Yeni döneme çok hızlı başlamıştık bütün profesörler S.B.D hakkında konuşuyorlardı ilk başta dinliyorduk ama aynı şeyleri her derste anlatınca sıkılıyorduk dersin ilk yirmi dakikası her zaman S.B.D önemini anlatıyorlardı. İlk üç ay çapulcuların şakalarından başka bir şey olmadı herkes ders çalışıyordu bizde onlardandık Almira ile Remus biraz daha yakınlaşmışlardı onların haline bakıp kıkırdıyorduk. Evan ile aramızda olan sevgililik gibi olan şeye bitirmiştim şu an sadece arkadaştık çünkü birazcık James Potter'dan hoşlanıyor olabilirim. Başkasından hoşlanırken birisiyle ilişkim olmasını doğru bulmuyorum. Hafta sonu geldiğinde havalar iyice soğumuştu bizde kütüphanede oturmuş ders çalışıyorduk."Ben çok sıkıldım"
Jenna "Bizde sıkıldık ama çalışmamız lazım"
Diğerleride onu onaylamışlardı, eşyalarımı toplayıp masadan kalktım.
"Ben gidiyorum"
Capella "Nereye?"
"Bilmiyorum bahçeye çıkarım belki."
Kütüphaneden çıktım ortak salona gidip çantamı bıraktıktan sonra bahçeye çıktım. Kasım ayında olduğumuz için hava esiyordu ama çok soğuk değildi göle yakın ağacın altına gidip oturdum. Biraz gölü izledim yanıma aldığım muggle kitabımı açıp okumaya başladım birkaç sayfa okumuştum ki yanıma Çapulcular geldi.
Sirius "Ne yapıyorsun burada?"
"Kütüphanedeydim sıkıldım hava almaya geldim."
Kütüphane lafını duyunca suratlarını buruşturdular.
"Siz neden çalışmıyorsunuz nasıl S.B.D yapacaksınız?"
James "Sen merak etme biz derste dinliyoruz."
Yandan ona bakıp hıhladım.
"Umarım bir iki S.B.D yaparsınız."
Sirius "Merak etme sen güzelim biz çapulcuyuz."
Gözlerimi devirdim konuşmaya başladık. Peter ve Sirius aralarında konuşmaya başladılar ben ve James yan yana oturmuş ağaca yaslanmıştık yan gözle ona baktığımda bana baktığını gördüm.
"Ne oldu?"
"Hiç sana bakmak hoşuma gidiyor."
Şaşırmıştım, kafamı eğip ensemi kaşımıştım.
James "Ne oldu? Utandın mı sen?"
"Kapa çeneni"
Gülerek bana bakmış, Sirius'ların sohbetine katıldı. Gülümseyerek ona bakıyordum kalbimi pır pır ettirmişti. Bende sohbetlerine katıldım akşam yemeği için büyük salona gittim. Lızları göremeyince Severus'un yanına oturdum.
"Merhaba Severus."
"Merhaba."
Morali bozuk gibiydi.
"Sen iyi misin?"
"Lily ile tartıştık."
Kaşlarımı kaldırdım.
"Neden?"
"Kavga etmiştiniz ya geçen o konu açıldı bende seni savundum işte bana nasıl seni savunur benim arkadaşım oymuş sen şeytanmışsın hak etmişsin falan."
"Severus neden beni savundun ki arkadaşınla aran bozulmuş hiç gerek yoktu."
Üzülmüştüm çocukluk arkadaşıydılar benim yüzümden araları bozulmuştu yani tamam Evans'da sütten çıkmış ak kaşık değildi ama ne biliyim işte.
"İlk defa yaptığı bir şey değil sizin hakkınızda her zaman bir şeyler söylüyor."
Elimle sırtını sıvazladım.
"Bizi savunmana gerek yok biz seni biliyoruz arkadaşlığınızı bozma."
"Aslında sana bir şey itiraf edebilir miyim Camellia."
"Tabi söyle."
"Ben Capella'dan hoşlanıyorum ve Lily'de ona da bir şey söyleyince zoruma gidiyor o yüzden arkadaşlığımızı bitirmek daha iyi."
Mutlu olmuştum Capella'dan hoşlanıyordu Severus yandan bana baktı.
"Kimseye söylemezsin değil mi?"
Tam cevap verecekten Avery ve Rosier karşımıza oturup konuşmaya başladılar,kızlarda gelip yanımıza oturmuştu. Kızlarla yatakhaneye çıktık söylesem mi diye düşünüyordum aslında Severus söylese daha iyidi o zaman Severus'a gaz vermem lazımdı. Almira suratı asık bir şekilde konuşmaya başladı.
"Remus bana çok soğuk davranıyor ilk zamanlar böyle değildi şimdi ne oldu ben mi bir şey dedim acaba."
Yanına gittim.
Jenna "Remus'la konuşmamızı ister misin?"
"Hayır gerek yok ben kendim konuşabilirim."
Moralini yerine getirmek için en sevdiği şeyi sormaya karar verdim.
"Mutfağa gitmek ister misin?"
Gülümseyerek bana baktı, gözleri parlamış şekilde bakınca kahkaha attım. Kızlarla yakalanmamaya çalışarak gittik, içeri girdikten sonra bir ev cini gelip ne istediğimizi sordu biraz tatlı kaymak birası birazda kurabiyeler aldık aldığımız gibi yakalanmadan yatakhaneye gittik. O gece geç saatlere kadar konuşmuş getirdiğimiz atıştırmalıkları yedik saat beşe gelirken uyuya kalmıştık.
Sabah zar zor uyanmıştık kahvaltıyı kaçırmıştık akşamdan kalan atıştırmalıklardan alıp direk derse gitmeye başladık, dersimiz sihirli yaratıklardı Hufflepuff ile ortak Harry'i görebilirdim ne zamandır konuşmamıştık tatilde bir kaç kez mektuplaşmıştık gerçi, nefes nefese derse yetişmiştik Harry'e el salladım oda gülümseyip yanıma geldi.
"Napıyon kız?"
Elini omzuma atıp sarılmıştı, omzuna vurdum.
"iyi sen ne yapıyon"
"Ne olsun işte yerlerde sürünüyorum."
"O kadar mı kötü."
"Ya işte S.B.D zorlayacak gibi."
"Ders çalışıyor musun?"
Suratını buruşturdu.
"Hayır ya çok sıkılıyorum ben ders çalışırken."
"Ne zaman ders çalışmayı denedin."
Kaşlarını kaldırıp gülümsedi.
"İlk hafta denedim ama olmadı."
Tam bir şey diyecekken aklıma bir fikir geldi.
"Peki eğlenceli bir hale getirelim mi ders çalışmayı."
"Nasıl olacak?"
" 8 tane S.B.D getirirsen istediğin bir şeyi yapacağım."
Kaşlarını kaldırmış gülmüştü.
"Peki yapamazsam."
"O zaman sen benim istediğim şeyi yapacaksın."
Elimi uzattım elini tuttu.
"Anlaştık."
Profesör gelince yerlerimize geçtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Marauders - James Potter
Hayran KurguNe kadar en sevdiğim ship Jily olsada burada James aşkıma başkasını ayarlıyorum çünkü neden yapmayım ki.. - Potter...Seni seviyorum -Bende seni White <au>