Tom Marvolo Riddle...
Tom babasının adıydı,Marvolo ise dedesinin.
İsmi bile kendisine ait değildi,hiçbir şey onun değildi.
Sevgisiz büyümüştü,damarlarında öfke akıyordu.
Sevgiden bu kadar uzakta yetişmiş,her soluğu öfkenin ve hırsın ağır havasının a...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
_______________________________
Sabah uyandığımda Tom çoktan gitmişti.Ödevim başucumda duruyordu,şömine de söndürülmüştü.
Kalkıp odama gittim,üstümü değiştirdim ve kahvaltı saatini kaçırmamak adına Büyük Salon'a gittim.
Tom oturmuş ve Bellatrix'le kahvaltı ediyordu.
Konuştukları şey özel bir şey olacak ki,birbirlerine iyice yaklaşmışlardı. Yanlarına gidip rahatsız etmek istemedim,Jo'nun yanına oturdum. Oturur oturmaz ellerimi tutup "İyi misin?" dedi.
"İyiyim,Jo.Endişelenmene gerek yok."
Jo ellerimi bırakmamıştı.
"Dün sen kehanetin ilk dersine girmeyince endişelendik,hepimiz.Lily,Sirius,James,Remus hatta Tom bile.İlk dersin yarısında çıktı ve ikinci dersin sonuna doğru geldi,ne olduğunu sorduğumda ise 'bir şey yok,uyuyor,rahatsız etme' dedi.Ders bitince ortak salona geldim ama yoktun,odana da baktım,nereye gitmiştin?"
"Duşa girmiştim Jo,teşekkür ederim benim için çok endişelenmişsin."
Jo konuşmaya devam etti.
"Dün ne olduğunu bilemezsin.Akşam yemeğinden sonra Profesör Cassandra Tralawney beni çağırdı,bana bir kahin olduğumu söyledi.Bundan şüpheleniyordum zaten,insanlara dokunduğumda onlarla ilgili görüler görüyorum bazen."
Bu olamazdı,eğer Jo bir kahinse beni,amacımı anlardı ve bu hiç iyi olmazdı.
"Senin adına çok sevindim canım."
"Gece yarısı döndüm,odama çıkacakken şöminenin önünde ne gördüm biliyor musun?"
"Ne?Hayır,hayır değiliz,yani o bana karşı bir şeyler hissetmiyor,ben de öyle,yani sevgili falan değiliz yok öyle bir şey."
Joanne bana sinsi bir gülüş attı,ardından önüne dönüp kahvaltı etmeye devam etti.
Ben ise Tom'a Sırlar Odası'nı anlatacaktım.
Cadılar Bayramı bizim orada coşkuyla kutlanırdı,burada da aynı şey olsun istiyordum.
Coşkudan kastım kan,ölüm ve vahşetti.
Gryffindor masasında bir gürültü vardı,tüm salonun gözleri onların üzerindeydi. Kendilerini Çapulcular olarak adlandıran grup bir yarıdevle sohbet ediyordu,çıkardıkları sese bakınca kavga ediyorlar sanmıştım.
Bayan Mcgonagall onları uyardı ve sonunda daha sessiz konuşmayı akıl edebildiler.
Derse girmeden önce Tom'un yanına gittim.
"Selam,Tom.Şey,ben ödev için tekrardan teşekkür ederim."
Tom yüzüme bakmadan "Önemli değil." dedi.
Sırlar Odası'ndan bahsetmenin yeri gelmişti. Koluna girdim ve fısıldayarak "Tom,Sırlar Odası hakkında sana anlatmam gereken şeyler var." dedim.
"Gece konuşuruz." dedi ve gitti.
Noluyordu buna?Dün gece bana karşı inanılmaz kibardı ve hatta sarılıp uyumuştuk,şimdi ise bunların hiçbiri olmamış gibi davranıyordu.
Anlam veremiyordum.
Sınıfa girdiğimizde Lily'nin yanına oturdum,James ve Sirius bize selam verip arka sıramıza oturdular.
"Dün bayılmışsın sanırım,sabah bizim yatakhanede kızlar konuşuyordu.İyi misin şimdi?"
Bugün bu soruyu daha kaç defa duyacaktım böyle.
"İyiyim Lily,bir şey yok."
•••
Aşırı sıkıcı geçen derslerin ardından gün bitti ve akşam yemeğinden sonra kütüphaneye indim.
Tom yanıma geldi kulağıma eğilip "Dışarı gel." dedi.
"Peki." diyip onu takip ettim.Kütüphaneden çıkınca gözlerini kısıp bana bakarak konuştu.
"İlk geldiğin gün,bana Bulanıkların ve Muggleların sonu olacağını söylemiştin,Lily Evans'la arkadaş olmanın sebebi bu sanırım.Bir planın mı var?"
Lily bir bulanık mıydı?Bundan haberim yoktu.
"Elbette,Tom.Onunla gerçekten arkadaş olacağımı düşünmemiştin,değil mi?"
Lily'le gerçekten arkadaş olmak istiyordum. Onu sevmiştim.Hatta Voldemort'un onu öldürmesini engellemeyi bile düşünmüştüm.
Tom bana iyice yaklaşıp "Bana karşı hislerin olmadığını söylerken doğruyu mu söylemiştin?" dedi.
Fazla yakındı,heyecanlanmama sebep oluyordu.
"Tom,benimle gel." dedim ve elini tutup bahçeye çıkardım onu.
Kimseye yakalanmasak iyi olurdu,öğrencilerin bu saatte bahçede olması yasaktı.
"Seni dinliyorum." dedi.
"Sırlar Odası Salazar Slytherin'e ait bir oda.İçeride büyük bir yılan var,adı Basilisk.Sadece Slytherin kanı taşıyanlara hizmet ediyor,odayı açmaya çalıştım,ancak yapamadım,sanırım açabilmek için Çatalağız olman gerekiyor."
Gözleri parlıyordu.
"Sen bir varissin,annen Merope Gaunt.Baban bir ölümlü,yani Muggle demek istedim,olsa bile sen yine de varissin."
Babasından bahsetmem onu sinirlendirmişti. "Ondan bahsetme bana." diye tısladı.
"Peki,tamam özür dilerim Tom.Bu gece yarısı,saat tam 1'de,herkes uyuduktan sonra Ortak Salon'da buluşalım,seni Sırlar Odası'na götüreceğim."
Tom bileğimi tuttu ve "Umarım bana yalan söylemiyorsundur,umarım beni oyuna getirmiyorsundur,yoksa seni buna pişman ederim." dedi.
Bileğimi öyle bir hırsla sıkıyordu acıdan gözlerim dolmuştu.
Bıraktığında hızla yürüyerek gitti,ben ise kütüphaneye geri döndüm.
