Sarı saçlı çocuk hâlâ olduğu yerde uyumaya devam ediyordu, ama yalnız kalmak için çok sarhoş olduğundan, gece boyunca uyanık kalmaya ve onunla ilgilenmeye karar vermiştim, daha sonra pişman olabileceğim hiçbir şey yapmadığıma da dikkat etmiştim.Parti nihayet bittiğinde saat sabahın sekiziydi. Jisung'un ebeveynleri gelip ona kızdıklarında bile Felix'in yanındaydım, başkasının yatağında yatıyordu.
Jisung bana birkaç kez gitmemizi söyledi, ama ben her seferinde diğerini uyandırmak istemediğimi söyledim.
"Şu an ne bok yemek istediğin umrumda bile değil, ama şimdi ikinizinde evimden gitmenize ihtiyacım var." Sinirli bir şekilde konuştu çünkü gelecekte olacaklara tahammülü yoktu.
"Peki! Onu uyandırmaya çalışacağım."
Birkaç saniye sonra, Avustralyalının yanına gidip ona seslenmeye başladım.
"Felix." Sessizce söyledim "Felix, lütfen uyan. Evine geri dönmelisin."
Ancak, sarışın çocuk beni duymuyor gibiydi, bu yüzden onu en iyi arkadaşımın evinden çıkarmaya karar verdim.
Kollarımın altındaki Felix ile yürümeye başladım, ama evin önüne geldiğimizde, zile basmadan önce, Felix'in sarhoş ve bayılmış gibi duran hâlini ailesi gördüğünde ona kızacaklarını farkettim. Hiçbiri onun tekrar bizimle takılmasına izin vermeyecekti.
(ç.n: felix kış uykusuna yattı sanırım)Hızlıca arkamı döndüm, bu sefer Jisung'un komşunu kollarımdayken, onu kendi evime götürmeye karar vermiştim.
Evime geldiğimizde, arka bahçe kapısından içeri girdim ve yukarı çıkmaya başladım. Kollarım taşıdığı ağırlık yüzünden ağrıyordu, biraz da yorgundum.
Odama geldiğimde, Felix'i yatağıma bıraktım. Ama o yine farketmedi. Ailemin odamda sarhoş ve yabancı bir oğlanın olduğunu görmemesi için, odadan çıktım ve hızlıca kapıyı kapattım. Gömleğimi çıkardım, çünkü alkol gibi kokuyordu.
Kısa ve hızlı bir duş almaya karar verdim, böylece günün geri kalanında bok gibi görünmeyecektim, birkaç dakika sonra odama geri döndüm.
Sorun şuydu, odama girdiğimde, hiç iyi hissetmeyen, uyanık bir Felix bulmuştum.
"Hey... İyi misin?" Ona yaklaşırken sordum. Biraz endişelenmiştim.
Felix başını şokla yavaşça kaldırdı ve derin bir iç çekti, bitkin görünüyordu.
"Tamam. Dün gece çok içtin. Başın ağrıyor, değil mi?"
Felix yavaşça başını salladı ve iki eliyle yüzünü ovmaya başladı.
"İstersen duş alabilirsin. Kendini daha iyi hissetmene yardımcı olabilir." Sarışın bana komik bir şekilde baktı, bu yüzden tek kaşımı kaldırıp "Ne? Bu doğru." dedim.
Ama ondan beklenildiği gibi cevap vermedi. Bunun yerine, utanmadan tekrar yattı ve gözlerini kapatmaya çalıştı. Tekrar uyuyacak mıydı?
"Hey. Ne yapıyorsun? Sen zaten uyanıksın." Ani hareketine gülerken söyledim.
Felix eğleniyormuş gibi bana baktı. Bende yanına ilerlemeye başladım.
"Ben de uyumak istiyorum." Sarışın çocuk yatağımı çırptıktan sonra, sanki beni yanına yatmaya çağırıyormuş gibiydi, bu da beni daha çok güldürdü. "Çılgınsın."
Gözlerini devirdi ama sonra tekrar kapattı, bu yüzden yorgun bir şekilde iç çektim ve diğerinin bana söylediğini yaptım.
Sonuçta, Felix'in hâlâ alkolün etkisi altında olduğuna emindim ve sadece bir süre uyumak istedim; yatağımı yabancı bir çocukla paylaşmak zorunda olsam bile.
...
( ͡° ͜ʖ ͡°)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mute, changlix [çeviri.]
FanfictionKelimeler duyguları ifade edemediğinde, hareketler duyguları ifade eder. all rights belong to;; @changkyundimple