OGKH 7

503 36 4
                                    

Multimedya-Dila
Bölüm şarkısını dinlemeyi unutmayın .

-----

" Buraya girecek cesareti nerde buldun? " diye sorarak konuyu değiştirdim.

"Gözlerinde. " dedi dikleşerek. Bende ellerimi yıkamayı kesip yan taraftan peçete aldım. Ellerimi kurularken tekrar ekledi

"Mavilerinde"

Mavi mavii masmaviiii.  Gözleri boncukk mav- Ne?  Anlamadım?  Jeton diyorum düşmedi.  Poco sen anlatsana ne dedi bu slk.  ' Senin gözlerinden cesaret alıyormuş. ' Aaaa öyle mi?  Ne kadara ? ' Selin öl , geber '  Off poco . Zaten jeton geç düşüyor birde sen başlama.

Hâla ona bakıyordum. Merak etmeyin jeton düşeli 1 2 dakika oldu.  O düşene kadar bir insanın yapabileceği şeyler:

1- Paris'e gitmek. 

2-Eyfel kulesine çıkmak.

3- Eyfel kulesinden atlamak. 

Bu kadar geç düşüyor benim jetonun işte. Nedeni ise çok az kitap okumam.  Hatta hiç okumamam. En son okuduğum kitap Cin Ali serisi olmalı. Bence artık kendi seviyeme geçmem gerekiyor.  Eve gidince ilk işim kütüphaneden kitap almak.  Bunu şimdilik aklımın bir köşesine yazıyorum. 

Ellerimi kuruladığımdan emin olduktan sonra Berkan 'a bakmayı kesip elimdeki peçeteyi çöpe attım.  Bir basketçi gibi.  Ama ilk denememde olmadı.  Sonra onu ordan alıp tekrar attım. Girdiğinde ne kadar zafer dansı yapmak istesemde yapamadım. Kafamı tekrar Berkan'a çevirdim. Cevap bekler bir hali vardı.  Bende bişeyler düşünüp cevap vermeye karar verdim. 

"Aynaya baktığımda cesaret alamıyorum.  " dedim.  İlk önce ne dediğimi anlamasada sonra anladı ve kafasını onaylarcasına salladı. 

"Nasıl baktın sen o aynaya?  Amuda falan mı kalktın?  "  Hayır cnm ne avuda kalkması ters takla atıpta baktım ben aynaya. 

" Hayır.  Sen nasıl bakıyorsan ben de öyle baktım.  " dedim.  Yine saçmalamıştım ama laf bir kere ağızdan çıkar. 

"Peki.  " Peki ? Peki?  Anaaa eskiden Peki adında bir kek vardı. Eskiden ne kadar çok yerdim.  Annem ölmeden önce.  Hayal mayal hatırlıyorum zaten.  Babam gelirken hep alırdı.  Bizde abimle kavga ederdik.  Annemde " Herkese yetecek kadar var.  " derdi. 

Yanağımda bir el hissettiğimde kendime gelebilmiştim.  Elinin olmadığı yanağımdan ise kaçak bir göz yaşı vardı.  Benden izinsiz çıkmıştı. Kaçak. 

"Selin.  " dedi karşımdaki panda yavrusu.  Sesi çok yumuşaktı.  İnsanları sakinleştirebilecek kadar. 

"İyi misin?  " İyi miydim?  'Peki' kelimesinden anneme yol aldıysam pek iyi sayılmazdım. 

"Hayır. " dedim.  Acaba demiş miydim?  Kendi sesimi bile zor duymuştum. 

"Ağlama " dedi yine ses.  Sanki o da ağlayacakmış gibi.  Sonra kollarını bedenime doladı.  Öylece odun gibi duruyordum.  Sonradan aklıma gelen kollarımla bende ona sarıldım. 

İçten sarılıyordu.  Az önce kavga ediyorduk ama şimdi. 

Tahminen beş dakika boyunca sarılmıştık.  Ayrıldığında bana , yani nemli gözlerime bakmaya başladı. 

" Neden ağladın?  " diye sordu. 

"Annem.  " dedim sesimin çatallaşmış haliyle.  O da anladım dercesine kafasını salladı. 

Onun Gülüşüne Karşı HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin