattırdı. Şuan Berke ve Emir karşımda otuyordu."Ulan kuzey piçi nasıl bu kadar ileri gitti "kendi kendine söylenirken kapı çaldı arayıp her boku tek tek anlattığım Ece ve Nehir gelmişti. Nehir ve Elif 'de bir süre saydırdı. 2 saat sonra falan Elif ve Nehir tek kalmıştık. N=Lan çocuk pisikopat çıktı . E=Cidden bilmiyorum ama çok ileri gitti sorarım hesabını Lan nasıl bukadar duygusuz ben çok tiz çığlık attım buna rağmen o umursamadan gözüme bakıp ağzımı kapattı. Biz bir süre daha konuştuktan sonra Nehir ve Eve yarın okula gitcekleri için evlerine gitti.Bense uyudum.
