Seulgi evden aceleyle çıkmıştı. Saatin 9 olduğunun farkında değildi ama annesinden iyi bir azar yiyeceğinin farkındaydı. Sokaklar biraz tenhaydı ve koşarak gidiyordu. Karşıdan karşıya geçerken arabayı görmedi ve araba çok hızlı bir şekilde seulgi'ye çarptı. Seulgi 2 metre savrulmuştu.
Sürücü hemen araçtan çıktı ve seulgi'yi hastahaneye yetiştirmeye çalışıyordu. Heryeri yara bere içindeydi ve kanıyordu. Seulgi hastahaneye yatırıldı ve ailesine haber verildi. Annesi ve babası hemen geldiler. Yeriyede haber verdiler. Yeri çok korkmuştu. Hemen irene'e haber verdi. Irene evden ağlayarak çıkmıştı.
Seulgi ameliyata alınmıştı. Doktorlar hiçbirşey söylememişti ve herkes endişeliydi. Irene'in ağlamaktan gözleri şişmişti. Seulgi'nin annesinin yanına gitti.
Irene : seulgi nerde!? İyi mi? Birşey söylediler mi?
Seulgi'nin annesi: hayır haberimiz yok
Irene o an çok kötüydü ve Seulgi'nin annesine sarılmıştı.
Irene: özür dilerim herşey benim yüzümden oldu. Çok özür dilerim.
Seulgi' nin annesi: nasıl yani
Irene : derslerden geri kalmıştım bana ders anlatmıştı. Eğer çağırmasaydım böyle olmazdı
Yeri: hayır saçmalama araba çarpmasaydı evine gidebilecekti. Bu şoförün suçu senin değil
Yeri, irene'e sımsıkı sarılmıştı. İkiside hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Seulgi'nin annesi, yalan söylediği için Seulgi'ye öfkelenmişti fakat şuan umrunda değildi. Birkaç saat sonra doktor ameliyattan çıktı.
Doktor: durumu çok ağır iç kanamaları çok fazla yarını beklemeliyiz.
Ertesi gün seulgi bir ameliyata daha alındı. Vücudunda çok fazla yara vardı ve iç kanamaları vardı. Kalbi artık kaldıramamıştı ve durdu. Elektrik şoku verdiler kalp masajı yaptılar ama seulgi'nin kalbi çalışmamıştı. Doktor ter içinde kalmıştı boğazını temizledi ve dışarı çıktı.
Irene : Seulgi nasıl? Düzeldi değil mi
Doktor : maalesef. Kalbi durdu ve birdaha çalışmadı. Başınız sağ olsun.
Irene duydukları karşısında şoka girmişti. Hareket edemiyordu. Vücudu kaskatı kesilmişti. Yeri kendini yere atmıştı bunların rüya olmasını diliyordu. Irene bir anda dışarı koşmaya başladı. Ağlamaya çığlık atmaya başladı. Gömleğini parçalamıştı deniz kenarına geldi ve bir banka oturdu. Başı çok ağrıyordu. Sanki kafasına birisi baskı uyguluyordu.
Burnundan kan gelmeye başladı ve bayıldı. Ordan geçen yaşlı bir amca hemen ambulansı aradı. Irene hastaneye yatırıldı. Ailesi geldiğinde üstünün yırtık olduğunu gördü ve çok endişelenmişlerdi. Seulgi'yi aradı ve seulgi'nin telefonunu annesi açmıştı.
Irene'in annesi: seulgi şuan nerdesin, irene bayıldı hastaneye kaldırıldı acil gelmelisin
Seulgi'nin annesi yine ağlamaya bailamıştı.
Irene'in annesi: seulgi sen misin neden ağlıyorsun
Seulgi'nin annesi: seulgi öldü. Kzım artık yok
Hüngür hüngür ağlıyordu artık ayakları turmuyordu. Kendini yere bırakmıştı. Irene'in annesi çok şaşırmıştı. Ne yapacağını şaşırmıştı.
Seulgi'nin annesi: irene neden bayıldı şuan iyi mi.
Irene'in annesi: deniz kenarında otururken bayılmış ve üstü başı yırtık ne oldu anlamadık
Seulgi'nin annesi: en son yanımızdaydı seulginin öldüğünü duyunca çok üzüldü koşarak gitti
Irene'in doktoru dışarı çıkmıştı ve oda üzücü haberi verecekti.
Doktor: Irene'i kurtaramadık. Başınız sağ olsun
Irene'in annesi ikinci kez şok yaşamıştı. Olanlara inanamıyordu. İnanmak istemiyordu. Irene zaten hastaydı üzülmemesi gerekiyordu. Ama o seulgi'ye çok üzülmüştü. Vücudu bu üzüntüyü kaldıramamıştı. Birbirini seven birbirine çok aşık iki insanı yalnızca ölüm ayırabilmişti. Gerçekten öyleydi onları sadece ölüm ayırabilmişti. Şimdi Irene ve Seulgi cennette birbirlerine kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorlardı.
Biraz klişe bir hikaye olmuş olabilir farkındayım ama bu benim ilk hikayemdi. Umarım daha güzel hikayeler yazabilirim. Öbür seulrene hikayemide okumayı unutmayın 🙏.