1. Bölüm

37 2 0
                                    




Derin,

Belini geçmiş saçlarım, kumral, kahverengi gözlerim vardı. Birde sağ tarafımdaki yanağımda kocaman gamze denilen çukurum vardı. Minyon bir yapıdaydı vücudum. Öyle herkesin beni beğenmesine anlam vermezdim, onların beni beğendiği kadar ben umursamazdım güzelliğimi. Övülen gülüşümü, burnumu, saçlarımı ve şu gamzemi..

Ben " güzel " diye anılmaktansa akıllı ve zeki bir kız denilmesini isterdim yani güzelliğin önemsiz olduğunu düşünür. Benden bahsedecekler ise  beni bana, bir başkasına öveceklerse fiziksel özelliğim ile bahsetmesinler isterdim daha o küçük yaşımda..

Zeki, akıllı, güçlü ve iyi kalpli biri olarak benden bahsedilsin isterdim. Bir yanım vardı ki, o kadar safça ve güven duyarak yaklaşıyordum ki her şeye, herkese bunun asla değişmeyeceğine inanırdım. Bana bir adım gelene ben değil on, elli adım birden giden bir yapıya sahiptim, dertlerini dert eden, onları onlardan daha seven ve düşünen...

Öyle bir tarafımda vardı ki, bir bıçak kadar keskin, sert, asi ve çok zor. Ne sivri dilime, maruz kalacak kadar damarıma basmalıydı biri, ne de bana bulaşarak cami duvarına işememeliydi.

     Lise son sınıf öğrencisiydim. Ortaokuldan beri arkadaş olduğum Eliz' ile birlikte hem aynı okulda hemde aynı sınıftaydık. Aynı mahallede oturuyorduk hatta. Severdim Eliz'i, iyi bir kızdı hayallerimiz büyüktü.. Arkadaş grubumuz vardı birde toplam dört kişilik..

Tolga, Oğuz, Eliz ve ben Derin..

Teneffüslerde, derste, okul içinde ve dışında hep beraberdik.

  İkinci dönemin ilk günüydü, Eliz ile birlikte geldik okula, Tolga ve Oğuz ile selamlaştık sömestr tatili bitmişti. Ders programını öğrendik, sınıfımıza çıktık tabi birinci dönemde nerede nasıl oturuyorsak yine o şekilde oturduk. Sıranın arkasında ardarda iki sıra bizimdi. En arka Tolga ile Oğuz'un, onların tam önünde de biz Eliz'le.

    Okula gelirken birinci dönemden beri her gün okulun etrafında beni takip eden o çocuğu görmüştüm yine, bu sefer giriş kapısında duruyordu. Arada bir takip ederdi eve gidene kadar. Bir gariplik olduğunu düşünüyordum bu çocukta benden yaşça büyük duruyordu, güzel giyimli eli ayağı düzgündü, sadece bakışları bir garipti. İlk onu daha okulun ilk günü ilk döneminde okul bahçesinde bir kız ile görmüştüm arkadaş gibiydiler o gün öyle bir bakmıştı ki yüzüme anlam verememiştim. Zarar vereceğini düşünmüyordum bana, onu ne zaman fark etsem gözlerini dikip bakıyordu hep ' ne bakıyorsun be ' demek geliyordu içimden ama bu çocukta başka bir şey vardı, bizim okulda da öğrenci değildi neyse çıkar kokusu diye düşünüyordum. Okulda anlam veremeyeceğim şekilde kız düşmanlarım vardı, salak olduklarını düşünüyordum. Benim onların arkadaşlarıyla, sevgilileriyle işim olmazdı bunu dert ettiklerinden dolayı böyle sataşıyorlar laf atıyorlar diye düşünüyordum.

   Okula başladığım ilk seneden beri, erkekler tarafında teklifler almıştım, önümü kesmeler falan ah birde onları öyle benzetiyordum ki bin pişman oluyorlardı. Hatta bir tanesini merdivenden aşağı atmışlığım bile vardı. Hem benimle ne işi olacaktı onların, benden daha iyileri vardı okulda, daha zengin, daha havalı ve daha güzel gelip beni bulup şu kızları üstüme salıyorlardı. Neyse bu ikinci dönemde kendime söz vermiştim müsaade etmeyecektim. Hiç kimsenin teklifini, hediyesini hiç bir şeylerini kabul etmedim, edeceğimide düşünmüyordum. Aşk ve sevgiye inanıyordum tabii, ama bana uğramamalıydı ben istemiyordum ve her zerremi bu duygulara kapamıştım. Arkadaş grubumdan başka dostluğum, takıldığım ve muhhattap olduğum yoktu kimseyle, ya beraber takılırdık yada ben okul ve ev arası takılırdım.

  İlk dersin teneffüs zili çalmıştı, dördümüz birlikte çıktık teneffüse o çok sevdiğimiz banklı köşemiz boştu hemen oraya koştuk Eliz'le. Tolga ile Oğuz'da arkamızdan gülüyorlardı. Banklara geçtik, oturuyorduk o esnada biri bize doğru yürüyordu..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 07, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sadece ArkadaşızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin