Medyada bölümde bahsettiğim beste var,benim çok sevdiğim bir beste.Dinlemenizi tavsiye ederim.Bu arada kitabımda bahsi geçen Joanne Kathleen Rowling,bildiğimiz Rowling,bize böyle bir evrenin kapılarını açtığı için hayran olduğum,en büyük ilham kaynağım olan şahane yazar.
________________________________Geceyarısı Tom'a söz verdiğim gibi ortak salona indim,beni bekliyordu.
"Hadi gidelim." dedim ve sessizce çıktık ortak salondan.
"Zindanların da altına inmeliyiz,gizli bir geçit var." dedim. Bana şaşkınlıkla baktı.
Dar merdivenlerden inip de Sırlar Odası'nın kapısına geldiğimizde hayretle bana baktı.
"Şimdi bu kapıyı yalnızca benim açabileceğimi mi söylüyorsun?"
"Evet,Tom.Kapıyı yalnızca sen açabileceksin ve yılan yalnızca sana hizmet edecek."
Ellerini tuttum ve gözlerinin içine baktım.
"Tom,bu yılan ölümlere sebep olacak biliyorsun değil mi?"
Kafasını salladı.
"Girdiğimiz bu yolun geri dönüşü yok.Ben her türlü sorumluluğu almaya hazırım,peki ya sen?"
Ellerimi sıktı, "Ben de hazırım.Hadi açalım şu kapıyı."
Elimi bırakmadan kapıya döndü.
"Hasssakkesse sakkaaaessee" dedi.
Ya da buna benzer bir şeyler.
Anlayamamıştım.
Kapıdaki 7 yılandan biri hareket etmeye başladı,kapı açılıyordu.
Sevinçle Tom'a sarıldım,o da bana sarılmıştı.
İçeri girmeden önce Tom'a baktım.Endişelerim vardı.
"Korkuyorsan gelme." dedi.
"Korkmuyorum,sadece ya yılan bana saldırmaya çalışırsa,Tom ben safkan değilim."
Tom bana baktı. "Ben seni korurum."
Elimi tuttu ve içeri girdik.
Safkan olmayan herkese karşı inanılmaz bir kin besleyen Tom Riddle,az önce beni korumak istemişti.
Aşıktı işte.
Beklediğimiz gibi Basilisk içerideydi.
Sürünerek yanımıza gelen devasa bir yılanı görünce korkmamak elde değildi.
Yılan Tom'a değil de bana doğru geliyordu.
Tom elimi bırakıp öne geçti.
Yılana bir şeyler söylüyordu,yılan ise son hızla üstüme gelmeye devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom Riddle ve Zaman Bükücü|Harry Potter
FanficTom Marvolo Riddle... Tom babasının adıydı,Marvolo ise dedesinin. İsmi bile kendisine ait değildi,hiçbir şey onun değildi. Sevgisiz büyümüştü,damarlarında öfke akıyordu. Sevgiden bu kadar uzakta yetişmiş,her soluğu öfkenin ve hırsın ağır havasının a...