13.BÖLÜM: Binbaşı Yağmur*

1.8K 73 4
                                    

Selam çikolatalarım :D Yeni bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz :D

Keyifli okumalar :))

Kafamın üstündeki ağırlıkla kaşlarımı çatarak gözlerimi araladım. Görüş alanıma giren elle yavaşça kafamı sağa doğru çevirdim. Dağınık turuncu saçları ve en az saçları kadar dağınık olan yatış tarzıyla söylemem gerekiyor ki Kerem gerçekten çok tatlı gözüküyordu. Elini kafamdan yavaşça çekip yanına koydum ve yatakta doğrularak Kerem'in bu haline gülümsedim. Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırarak onu izlemeye başladım.

O koltukta yatacağını söylememiş miydi? Herhalde koltukta rahat edemedi ve buraya gelip yatmayı tercih etti. Bunun için onu suçlayabilir miydim? Emin değildim ama dünkü huzursuzluğundan dolayı buna sesimi çıkarmamayı seçmek daha iyi geliyordu.

Yataktan kalkıp banyoya giderken Kerem'in uykulu sesini duydum. Ve inanın bana, sesi uykuluyken çok iyi çıkıyordu.

Hey! Ben neler diyordum?

K- Zeynep?

Arkamı dönüp Kerem'e baktım ve tek kaşımı kaldırarak konuştum.

Z- Kerem?

Kerem hemen yataktan kalkıp yeni uyandığı için sersemleyerek yanıma geldi ve gözlerime özür dilercesine bakarak konuşmaya başladı.

K- Zeynep ben.. Ben çok özür dilerim. Yani koltukta uyuyamadım ve başka nereye gideceğimi bilemedim.

O gözlerimin içine bir cevap bekleyerek bakmaya devam ederken ben de ona gülümsedim ve neden bilmiyorum ama ona sıkıca sarıldım. Ona sarılmak bana ilaç gibi geliyordu. Kimseye ona sarıldığım gibi sarılmamıştım. Neden bilmiyorum ama ona sarılınca kendimi gerçek anlamda huzurlu hissediyordum.

O da sanki bu anı bekliyor gibi belimi sıkıca kavradı ve kafasını omzunun üstüne yerleştirdi. Ben de çenemi omzuna koymuş ellerimle sırtını kavrıyordum. Bir süre sonra kollarımı ondan ayırıp yüzüne bakarak konuşmaya başladım. Daha rahatlamış ve memnun gözüküyordu. Tıpkı önceki sarılmamızdaki gibi.

Z- Sorun değil Kerem. Koltukta yatmanın nasıl hissettirdiğini biliyorum.

Kerem sevinçle gülümsedi ve tam bir şey söyleyecekti ki o daha söyleyemeden ben devam ettim.

Z- Ama bir daha ki sefere yere çarşaf sererim öyle uyursun. Anlaştık mı?

Kerem bu söylediğim şey üzerine yere bakıp kıkırdadı ve yüzüme bakıp geniş bir şekilde gülümseyerek başını salladı.

K- Anlaştık.

Kerem'in gülümsemesi bende de bir gülümseme bırakmıştı. Gülümsemesi tıpkı bir bulaşıcı hastalık gibiydi. Kerem geniş gülümsemesini saniyeler içinde suçlu bir yüz ifadesine değiştirerek afallamamı sağladı. Gözlerimin içine bakarak bana bir adım daha yaklaştı. Bana dikkatlice bakmasından önemli bir şey söyleyeceğini anlamıştım. Ama lanet olsun ki bu çocuk her gözlerimin içine baktığında karnımda kanatlarını çırpan rengarenk kelebekleri terbiye edememekle kalmıyor yanaklarımdaki yangını söndüremiyordum.

K- Zeynep bak ben.... Ben seni bir daha asla bir şey yapman için zorlamayacağım tamam mı?

Z- Bu nereden çıktı şimdi?

K- Sadece bilmeni istedim.

Z- Merak etme. Yaptıramazsın zaten.

Kerem bu dediğime gülümseyip gözlerimin içine bakarak duyabileceğim şekilde fısıldadı.

Zoraki Sevgili❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin