same old love•yoonmin

5

merhabalaar

en son red moon çalışırken aklıma yoonmin geldi ve azıcık da olsa okuyup bakan olduğu için atayım dedim

zaten içimde kalmasın diye paylaşıyorum, hoş ama neyse

keyifli okumalar🌸

medya: punch/done for me (hotel del luna ost)

5•Pişmanlık

Pişman olunan zamanlar vardı. Yaptığınızdan pişmanlık duyup da karşınızdaki insandan özür dilediğiniz zamanlar oluyordu.

Ya da birden kendinizi o insandan uzaklaştırdığınız zamanlarda oluyordu.

Bende bunun farkında olabilseydim, başından böyle bir şeye izin vermezdim. Pişman olacağını bilseydim, benimle konuşmayı keseceğini bilseydim, beni öpmesine izin vermezdim.

Bu yine benim için çok zor olurdu ama önemli olan sonrasıydı. Bana karşı tavırları ve konuşmasıydı.

Sabah kalktığımda yanımda değildi. Yüzümü yıkayıp aşağı indim ve salonda oturduğunu fark ettim. Bende mutfağa yöneldim. Kahvaltıyı hazırladım ve Jungkook herkesi uyandırıp aşağı inmesini sağladı. Kahvaltıdan sonra Taehyung ile birlikte ortalığı topladık ve salona geçip oturdum.

Taehyung çok geçmeden beni çağırdı. Başımı iki yana sallasam da Jungkook da koluma girdi ve isyanlarım eşliğinde beni yukarı çıkarttı. İkilinin odasına girdiğimizde yatağın ucuna oturdum. "Dün attığın mesaj neyin nesiydi?"

"Eve geldim ve odaya çıktığımda bana, ona kızabileceğimi ama yapacağından pişman olmayacağını söyleyip beni öptü. Ayrıldıktan sonra ilk öpücüğümü Taemin'in almasını istemediği için beni öptüğünü söyledi. Ama sabahına pişman olmuş gibi. Yüzüme bile bakmıyor ve bir kere bile konuşmadı benimle."

Kendi kendime gülerek konuştum. Jungkook dudağıma baktı. "Namjoon hyung da yanlış anlamış. Taemin hyung ile buluşmaya gittiğinde onunla öpüştünüz sanmış."

Başımı iki yana salladım. Benim açımdan güzel olsa da bu onun açısından bir hataydı. "Dün gece benim tarafımdan güzel olan öpüşme, onun tarafından bir hataydı. Sonuçta kardeşini öperken mükemmel hissetmezsin. Üstelik kızlardan hoşlanırken."

Jungkook arkama oturup kollarını omzumdan sarmış ve yanağını omzuma yaslamıştı. "Yoongi hyung oyunda daha önce bir erkeği sevdiğini söylemişti. Belki de o da senin yanlış anlayacağını düşünmüştür."

Başımı iki yana salladım. Ellerimle uğraşmaya başlarken onu dün gece düşündüğüm şeyler geldi aklıma. Biz aynı odada olduğumuz sürece ben onu sevmekten vazgeçemeyecektim.

"Jin hyung ile konuşacağım ve onunla kalacağım. Zaten söz yazarken de dikkatini dağıttığımı söylemişti. Tek başına rahat rahat odaklanır."

Odadan çıktım. Aşağıya indim ve küçük olan odayı arada pratik yapmak için kullandığımız aklıma geldi. Oraya yöneldim ve bir süre oturup kendime vakit ayırdım.

Ardından ayaklanıp ayarladığımız listeden müzikleri açtım. Odanın ortasına geçtim ve dans etmeye başladım.

Hoseok hyung gelene kadar, kaç saat boyunca dans ettiğimi hatırlamıyorum. Hoseok hyung müziği kapatınca yere çökmüştüm. Ağlayarak dans ettiğim için yaşlar hala gözümden akmaya devam ediyordu.