İki bölüm sözü vermiştim ve sözümü tuttum :D
Bu bölüm bu hikayemde beni yalnız bırakmayan ve yorumlarıyla beni çok mutlu eden siviyirim için gelsin. Yanımda olduğun için çok teşekkür ederim canım :D xx
Keyifli okumalar :))
Bütün günümüzü ormanda yürüyerek geçirdiğimiz için çok yorgun bir şekilde eve döndük. Çok yorucuydu ama çok da eğlenceliydi. Kerem ve benim birbirimize kaçamak bakışlarımızdan, benim her düşüşümde beni belimden kavrayıp yakalamasından Yağmur başımda bir türlü susmamıştı ama artık bir şeyi fark etmiştim.
Ben Kerem'den çok hoşlanıyordum.
Bunu Yağmur'a bile söylememiştim henüz. Zaten söylesem ne değişecekti ki? Biz Keremle bir oyunun içerisindeydik ve Kerem'in bana karşı beslediği duyguları var mı yok mu onu bile bilmiyordum. Ona karşı olan duygularımı ben bile kendime daha yeni yeni itiraf etmiştim.
Herkes yatmak için odasına çekilirken ben salondaki koltukta oturmuş sessizliğin ve pencereden gelen gecenin loş ışığı içinde düşünüyordum. Kerem'in beni kendine aşık etmesi oyunu.. Henüz başaramamıştı. Evet onu seviyordum ama aşk bambaşkaydı. Yani ona aşık değildim değil mi? Sadece gelip geçici bir duyguydu bu. En azından öyle umuyordum. Çünkü kalbimin kırılmasını istemiyordum.
Ben düşüncelere dalmışken koltuğun yan tarafı çöktü. Sağ tarafıma baktığımda Kerem'i bana bakarken gördüm. İç geçiriyordu. Sanki söylemek istediği bir şey vardı ama söyleyemiyordu gibi. Kerem bana daha da yaklaşıp elini yanağıma koyduğunda gözlerimi huzurla kapattım ve açtım. Kerem'in kulağıma doğru yaklaşmasıyla irkildim. Kulağıma ulaştığında fısıldadı.
K- Uyku tutmadı mı?
Geri çekilip elini de benden çektiğinde söze girdim.
Z- Şunu yapmayı kes.
Kerem afallamış gözüküyordu.
K- Neyi?
Z- Boşver.
Ayağa kalktım ve tam giderken Kerem beni kolumdan yakalayıp kendine çekti ve gözlerime bakarak konuştu.
K- Bu sefer gitmene izin veremem.
Elleriyle yanaklarımı tutarak dudaklarıma yapıştı. Birkaç saniye şoktan bir şey yapamadım ama sonra ben de ona karşılık verdim. Nefessiz kalınca dudaklarımızı ayırdık ve kafalarımız birbirine değerken gözlerimiz kapalı bir şekilde nefes alış verişimizin düzene girmesini bekledik. Kerem'in elleri hala yanaklarımdayken benim ellerim de onun yanaklarındaydı. Gözlerimizi açtığımızda birbirimize gülümsedik. Kerem alnımı öpüp belimi kavrayarak bana sıkıca sarıldı. Sonra yüzümü elleriyle kavrarken bana baktı. Gözlerinin ışıldadığına yemin edebilirdim.
K- Bu anı sana bakarken kaç kez hayal ettiğimi tahmin bile edemezsin. Sana her baktığımda farklı hissediyorum. Sana kıyamıyorum Zeynep. Seni üzmekten korkuyorum. Ben hayatımda hiç acı çekmemiştim biliyor musun? Reddedilmek nedir bilmiyordum. Sevgimin karşılıksız olduğu bir durumda hiç bulunmamıştım. Ama seninle hepsini acı acı tattım. Öğrendim. Biliyor musun ben hiç sosyal olmadım kadınlarla. Annem dışında hiçbir kadınla doğru düzgün bir sohbetim olmadı. Çünkü biliyorsun ben önceden iğrenç biriydim. Ama sen bana ne yaptın bilmiyorum. Ne yaptığını bilmiyorum ama yaptığın her neyse beni iyileştiriyor. Yaralarıma merhem oluyor. O yüzden lütfen gitme olur mu? Bana gerdiğin kanatlarını benden uzak tutma. Çünkü ben seni seviyorum Zeynep. Ve bunu söylemekten de korkmuyorum.
Z- Ben de seni seviyorum Kerem. Hep yanında olacağım. Söz veriyorum.
Bunun üzerine Keremle odamıza gittik ve Kerem bana yavru köpek bakışlarını atsa da ona aldırmadan yatağın yanına çarşaf serdim ve üstüne de bir battaniye koyup kendi yatağıma çekildim.
Uykuya dalmadan önce Kerem'in daha kendi yatağına girmeden çocuk gibi çıkan sesiyle bana söylediği şeyi aklıma getirip gülümsedim.
K- Kötü kadın.
-------------------------------------------
Sabah olduğunda gözlerimi ilk defa gülümseyerek açtım ve yan tarafımda uyuyan Kerem'i izledim bir süre. Uykucu. Uykusuna gerçekten düşkündü. Battaniyemi üstümden çekip Kerem'in yanına gittim ve ona eğilerek yanağından öptüm. O da gülümseyerek başka bir kızın ismini fısıldayınca kanın beynime hücum ettiğini hissettim.
K- Dur, sinirlenme hemen. Kıskanç Zeynep seni.
Nasıl anlamıştı ki kıskandığımı? Gözleri hala kapalıydı. Ben kendimle çelişkiye düşerken beni kolumdan üstüne çekip yanağıma eğildi. Yüzündeki çarpık gülümsemeyle beni yanağımdan öptü. Ben de üstünden kalkıp kendi kendime kıkırdadım. O da yatağından yavaşça kalktı ve bana o beklediğim soruyu sordu.
K- Neden öyle kıkırdıyorsun sen?
Z- Hiç. Burak da beni öyle öperdi.
Kerem'in yüz hatları bir anda gerilip seri katil bakışları atmaya başlayınca korkmadığımı söyleyemezdim.
K- Bu-Burak ki-kim?
Ben de tıpkı Kerem'in yaptığı gibi ona gülümseyerek yaklaşıp kulağına doğru fısıldadım.
Z- Şaka dediğin öyle değil, böyle yapılır Sayer.
Kerem'in yarım ağız gülüşünü görünce ben de gülümsememi bozmadım. Beni belimden tutunca bende ellerimi boynunda birleştirdim.
K- Bence biz çok fantastik bir çift olduk. Ne dersin?
Z- Bence de. Ama biz aynı zamanda...
K- Romantiğiz de.
Z- Aynen öyle sevgilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Sevgili❤️
HumorZorla bir şey yaptırılır mı? Peki o zorundalığın sonucu seni mutlu eder mi? Hayır dediğinizi duyar gibiyim. Haydi bir de benim penceremden bakın ve cevabını bulun :)