taeten şiplediğimi ve nct stanlediğimi belli etmemeliyim..
neyse, bu bölümü tamamen baby don't stop dinleyerek yazdım rahatsız olacak olan varsa da okumadan geçebilir🙏🏼umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar🌸
medya: nct u(taeyong&ten)/baby don't stop
10•Hediye
-M-
Bazen duygularımıza sahip olamıyorduk. Mantığımızı bir kenara atıp her olayı duygularla çözebileceğimizi düşünüyorduk. Şayet bazen doğru çıkıyordu ama elbet doğru çıkmama olasılığı da vardır.
Ama mantığımızla da hareket ettiğimizde pek doğru şeyler yaptığımızı söyleyemezdik, öyle değil mi? Her insanın bir yanlışı oluyordu. Her insanın bir hatası oluyordu.
Bir insanı mantığıyla ya da duygularıyla hareket etti diye suçlayamazdınız. Sadece eleştirebilirdiniz.
Bende hayatım boyunca duygularımla ya da mantığımla hareket ederken pişman olduğum bir an yaşamamıştım. Ya da diğer üyelerin sözünü dinlediğim zaman.
Elimden geldiği kadar kimseyi kırmamaya ve incitip, fazla eleştirmemeye de çalışıyordum.
Bir süre sonra Namjoon hyung bizden ayrılıp odasına çıktı. Peşinden Hoseok hyung da çıktı. Taehyung ayağa kalkarken Jungkook'a döndü. "Hadi, bizde odaya geçip yatalım."
"Ama-"
"Jungkook hadisene benim güzel evladım. Çık Taehyung ile yukarı. Bende bulaşıkları toplayayım." Hepsinin bizi yalnız bırakmak için gittiklerini fark etmiştim. O da fark etmiş olmalıydı.
Başım hafif hafif dönüyordu ve damarlarımda dolaşan kanın kaynadığını hissedebiliyordum. Çok içmemiştim aslında ama yine de sersem gibiydim.
Başımı Yoongi hyungun göğsüne yasladım. Eliyle saçlarımı okşayıp öptü. Diğer elini belime sardı. "Hyung.. iyi ki doğdun, iyi ki varsın, iyi ki bizimlesin, iyi ki benimlesin. Seni çok seviyorum."
Başımı kaldırıp ona baktım. Gülümseyip dudaklarıma bir öpücük kondurdu. "Bende seni çok seviyorum güzelim. Sende iyi ki benimlesin. Benim gibi bir adamı seviyorsun."
Burnumu kırıştırdım ve başımı hafifçe eğdim. "Neden öyle diyorsun ki hyung?"
"Biliyorsun, biraz soğukkanlı, umursamaz ve içe kapanık hallerim var. Aniden sinirlenip herkesi kırdığım ve uzun süre sinirli kaldığım zamanları da biliyorsun."
Elimi yanağına götürüp yumuşak tenini okşadım. Etrafta dolaşan gözleri bana döndü. "Ben senin kalbini biliyorum ama hyung. O sözleri sinirle söylediğini de biliyorum. Aslında böyle biri olmadığını ve bizi umursayıp önemsediğini de biliyorum."
Gülümsedi ve yanaklarımı öptü. Bende gülümseyip dilim dudaklarımda gezdirdim ve ona doğru yaklaştım. Bu bir davetti.
Aynı şekilde bana eğildi ve öpüşmeye başladık. Belimde olan eli beni kendine çekerken bende bacağımı diğer tarafına koyarak kucağına oturdum. Elleri kalçalarıma gidip onları kavrarken ikimizde inlemiştik.
Dillerimiz birbirleri ile savaş verirken o kalçalarımı yoğuruyor ve bende ensesinde olan saçları çekiştiriyordum. Kısa bir ara dudaklarımız ayrıldı. Aralık gözleriyle nefes nefese kalmış bir şekilde birkaç düğmesi açık göğsüme bakıyordu. Yutkundu ve bakışları bana döndü. "Hyung.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
same old love•yoonmin
FanfictionYedi senedir bir grubun üyesiydik. Hepimiz kardeş gibi büyümüştük ama zaman geçtikçe Min Yoongi'yi kardeşten fazla olarak gördüğümü fark etmiştim. kapak tasarımı: @_Min__Jimin_'e aittir, teşekkürler bebeğim❤️ baslangic: 19.02.2020 bitis: 15.06.2020 ...