Bölüm 25

1.4K 73 6
                                    



Kendime geldiğimde kafamı altında inen kalkan bir şey vardı gözlerimi açıp baktığımda James olduğunu gördüm etrafıma baktığımda ihtiyaç odasınında kaldığımızı anladım elimi kafama destek verip James'i gülümseyerek izlemeye başladım, yüzünüzün her tarafını ezberlemek istiyordum ne kadar geçti bilmiyordum ama James kıpırdanmaya başlamıştı gözlerini açtı önce nerede olduğunu sorgular şekilde etrafına baktı daha sonra beni gördü.

 "Günaydın." 

James gülümseyerek bana baktı.

James  "Günaydın....Ne zaman kalktın?" 

"Bilmiyorum seni izlerken zaman kavramını kaybediyorum." 

Gözlerini kapattım kıkırdadı.

"Kızardın mı sen?" 

James "Hayırr!" 

James beni kendine çekip sarıldı.

"Haksızlık ama ben seni izleyemedim." 

"Erken kalksaydın izleyebilirdin uykucu." 

Bilmiş bilmiş konuşmuştum, daha sonra karnım guruldadı bana bakarak kahkaha attı.

"Gülme acıktım."

"Hadi o zaman büyük salona gidelim." 

Ayağa kalktık üstümüzü düzeltip etrafı düzelttik sonra da büyük salona gittik salon boş sayılırdı beraber Mutfağa gidip ev cinlerinden kahvaltılık bir şeyler istedik oradaki küçük masalara oturduk.

"Saat kaç" James'in kolundaki saate bakarken.

 "Öğlene geliyor."

"Bizimkiler köydelerdir." 

Omuz silkip önündeki kahvaltılıkları yiyordu. 

"Karnım guruldadı diye bana gülüyordun ama sende açıkmışsın." 

Gülerek ,bana bakıp gözlerini devirdi.

 "Yemeği görünce acıktığımı anladım."

Gülümseyip bende karnımı doyurmaya başladım.

James ile köye gitmiş bizimkileri bulmaya çalışıyorduk.

 "Bence üç süpürgeye bakalım." 

Beni onaylayıp üç süpürgeye girdik içerisi kalabalıktı etrafa bakıp tanıdık sima görmeyi çalışıyordum.

James "Bak oradalar." 

Arka masada bizimkileri görünce onların yanına ilerledik.

Sirius "Ooo çifte kumrular gelmişler." 

Sirius'a dil çıkarıp masaya oturduk. James kulağıma yaklaştı.

 "Kaymak birası ister misin?" 

"Olur." 

Kalkıp bira almaya gitti. Jenna bana dirsek attığında ona baktım.

 "Ne yaptınız?" 

İmalı şekilde sırıtıyordu.

 "Pek bir şey yapmadık ama patronus büyüsü öğretti." 

Kaşlarını kaldırdı,merakla sordu.

 "Yaptın mı?"

Tam cevap verecekken  James elinde iki tane kaymak birasıyla geldi birini benim önüme bıraktı.

 "Teşekkür ederim geyiğim" 

"Önemli değil yeşil gözlü kedim."

Ona gülümsedim elimi tuttum daha sonra çocukların sohbetine katıldık.

The  Marauders - James PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin