Mis gibi bir kahve kokusu malikanenin mutfağını kaplamıştı. Öyle ki kokusuyla bile kırk yıl kitlenirdi.
Kahverengi köpükler cezvenin içerisinde yükseldi.Kahve köpük köpük taşmaya hazırlanırken Katre köpüğünü almak üzere ocağın üzerinden cezveyi kaldırdı. Köpükleri fincanlara dağıtırken Ali'nin fincanına biraz daha bonkör davrandı.Ali'nin görmediğini düşünerek yaptığı bu bonkörlük Ali'yi hoşnut bıraktı.
Mir Ali suratına yayılan gülümsemeden habersiz Katre'yi izliyordu. 'Şimdi böyle bir evin olsaydı' dedi içinden... 'Mutfağında da böyle bir kadın sallansaydı.' Birden susturdu içini çünkü Katre üst dolap kapağını açmış iki bölüm yukarıdaki çikolataları göze kestirmişti. Kestirmişti kestirmesine ama boy gibi küçük bir detaya takılmıştı.Parmak uçlarında yükseliyor olmuyordu, tezgahtan destek alıyor yine olmuyordu, minik boyu ve ince parmakları bir türlü oraya yetişmiyordu.Ali yavaşça oturduğu yerden kalktı ve çaresizlikle çırpınan Katre'ye yaklaşıp
" Dur. Ben alayım."
Dedi.Ali ne yaptığının farkına varmadan dolaba yürüdü. O sırada Ali'ye önünü dönen Katre birden tezgahla Mir Ali'nin arasında kaldı.O anki şaşkınlıkla gözlerini öne sabitledi. Katre'nin boyu Mir Ali'nin göğsüne ancak geliyordu.
Katre Mir Ali'nin geniş gövdesini kapatmaya çalışan gömleğinin düğmelerine bakakaldı. Mir Ali'nin her hareketinde düğmeler geriliyor, patlayacak gibi oluyorlardı. Katre elleriyle o düğmeleri çözüp o geniş bedeni serbest bırakmak istedi.
Ardından gök mavisi gözleri biraz daha yukarı çıktı. Mir Ali'nin yakası açık gömleğinden görünen köprücük kemiklerinin çukurlarına gözleri takıldı. O çukurlarda parmaklarını dolaştırmak, öpmek istedi. Mir Ali o sırada yutkundu ve hareket eden adem elmasına gözlerini sabitlendi. Katre Mir Ali'nin adem elmasını hayalinde emdi ve birden durdu.
Hayalinin edepsizliğinin farkına varır varmaz kıpkırmızı kesildi. Hayalini kendinden korkarak durdurdu.Ne ara bu kadar kontrolünü kaybettiğini anımsamaya çalıştı. Utanmasa Mir Ali'yi taciz edecek boyutta olduğunu anlamasıyla iyice yerin dibine girdi. Böyle duygulara bedeni alışık olmadığı için bir kıvılcım yeterli oluyordu.Gök mavisi gözlerini Mir Ali'nin koyu mavi gözlerine dikti.
Mir Ali dolaba uzanıp çikolatayı aldı. Tezgaha bırakacağı sırada Katre'yi farketti. Kitlendi. Katre'nin gök mavisi gözleri iri iri açılmış ona bakıyordu. Bu Mir Ali'yi gerdi, karnı ve göğüsü kasıldı. Sanki gömleği yeterince dar gelmiyormuş gibi gerilen bedeniyle daha da fazla daraldı.
Ali'nin koyu mavi gözleri Katre'nin ilk gözlerine oradan da gülkurusu rengindeki dolgun dudaklarına kayıverdi. Yeni ıslatılmış dolgun dudaklara bakarken Mir Ali'nin iştahı kabardı. Şuan kendi dudak çizgilerinden tüm dudaklarına yayılan durdurulamaz bir yangın hissediyordu. Yine de kendine hakim oldu. Tam o sırada Katre ufak bir nefes dışarı verdi.Ali'nin sakallarına karışan bu nefes Ali'nin dikkatini çok farklı bir yöne çekti. Katre'nin tişörtünün yakasından gözüken süt gibi tenine bakakaldı. Tişörtün yakasının imkan verdiği kadar görünen göğüs çizgisi ve dolgun göğüsleri bir anda Mir Ali'nin aklını aldı. Elindeki çikolata kutusunu fırlatırcasına tezgaha attı.Burnundan soluyordu. Tek bir düşünce onu sinir ediyor, duman attırıyordu. Resmen dolaba ve tezgaha vurarak bir elini dolaba ötekini ise tezgaha dayadı, böylelikle Katre'yi iyice kapana kıstırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİR ALİ
Teen Fiction'' Bir erkeğin sigarasını yakmak sana kalmadı.'' Dedi. Katre kısa bir süre şaşkınlıkla Mir Ali'nin gece mavisi gözlerine baktı elini saran ele odaklandı.Eli yanmış olmalı diye düşündü ama Mir Ali de bir can acısı göremedi.Mir Ali'nin o cümlesine ise...