Gölge

Bölüm 2 "O geldi"

Mehir'in -Saye- Anlatımıyla

"Damla!" diye bağırdım ve cevabını beklemeden odasına daldım. Al işte hala uyuyordu. Bugün okul için formaları almaya gideceğini söylemişti ama uyuduğu için geç kalmıştı. Benim de işlerim vardı ve onunla beraber çıkacaktık ama hanım efendi uyuyordu.

Bir kez daha sinirle bağırdım "Damla kalk!" bu sefer sesimden korkarak hızla kalkmıştı ki kalkarken fazla hızlı kalkmış olmalı ki yataktan düşmüştü. Ben bu haline sırıtarak bakarken o bana sinirle bakmayı tercih ediyordu.

"Ya hayır neden anlatsana biraz nazikçe uyandırmak varken neden yani" diye isyanda bulunuyordu. Onu umursamadan içeri geçtim ve hazırladığım kahvaltı sofrasına oturdum. Gelmesini beklemeden yemeye başladım. Bir kaç dakika sonra oda üstünü giymiş sofraya oturmuştu.

Yemek yerken bir yandan da sorduğu soruları cevaplıyordum. "Sence bu sefer okula alırlar mı bizi iki kere okuldan atıldın sonuçta" dedi sakin bir şekilde "Rıza abi halleder takma kafana" dedim. "Bugün benimle geliyorsun değil mi Sa- ah pardon hala alışamadım Mehir" diye soruyu yönelttiğinde "evet mecburen " dedim bu imama göz devirse de yemeye devam etti.

Kahvaltı yaptıktan sonra beraber sofrayı topladık ve daha sonra ikimizde üstümüze bir şeyler alıp dışarı çıkmış bir kaç dakikadır yürüyorduk.Formaların satıldığı yere yaklaştığımızda uzakta Erdem'in adamlarını gördüğümde hızla Damla'ya döndüm.

"Damla beni iyi dinle şimdi. Telaşlanma öncelikle. Erdem'in adamları buraya doğru geliyor benim  gitmem gerek buradan direk eve git beni merak etme" dedim ve adamlara baktım bir kez daha bu sırada Damla başını sallamış ve dükkana girmişti ve bende adamlardan biriyle göz göze gelmiştim.

Göz göze gelmemle birbirlerine haber vererek beni gösterdiler. Bende bu sırada hızla arkamı dönüp koşmaya başladım. Gördüğüm ilk ara sokağa girdim ve ilerlemeye başladım bu sırada sesleri arkamdan geliyorlardı. Gördüğüm ara sokaklara girerken yıkık dökük apartmanların olduğu bir yere gelmiştim. O sırada benim yaşlarımda olduğunu tahmin ettiğim-18 yaşlarında- bir genç çocuğun bir apartmana girdiğini gördüm kapı kapanmadan hızla bende içeri girdim.

Çocuğun şaşkın gözlerine aldırmadan soluklanmaya başladım. Bu sırada çocuk beni incelemiş ve kaşlarını çatıp beklemeye başlamıştı. Kapının kırık deliğinden adamlara bakarken birden apartmanın önünden geçtiler.

Onları atlatmanın verdiği rahatlıkla duvara yasladım sırtımı ve yere çöktüm."Burada ne işin var?" sesi duyduğumda burada tek olmadığımı hatırlayarak çocuğa döndüm ve tek kaşımı kaldırarak "hayırdır tapulu malın mı?" dedim.

Bu lafıma şaşırmış olacak ki bir süre cevap vermedi. Bende cevap vermesini beklemeden kapıyı açtım kendimi dışarı attım. Tam Damla'nın yanına doğru ilerliyordum ki kolumda hissettiğim elle durdum.Ona doğru döndüm  ve ne var dercesine bir bakış attım. "Kimden kaçıyordun?" dedi meraklı sert çocuk.

İstemeden dudaklarımdan kaçan kahkahayla çocuk şaşırmıştı onu daha da şaşırtacak cümleleri sıraladım. "Önemli birinden değil ya mafyadan işte" dedim alayla bunu dedikten sonra önce kaşları çatıldı daha sonra inanmadığını belirten bakışlarını gözlerimle buluşturdu.

Benim de istediğim buydu zaten inanmaması ve o bana istediğimi vermişti daha fazla onun yanında durmadan eve doğru ilerledim. Dediklerim doğruydu mafyadan daha doğrusu adamlarından kaçıyordum.

Bende mafya çetelerinden birindeydim Rıza abinin yanındaydım. Beni büyüten sadece beni değil bizi -Damla ve Uzay da dahil- büyüten adamın yanındaydım. Ama beni ne o zorlamıştı ne benim çeteye katılmamı istemişti ben kendi rızamla bu işe girmiştim. Bizi kovalayan adamların patronunun benim peşimde olmasının nedenini bilmiyordum. Onun yüzünden sadece onun değil aslında daha bir çok peşimde olan adam yüzünden ismimi değiştirmiştim.

Çoğu babamın borçları yüzünden peşimde olan adamlardı. Öldükten sonra bile hala başımı derde sokuyordu.

. . .

Sonunda eve gelmiştim. Anahtarı kapı deliğine sokup açtım ve bir yandan da ayakkabılarımı çıkarıyordum. Ben ayakkabılarımı çıkarırken Damla da hızla başımda bitmişti ve tedirgin bir hali vardı.Kaşlarımı çattım ve ona baktım.Ama dediği şeyle kalbim duracak gibi olmuştu ve hissettiğim şey tarif edilemezdi.

"O geldi" dedi.

* * *

Hepinize merhaba

Buralarda daha yeniyim yani yazma konusunda yoksa bende sizin gibi okurlardanım. Sadece eğer yazım yanlışlarım olursa mazur görün. Ve beğenmediğiniz bir yer varsa dile getirin.Şimdilik bu kadar teşekkürler.

Yeni bölümü en yakın zamanda atmaya çalışacağım sizi seviyorum...