4

5.9K 469 696
                                    

dans kursundayım, şartlar zor ama bölüm atayım istedim🧡

keyifli okumalar🌸

medya: everglow/dundun

4•İlk Öpücük

Alarmımın sesiyle uyandığımda Yoongi hyung ile yüzlerimiz dipdibeydi. Burnu burnuma değiyordu ve kırmızı dudaklarıyla aramda birkaç santim vardı.

Üstelik uyanıktı ve gülümseyerek bana bakıyordu. "2. Günaydın, minik peri."

"Günaydın hyung a-" Burnumun ucuna öpücük kondurmasıyla kalakaldım. Kocaman açılmış gözlerimle ona bakıyordum.

"Hadi, üzerini değiştir ve aşağı gel. Kahvaltıdan sonra direk şirkete geçeceğiz." İnci gibi sıralı dişleriyle gülümsemiş ve yataktan kalkmıştı. Hemen ardından odadan çıktı.

Şoktan çıktığımda alarmın cır cır öten sesini kapatmıştım. Örtüyü kafama kadar çekip yatakta tepindim. Örtüyü indirdim ve doğruldum.

Bu hyung beni deli ediyordu.

Yemin ediyorum deli oluyordum. Akli dengemi kaybetmeme çok az kalmıştı.

İşaret parmağımla burnumun ucunu okşadım ve kendi kendime gülümsedim. Burnumun ucunu öpmüştü. O kırmızı minik dudakları benim burnuma değmişti.

İyi de, sabah çok yakındık ve yaptığı bu hareket.. Yaptıklarına anlam veremiyordum. Bana düpedüz umut veriyordu.

Tanrı cezamı böyle veriyordu sanırım. Onu sevdiğim için beni onunla sınıyordu.

En sonunda yataktan kalktım ve üzerimi değiştirdim pembe saçlarımı düzelttim. Telefonumu cebime atarak aşağı indim. "Günaydın Jimin. İyi misin?"

Gülümseyip Jin hyungu başımla onayladım. Sonra aynı konuşmayı herkesle yapmak zorunda kaldım. Kahvaltıdan sonra Yoongi hyung sağlam olan elimden tutup yukarı çıkarttı ve yardımcı olmama izin vermedi. Eline tekrardan krem aldı. Beni yatağın üzerine oturttu ve sargıyı açtı. "Kahvaltıyı toplamaya yardım etmeliydim."

"Şu elinle hiç bir şey yapmayacaksın. Şeffaf bantlar yapıştıracağım ve gerekmedikçe sağ elini kullanmayacaksın."

Krem sürdükten sonra yine lavaboya gitti. Bant kutusunu getirdi ve söylediği gibi şeffaf bantlardan yapıştırdı. Yaranın olduğu kısma da ten rengi sünger denk geliyordu.

Uzaktan bakılınca pek belli olmuyordu. Dikkatli bakınca anlaşılırdı. Sonra hepsini topladı ve yine elimden tuttu. Aşağı indik ve evden çıkıp arabaya bindik. Hepsi kendi kafasında konuşurken Yoongi hyung hala elimi bırakmıyordu.

"Konserden sonra bir şey yapalım. Sizde gelirsiniz değil mi?"

Taemin'i hatırlayınca kafamı iki yana salladım. "Ben gelemem. Kusura bakmayın çocuklar, bir arkadaşıma sözüm var."

Taehyung kaşlarını çattı. "Kime konserden sonraya söz verdin ki sen?"

"Taemin ile uzun zamandır görüşmüyorduk. Birlikte vakit geçireceğiz." Taehyung başıyla onayladı. Jungkook ise kenardan kenardan ikimize bakıyordu. Yoongi hyunga baktığımda bakışları yerdeydi.

"Yoongi hyung?" Başını iki yana salladı. Bu hepsi için yeterli bir cevaptı. Jin hyung bir şeyler yemeye gidebileceklerini söylüyordu.

Bende telefonumu alarak mesajlara girdim.

Taemin^^
Günaydın.

MinMin
Günaydın.

same old love•yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin