same old love•yoonmin

6

gotta go taze çıktı✨

chung ha değil, sunmi'nin şarkısı ve dansı çok iyi:)

neysee umarım beğenirsiniz keyifli okumalaar🌸

medya: sunmi/gotta go

6•Tokyo Konseri

İstemediğimiz bir şeyi yapmazdık. Ya da yapmak istemezdik. Ama yeri geliyordu ve istemediğiniz o şeyleri mecburen yapmak zorunda kalıyordunuz.

Biri sizi alıkoymazsa.

Bu durumdan haberi olan ama haberi yokmuş gibi sizi bu durumdan çekip çıkaran biri sizi alıkoyarsa, istemediğiniz o işi yapamazdınız.

Bende tam bu durumu yaşamıştım. İstemediğim bir şeyden, bir kişi tarafından kurtulmuştum.

O gün Yoongi hyung etrafa sinir saçmış ve uykusuzluğu gözünden belli olurken kimseyle muhattap olmamıştı. Yanına gidene sinir püskürtüyordu.

Gece uykusuz kalmıştı. Uykusuz bir Min Yoongi, aşırı sinirli ve çekilmez oluyordu. Tam dehşetlik bir vakaydı. Kesinlikle uyku saatinde uykusunu alması lazımdı. Anca o zaman pamuk gibi bir adam oluyordu.

Bu düşüncelerimi kafamdan uzaklaştırdım. Umursamayacaktım. Onu unutmaya karar vermiştim.

Bir gün, iki gün daha böyle geçti. Yoongi hyung, onunla kalmadığımı anladı ve bana sebebini sordu. Bir sebebi olmadığını ve öyle istediğimi söyleyerek geçiştirmeye çalıştım.

Şimdi ise Japonya, Tokyo'daydık. Bugün konserimiz vardı ve hazırlıklarımız sürüyordu. Kulisteyken Namjoon hyung onu kendine getirmeye çalışıyor ve sinirli halinden kurtarmaya çalışıyordu.

Sahneye çıkarken Jungkook ile istemeye istemeye birlikte ilerledik. Yukarı çıktığımızda gülerek onları selamladık ve konsere başladık. Jungkook ile solo şarkılarımız ard arda getirilmişti. O bitirdiğinde peşinden bende çıktım ve kameraların çekebilebileceği arada göz kırptı. Bende gülümserken bir taraftan bağırışlar yükseldi ve bende şarkıyla beraber hareket ettim.

En sonunda üyeler ile dans ederken Jungkook ile birbirimize göz atıp duruyorduk ve bu çoğu kişinin gözünden kaçmıyordu. En sonunda serbest olarak şarkı söylemeye başladık. Jungkook ile yan yana gelecekken Taehyung onu elinden tutup kaçırıyordu ve Yoongi hyung gelip benimle beraber şarkı söylüyor ve elimi tutuyordu.

Kalbim hızlanırken bana dönüp göz kırptı. Taehyung'a ve Jungkook'a baktım. İkisi de biliyordu ve fark ettirmeden bizi kurtarıyorlardı.

Ortada tekrar bir araya gelirken el ele tutuşacağımız zaman bir yanımda Jungkook diğer yanımda Yoongi hyung vardı. Yoongi hyung aramıza girdi ve beni sona attı. Üçümüzde gülmüştük. Eğildik ve son konuşmalarınız yapıp teşekkürlerimizi sunduk.

Kulise indiğimizde Yoongi hyungun yanına gittim. "Hyung, biliyor muydun?"

Bana dönüp tebessüm etti. "Biliyordum. İstemediğiniz bir şeyi yapmak zorunda değilsiniz. Taehyung haber vermese, bana bir şey söyleyeceğin yoktu Jimin."

"Ama hyung biliyorsun, Bang PD'nin sözü emir yerinde. Biz kabul etmesek de diretti. Şimdi size de kızacak." Bana doğru döndü ve etrafa göz attı. Üyeler diğer taraftaydı ve burada kimse yoktu. Ellerini yanaklarıma koydu ve gözlerimin içine baktı.

"Sorun değil Jimin. Benim o yaşlı keçiden kaç defa azar işittiğimi ve ceza yediğimi bilmiyormuş gibi konuşma. Onun yüzünden Suran ile kaç defa haftasonu dışarı çıkmak zorunda kaldım. Sanki ilgileniyormuşum gibi.. Ama ona yönelimimin erkeklerden yana olduğunu söylersem kudurup beni parçalama ihtimali daha yüksekti. Bu yüzden yine bağırıp çağıracak ve bitecek."