"Yani.." garip bir şekilde öksürdüm. "Selam."Çocuk önümde kibarca eğildi, ama ağzını kapalı tuttu. Belki biraz garip olduğunu düşünmüş olabilirim.
"Benim adım Changbin. Jisung'un en iyi arkadaşıyım. Bir yaz gecesi olduğu için arkadaşlarım ve ben onun evinde takılıyoruz, bize katılmak isteyip istemediğini sormak için geldim." kendimden emindim, ama diğerinin sessizliği nedeniyle utangaç hissediyordum. "Yani, gelmek ister misin yoksa...?"
Ondan cevap beklerken, genç ve sarışın bir kadın çocuğun yanında belirdi ve bana mutlu bir şekilde gülümsedi.
"Merhaba! Nasılsın?" Kadın hızlıca söyleyip eğildi ve çocuğun koluna elini doladı. "Siz Jisung musunuz?"
"Hayır, bayan. Ben Changbin, en iyi arkadaşı.." Utangaçlığımı koruyarak kadını cevapladım. "Onu bize katılmaya davet ediyordum ama-"
"Oh, o zaman eminim oğlum sizinle takılmak isteyecektir." Annesi aynı enerjiyle ekledi, ama sarı saçlı çocuk birkaç dakika önceki ifadesiyle duruyordu. "Şimdi iyi bir çocuk ol ve Changbin ve Jisung'la takıl, tamam mı Felix?" Çocuk başını sallamadan önce gülümsemesi büyüdü ve bakışlarını üzerime dikti.
"Tamam, öyleyse gidelim." Son sözlerim çok sahteydi, ama bu çocuğu ve neden ona karşı utangaç olduğumu anlamamıştım.
Fakat onunla beraber arkadaşımın evine yürümeye başladığımda, bulunduğum duruma gülümsemeden edemedim.
"Bir şey söylemeden önce... Sen yabancısın, değil mi?" Tek kaşımı kaldırdım. Merak etmiştim çünkü 'Felix' Korece bir isim değildi.
Çocuk konuşmadan hızlıca başını salladı. Bu yüzden onun hakkında teoriler düşünmeye başladım.
"Şu an beni anlıyorsun, değil mi?" Şaşırmış bir şekilde sordum. Ama cevap alamadım. "O zaman neden benimle konuşmuyorsun?" Bir kez daha cevap alamadım.
"Changbin! Buraya gel ve bana yardım et, lütfen!" Jisung arka bahçeden umutsuz bir ses tonuyla bağırdı. Bu yüzden komşusunu arkamda bırakarak ona yardım etmeye karar verdim.
"Neler oluyor?" Onun arkasında dururken söyledim.
Üç arkadaşım da havuzdaydı ama Jisung'un yüzü gülmüyordu, bu yüzden onun için kötü bir şeyler olduğunu düşündüm.
"Chan parti vermek istiyor. Ona bunu yapamayacağımı söyledim. Ama bir grup insanı davet etti ve bir saat içinde gelecekler." En iyi arkadaşım sinirli ve yorgun bir sesle söyledi. "Buraya geldiklerinde onları uzaklaştırmam için yardım eder misin? Annem burada farklı insanların geldiğini fark ederse beni öldürür."
Başımı sallarken güldüm. Dürüst olmak gerekirse, Jisung her zaman ebeveynleriyle birlikte iyi bir genç olmuştu. Ebeveynlerine iyi notlar ve iyi davranışlar vermişti, annesi ve babası ise karşılık olarak ona her zaman ne isterse izin vermişti. Bu yüzden Jisung itibarını riske atmak istemezdi. Bir kereliğine bile olsa.
"Oh, o kim?" Seungmin saçlarını mavi bir havluyla kurularken sordu.
"Ah, millet... Bu Felix. Jisung'un yeni komşusu." Bunları söyledikten sonra sarışın çocuk bana baktı.
"Selam. Ben Chan."
"Ben Seungmin."
Arkadaşlarım kendini tanıttı. Felix ise sadece tekrar eğildi.
"Fazla konuşkan biri değil." Omuz silktim, birkaç dakika sonra arkadaşlarım parti yüzünden tartışmaya başlamıştı.
Ama ben durumu Felix için daha rahatsız edici hâle getirmek istemediğimden onunla beraber çimlere oturup konuşmaya başlamıştım.
Arkadaşlarım için özür dilerim... Daha sakin ve güzel bir gece beklediğine eminim." Biraz güldüm ve konuşmaya devam ettim. "Nereden geldin?" Bir kaşımı kaldırdım. Ama yinet tek kelime etmeden bana baktı. "Tamam... Yani..."
Ellerimi bacaklarımın üstüne koydum. Sinirliydim çünkü ne yapacağımı bilmiyordum.Sarışın aniden cebinden telefonunu çıkardı ve bir şeyler yazmaya başladı. On saniye sonra yazdıklarını okuyabilmem için telefonun ekranını bana dönderdi.
-Selam Changbin. Tanıştığıma memnun oldum. Ben Felix, Avustralya'dan geldim. :)
Notunu okumayı bitirdikten sonra kahkaha atmaya başladım. Ama o bana şaşkınlıkla baktı.
"Üzgünüm... Sadece... Şey... Buraya gülen bir yüz yazdın ama hiç gülümsemiyorsun." Sadece doğru olduğunu düşündüğüm şeyi söyledim.
Ama sonra, Jisung'un komşusu gözlerini devirdi ve utangaç bir şekilde gülümsedi. Bende ona gülümsedim.
Felix biraz garipti, ama aynı zamanda komikti.
----
560 kelime mi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mute, changlix [çeviri.]
FanfictionKelimeler duyguları ifade edemediğinde, hareketler duyguları ifade eder. all rights belong to;; @changkyundimple