one; key

2.7K 341 167
                                    

COCO IN THE NEXT APARTMENT

one; key


'

Uzandığım koltukta sağ bacağımı koltuğun sırt kısmının üzerine koyarak elimdeki telefonla uğraşırken sıkıntıdan ölecekmişim gibi hissediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzandığım koltukta sağ bacağımı koltuğun sırt kısmının üzerine koyarak elimdeki telefonla uğraşırken sıkıntıdan ölecekmişim gibi hissediyordum. Yaklaşık iki saat önce gelen ani haberle doğum yapan teyzemin yanına şehrin diğer ucuna giden ve yarın öğlen dershanem olduğu için beni kendisiyle götürmeyen annem olmadan, bu ev gerçekten sessiz ve sıkıcıydı. Her ne kadar sürekli didişsek de annemsiz bir hayat, benim için kesinlikle ölüm olurdu. 

Oflayarak telefonumu orta sehpanın üzerine bırakırken en azından Rosé'un yanımda olmasını istemiştim fakat annem evden çıkarken aradığımda telefonunu annesinin açtığı geri zekalı Rosé çoktan uyumuştu. Tanrı aşkına, kim saat akşam 9'da uyurdu ki?

İzlemememe rağmen kısık seste çalışan televizyonu kapatmak üzere yerdeki kumandaya uzanacağım sırada gelen sesle irkildim. Evin dışından küçük küçük tuhaf gürültüler gelirken heyecanla yerimden kalktım ve dış kapıya doğru koştum. Kapının küçük deliğinden baktığımda, gürültünün kaynağının tam da tahmin ettiğim gibi aşırı yakışıklı yeni komşularımdan biri olduğunu görmüştüm.

Sarı saçlı ve giyindiği kısa kolun gizleyemediği tüm tenini kaplayan dövmelerle süslenmiş çocuk elindeki anahtarı bir yerlere saklamaya çalışıyordu ve muhtemelen ev anahtarıydı. Anında mutfağa koşarak azıcık dolu olan çöp poşetinin ağzını bağlayarak tekrardan dış kapıya gelirken bir an düşecek gibi olsam da hemen toparlandım ve kapının önüne geldim. Aceleyle saçlarımı düzelttikten sonra derin bir nefes vererek kapıyı açtığımda yavaş hareketlerle elimdeki çöp torbasını kapının kenarına bıraktım.

Fakat çocuk bana bakmadı. Göz ucuyla bile.

Elindeki anahtarı kapılarının önündeki paspasın altına gizledikten sonra üstten baktığında fark ettiği şişkinlik üzerine "Ananı sikeyim senin gibi aptal orospu çocuğu anahtarı." dediğinde şok olmuş bir ifadeyle ona baktım. Rosé'a söylediklerimi duyduğu için beni arsız bir küfürbaz ilan eden annem, bu çocukla kesinlikle tanışmalıydı. 

Pekala, beğendiğim çocuk her ne kadar şimdi karşımda olan olmasa da, siyah saçlının ev arkadaşı olduğu için buna da yalakalık yapmam gerekiyordu. Paspasın altından anahtarı sinirle alırken konuşmaya başladım.

"Üst kattaki komşumuz anahtarını bu şekilde çaldırmıştı ve evine hırsız girmişti."

Çocuk kafasını çevirip bana baktığında gerçekten de Rosé'un bahsettiği kadar korkunç bakışlı olduğunu fark etmiştim. Sert bir şekilde bakan yüzüne karşı gülümsemeye çalıştığımda ifadesi hala değişmemişti, ne tür bir insandı bu?

"Arkadaşınız için mi bırakmıştınız?"

Çocuk gözlerinin önüne gelmemesi için iki yana ayırdığı uzun sarı saçlı kafasını şüpheyle sallarken beni süzüyordu. Üzerimde her zamanki saçma desenli pijamalarım yerine düzgün bir eşofman ve yarım kol tişört olmasına şükrettim.

coco in the next apartment  | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin