biraz gaza gelerek ama severek başladığım bir kurgu.
umarım beğenirsiniz.
keyifli okumalar.🌸medya: bts(jimin)/serendipity
(başlangıç tarihi:26.02.20)
1•Kabullenememe
Konser bittiği zaman yorgunlukla içeri geçmiştik. Masadan bir şişe aldım ve koltuğa otururken suyumu içmeye başladım. Üyeler de tek tek içeri geldiler ve koltuğa oturup dinlenmeye başladılar.
"Jungkook, daha iyi misin?" Ona yönelttiğim soruyla bana dönüp gülümsemiş ve başıyla onaylamıştı. "Evet, hyung."
Sahnede dans ederken dengesiz adım atıp düşmüştü ve kalça kemiğinin biraz ağrıdığını ama sorun olmadığını söylemişti.
Bende başımı salladım ve ayaklanıp lavaboya ilerledim. Yüzümü bolca suyla yıkadım ve tuvalet ihtiyacımı hallettikten sonra ellerimi yıkadım. Peçete ile ellerimi kuruladım ve üyelerin yanına geri döndüm.
Arka çıkışa ilerlerken Yoongi hyungu gördüm. Şapkamı kafama geçirdim ve maskemi taktım. Beni gördüğünde yanına ilerledim ve elimden tuttu. Birlikte dışarı çıktık ve kameralar bizi odağına alırken görevli sayesinde arabaya ilerlemiştik. Bindiğimizde kapı kapanmıştı ve hareket etmeye başlamıştık.
"Hala başın ağrıyor mu, hyung?" Ona doğru döndüğümde zaten bana bakıyor olduğunu fark ettim. Üstümüzü değiştirirken başının ağrımaya başladığını söylemişti. "Biraz."
Başımla onayladım ve çenemde olan maskeyi indirdim. "İstersen biraz masaj yapabilirim. Otele geçince ilaç alır ve dinlenirsin."
Beni başıyla onayladı ve geniş arabada kayarak başını dizlerime koydu. Şapkasını çıkarttım ve parmaklarımla şakaklarına masaj yapmaya başladım. Gözlerini kapattı ve bende dikkatle yaptığım işe devam ettim.
Bakışlarım yüzüne kaydı. Pürüzsüz bir teni vardı, bembeyazdı. Minik burnu ve minik kırmızı dudakları yüzünde çok şirin duruyordu. Üşengeç olduğu için sürekli baygın bakardı. Bıraksak, koala gibi saatlerce uyuyabilir, hatta kış uykusuna yatabilirdi.
Ama özellikle konserlerde, ARMY'i gördüğü zaman tüm enerjisi yerine gelir ve her zaman onlar için en iyisini yapmaya çalışırdı. Bir müziğin alt yapısını oluşturmak ve sözlerini yazmak için Namjoon hyungla birlikte gecelerce uyumadığını biliyordum. Bazen bende uyuyamıyordum ve benim uyumam için yanıma uzanıp benimle beraber birkaç saat uyuyordu.
Yumuşacık da bir kalbi vardı. Sevgi doluydu ve belli etmese üyeleri hep düşünürdü. Hangi üyenin neyi sevmediğini, neye fobisi ve alerjisi olduğunu bile bilirdi. Ona bunu sorduğumda bana gülümsemiş ve, 'siz benim ailemsiniz, elbette size zarar gelecek şeyleri bilmeli ve önlem almalıyım' demişti.
Otele geldiğimizde Yoongi hyung gözlerini açtı. Bende bakışlarımı kaçırdım ve kalktığı zaman şapkasını verdim. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Yoongi hyung da peşimden geldi ve hızlıca içeri girdik. Odaya girdiğimiz zaman önce o duşa girdi. Peşinden bende girdim ve hızlıca çıkıp üzerimi giyindim. Beş senedir birlikte yaşadığımız için bu bizde bir sorun olmuyordu.
Taehyung mesaj attığında Yoongi hyunga haber verdim ve birlikte aşağı indik. Jungkook ve Jin hyung lobide oturmuş şakalaşıyorlardı. Namjoon hyung, Hoseok hyung ve Taehyung da oturmuş sohbet ediyorlardı. Namjoon hyung bizi fark edince gülümseyip ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
same old love•yoonmin
FanfictionYedi senedir bir grubun üyesiydik. Hepimiz kardeş gibi büyümüştük ama zaman geçtikçe Min Yoongi'yi kardeşten fazla olarak gördüğümü fark etmiştim. kapak tasarımı: @_Min__Jimin_'e aittir, teşekkürler bebeğim❤️ baslangic: 19.02.2020 bitis: 15.06.2020 ...