Seulgi sabah kalktığında çok heyecanlıydı. Sonunda minik tavşanını okulda görebilecekti. Onun yorulmasını istemiyordu ama okula gelmek zorundaydı. Derslerinden çok geri kalmıştı. Irene okula geldiğinde seulgi hemen ona sarıldı ve irene'in çilek kokulu saçlarını içine çekti. Burnuna dolan çilek kokusuyla adeta özlemi yok olmuştu. İlk derse girdiler ve irene gerçekten konulardan geri kalmıştı. Bu yüzden hiçbirşey anlamıyordu.
İrene: Seulgi ben hiçbirşey anlamıyorum.
Seulgi : Konulardan çok geri kaldın anlamaman normal. İstersen sana anlatayım.
İrene: Anlatırsan çok iyi olur ama 1 2 saatte halledemem ben. Bugün bize gelebilir misin.
Seulgi : Tamam öyle daha iyi anlatabilirim.
İrene: ben uyuyorum tenefüste beni uyandırırsın.
Seulgi : tamam😂
Tenefüs olmuştu ve irene küçük bir bebek gibi uyuyordu. Seulgi onu uyandırmaya kıyamadı ve oda sıraya kafasını koyup irene' i izlemeye başladı.
Irene kolu uyuştuğu için gözünü açmıştı ve seulgiyle göz göze gelince gülümsemeye başladı.
Irene: beni neden uyandırmadın
Seulgi : çok güzel uyuyordun uyandıramadım
Irene gülümsedi ve seulginin omzuna başını koydu.
Okul çıkışı seulgi annesini aradı.
Seulgi : anne, yeri kütüphanede ders çalışıyormuş bende onunla okulda kalacağım o yüzden bugün geç gelebilirim.
Seulgi'nin annesi : tamam kızım ama çok geç kalma
Irene'in evine varmışlardı. Seulgi, Irene'in evine ilk defa geliyordu. Odası tam bir prenses odası gibiydi. Bembeyaz mobilyalar ve toz pembe bir halısı vardı. Masaya oturdular Irene kitapları hazırladı ve matematik dersinden başlamaya karar verdiler.
Irene: en son matematik çalışırken annen bizi yakalamıştı hatırladın mı
Seulgi : off evet yaa hatırlamaz mıyım
Irene : bu sefer odaklanıcam söz veriyorum
Seulgi : aslında odaklanmasanda olabilir
Irene : bak sus sakın annem görürse bu evden cenazemiz çıkar
Seulgi : tamam tamam şaka yaptım
Yaklaşık 1 saat kadar Seulgi konu anlatmıştı. Irene'in annesi odaya elinde tepsiyle girdi. Tepsinin içinde 2 tane çikolatalı süt ve damla çikolatalı kurabiyeler vardı.
Irene'in annesi: kızlar hadi mola verin biraz. Size birşeyler getirdim.
Seulgi : teşekkürler
Irene'in annesi: afiyet olsun
Seulgi ve irene sütlerini içerken bir yandan da sohbet ediyorlardı. Saat 9 olmuştu ve Seulgi eve gelmeyince annesi merak etmişti. Annesi aramıştı fakat seulgi ders çalıştıkları için telefonunu sessize almıştı. Seulgi'nin annesi Yeri'yi aradı.
Seulgi'nin annesi: yeri ne yaptınız okul kapanmadı mı çok geç oldu gelin artık. Seulgi telefonumuda açmadı versene onu bi.
Yeri ne yapacağını şaşırmıştı. Belliki seulgi annesine yalan söylemişti.
Yeri: Seulgi şuan tuvalette o yüzden açmamıştır. Şimdi çıkıyoruz okuldan.
Seulgi'nib annesi: tamam hadi çabuk gelin
Yeri derin bir oh çekmişti hemen seulgi'yi aradı ama seulgi duymuyordu.
Irene: hadi fotoğraf çekinelim anı kalsın
Seulgi : tamam
Seulgi eline telefonu aldığında annesinin ve yerinin defalarca aradığını gördü. Hemen yeri'yi aradı.
Seulgi : ne oldu neden bu kadar aradın
Yeri: kızım nerdesin sen annen beni aradı geç oldu eve gelin falan dedi sana ulaşamamış.
Seulgi : nee!? Ben yeriyle ders çalışcaz demiştim bozmadın demi
Yeri: okuldan çıktık şimdi geliyoruz dedim. Mal mısın bu saate kadar durulur mu çabuk eve git.
Seulgi : tamam gidiyorum ben. Teşekkür ederim söylediğin için
Yeri: çabuk git hadi. Gidincede beni ara dikkatli ol.
Seulgi : tamam
Seulgi telefonu kapatınca irenele vedalaştı ve evden çıktı.