The Marauders - James Potter

Bölüm 2

Yemekten sonra ortak salona gittik etrafı izletip yatmaya çıktık dördümüzde aynı yatakhanedeyiz Jenna beni biraz daha azarlamış sonra uyumuştuk.

Sabah ilk ders için hazırlanıyorduk.

Jenna "Seni ikizimle tanıştırıyım" 

"Gryffindor'da değil mi?"
"Evet orda hatta Capella'nın abisi ile yakın arkadaşlar"
Capella'ya bakıp "Abin mi? yoksa ikiz mi?"

"Annem Sirius'a hamileyken bir daha hamile kalıyor çok sık olan bir şey değilmiş ilk önce Sirius doğdu beş ay sonra da ben"

Almira şakın şakın baktığımı görünce konuşmaya başladı.

"Beş dakika sonra alışırsın bende böyle olmuştum ama giyinmeye devam et kahvaltıya geç kalıcağız."

Kendime gelip giyinmeye devam ettik ortak salondan çıkıp büyük salona yürümeye başladık büyük salonun kapısının oraya gelmiştik.

Jenna "Hey James!"

İlerde dört çocuk durdu yanlarına gittiğimizde kuzguni saçlı ve gözlüklüdü ,diğerinin saçları omuzuna kadar geliyor ama hiç kötü görünmüyordu ,diğerinde kumral ve yüzünde çizikler vardı diğeri sarışın tombuldu.

Jenna "Bak bu benim mektup arkadaşım bu sene geldi"

"Merhaba ben Camellia White"

Gözlüklü olan elini uzattı.

"Bende James potter"

Elini tutup sıktım. Uzun saçlı olan konuşmasıyla ona baktım.

"Sirius Black."

Yüzünde çizikler olan "Remus Lupin."

Tombul olanda "Peter Pettigrew."

Tanıştıktan sonra büyük salona girdik kendi masamıza oturduktan sonra kahvaltımızı yaptık.
İlk iki ders iksirdi Gryffindor ile ortak dersliğe gidip oturduk Horace Slughorn derse girdi.

"Hepiniz yeni döneme hoşgeldiniz şimdi yapıcağımız iksir Sıradışı zehirler için panzehir  24.sayfayı açarsanız orda malzemeler var o zaman hadi başlayın."

Sayfayı açtım malzemelere bakıp gidip aldım Jenna ile yapmaya başladık.

Jenna "İksir dersinden nefret ediyorum."

"İksir dersini seviyorum."

Somurtarak bakmış ona gülmüştüm iksiri kaynanaya bıraktık profesör Slughorn yanımıza geldi.

"Bu iksir harika Miss Potter sizin iksir yapamadığınızı biliyoruz o zaman Miss..."

Demiş bana bakmıştı.

"Camellia White efendim."

Bana gülümsedi.

"Miss. White iksirinizden dolayı Slytherin'e beş puan."

Gülümseyip teşekkür etmiştim. Jenna'ya baktığımda gözlerini kısmış bir yere bakıyordu baktığı yere bakınca kızıl saçlı bir kızla bakışıyorlardı Jenna'ya baktım.

"Kim o?"
"Lily Evans ,Gryffindor'lu abim o kızla sevgili  ama o abime kötü davranıyor burnu havada ve ukala birisi bide Slytherin'e kötü diyorlar o kız daha daha beter."

Kafamı salladım.

"Size bir şey yaptı mı?"

"Slytherin olduğumuz için bizi ezikliyor o neysede abimi kullanıyor istediği şeyleri yaptıyor James'de yapıyor ,ona(James) ne kadar o kızın kötü olduğunu anlatsamda beni dinlemiyor kaç defa kavga ettik tek bende söylemiyorum Sirus,Remus ve Peter de söylüyor ama nafile."

Üzülmüştüm, James kendini kullandıracak birisine benzemiyordu heralde kızı çok seviyordu diye düşündüm.

"Yanındaki sarışın ki kız kim?"

"Oda yancısı Marlene McKinnon ondan eksiği yok."

İksir dersinden çıktıktan son biçim değiştirme dersine girdik. Ravenclaw ile ortaktı, bu derste çaydanlığı kurbağaya dönüştürmemiz gerekiyordu, profesör McGonagall nasıl yapmamız gerektiğini anlattı sonra da denemeye başladık bir kaç kişi yapmıştı. Tekrar denediğimde başarmıştım ders sonunda dördümüz de yapmayı başarmıştık. Dersten çıktıktan sonra bahçeye gidip ağacın altında oturduk. Biraz dedikodu yaptık biz konuşurken çapulcular geldi kendileri öyle söylüyorlarmış onlar oturdu.

Sirius "Selam kızlar."

Remus yanıma oturmuştu elinde muggle kitabı vardı.
"Dostoyevski'nin Suç ve Ceza kitabı çok severim."
Remus şaşırmış şekilde bana bakmıştı.

"sSen biliyor musun?"

"Evet biliyorum Dostoyevski'nin kitaplarını severim neden şaşırdın?"

Remus'un yanakları kızarmış, utanarak bana bakmıştı.

"Yani Slytherin'lerin yani üçü dışında hepsi muggle karşıtı."

"Öyle ama biz öyle değiliz yani şaşırmana gerek yok"

"En sevdiğin kitap hangisi?"

Dediğinde biraz düşünmüştüm.

"Aslında bir tane değil ama bence Tolstoy İnsan ne ile yaşar."

"Onu okumadım"

"Yanımda getirmiştim istersen sana verebilirim?"

"Olur,ne anlatıyor?"

" Allah, vazifesi olmasına rağmen yeni doğum yapmış bir annenin ruhunu, merhametine yenik düştüğü için, alamadan dönen meleğini üç şey öğrenmesi için insan suretine büründürerek dünyaya gönderilir. ''İnsanın içinde ne barındırdığını öğren'', ''İnsana neyin verilmediğini öğren'' ve ''İnsanın ne ile yaşadığını öğren''. Konusu bu."

Etkilenmiş şekilde bana bakmıştı.

"Çok iyimiş kitabı verirsin merak ettim."

Gülmüştüm , Sirius oradan konuşmasıyla ona bakmıştık.

"Ya ne sıkıcısınız siz kitap kitap yeter."

"Sende biraz okusanda beynin biraz çalışsa bak düşünmemekten saçmalıyorsun."

Sirus elini kalbine götürdü.

"Kırdın."

Gülmüştük sonra ince ve hoş bir ses duydum.

"James! Nerdesin sen?"

Seslenen kişiye döndük Lily Evans'dı.
James hemen ayağa kalkmıştı.

"Burdaydım Lily çiçeğim. Ne oldu?"

Evans suratını buruşturarak bize bakmıştı.

"Benimle gel!"

Arkasına dönüp gitmişti, James bize baktı.

"Sonra görüşürüz gençler."

Evans'ın arkasından koştu.

Sirius "Bu kızdan nefret ediyorum annemin hiçbir şey beğenmeyen suratının aynısı bu kızda var."

Biraz Sirius'a  bakıp kahkaha atmaya başlamıştım.

Capella "Doğru söylüyor aynı annemin yüz ifadesi."

Sanki pis bir şey kokluyormuş gibi yapmıştı yine gülmeye başladığımızdık.

Almira "Öğle yemeği zamanı açıktım."

Ayağa kalkıp yürümeye başlamıştı kızlara baktım.

"Her zaman böyle mi?"

Capella "böyle mi derken aç olmasından bahsediyorsun evet her zaman aç."

Dediğine gülüp ayağa kalkıp büyük salona gittik.