OGKH 19

357 22 4
                                    

Kalabalağın arasında gözüm Selin'i aramaya başladı . Yoktu.

Okul bahçesinden hızlı adımlarla okula girdim. Aynı hızda merdivenlerden çıkmaya başladım.

Daha hızlı olmalıydım.

Merdivenleri çıkıp lise katına geldim. Koridorlarda sivil insanlar vardı.

Peki ya hangisi Selin'i vurucaktı ?

Adımlarımı biraz daha hızlandırıp 11/A sınıfına doğru yürümeye başladım. O sırada yanından geçtiğim insanların bellerine veya sırtlarına bakıyordum.

Silah hangisinde olabilirdi?

11/A sınıfına girdiğimde Selin'i gördüm. Elinde ki karnesine bakıyordu. Memnun bir hali vardı. Sonradan ayaklarım aklıma geldi ve yanına doğru yürümeye başladım .

"Şuna bak! Pislik Matematikçi 2 vermiş! " diye bana bakarak söylendi.

"Selin gitmeliyiz. " dedim nefes alışverişimi düzene sokarken.

"Hiçbir yere gitmem. Bu matematikçinin benden çok çekeceği var! "

Ayaklandı ve adımlarını kapıya yöneltti.

O an kafama şimşekler çaktı.

Onu durdurmak amaçlı ondan daha hızlı davrandım ve kapıyı açmadan önünde durdum. Eğer o kapıyı açıp giderse, ki eminim gidecek , işte o zaman herşey kötü olacaktı .

Belkide cuma selası verilmeden okuldan uzaklaşa bilir, veya vurucak kişi en zayıf anında zamanını beklemeden Selin'i vurabilirdi

"Önümden çekil panda beyinli. "

Söylediklerini takmayarak bileklerinden tuttum ve onu köşeye sıkıştırdım.

Arkamı döndüm ve sınıfa baktım.

Az önceki kalabalık yoktu. Herkes bir anda çıkmıştı.

"Beni dinlemelisin. " dedim sakin bir ses tonuyla. O da göz devirip " Neden? " diye sordu.

Şimdi herşeyi açıklarsam zaman kaybı yaşamış olurum. O zaman en kısa ve öz kelimeleri seçmem gerekiyor.

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi onun mavilerine diktim.

"Tehlikedesin, öleceksin..... Bu yeterli mi? " dememle beraber göz bebekleri genişledi. Korku ve endişe gözlerinden okunuyordu.

"Kim neden böyle birşey yapsın ki? " diye bir soru yönelttiğinde her saniyenin daha kıymetli olduğunu anladım.

"Şimdi anlatmanın sırası değil. Buradan... " gözlerimle çıkış yerleri aradım " hemen çıkmalıyız. "

Bileğinden çekiştirerek konuşmasına izin vermedim . Kapıyı hafif aralıyıp etraya bakındım.

Veliler ve öğrenciler. Bireysel takılan kimse yok.

İçimde oluşan ufak güvenle kapıyı açtım. Selin'in kulağına eğilip ona kibarca emir verdim .

"Şimdi.... " derin nefesler alarak gözlerine baktım. Ölmek için fazla masumdu.

"Ben 3 dediğimde hızlıca koşucaz. Anlaşıldı mı? "

Kafasıyla beni onayladı. Bende ona bakıp 'güvendeyiz' der gibi gülümsedim.

Ama güvende değiliz. Yanımızda ki herhangi biri bile Selin'i vuracak kişi olabilir. Belki de şurda ki esmer ela gözlü adam?

Onun Gülüşüne Karşı HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin