on

2.2K 193 39
                                        

Yüksek ses, kulaklarımı kanatıyordu. Jimin ile öylesine bir bara gelmiştik ve tam şuan geldiğime pişman oldum. Bu tarz yüksek sesli yerlerden fazla hoşlanmazdım. Jimin, boş bulduğu bir yere geçip oturmuştu. Ben de yanına oturduğumda, eteğimin açılmamasına özen gösteriyordum. Üstümde kırmızı kadife bir bluz, altımda ise yine kadife siyah bir etek vardı. Kadifeye zaafım vardı. Dudaklarımda koyu kırmızı, mat bir ruj vardı. Jimin, defalarca öpmek istediğini söylemişti fakat ben izin vermemiştim. Vermem de.

"Chaeyoung, herkes sana bakıyor," Anlamaz bir şekilde ona bakmıştım. Güzel olduğum için bakıyorlardı. "ve ben sinirlenmeye başlıyorum." Sırıtıp bana bakan erkeklere baktım. Hepsine ayrı ayrı bakmıştım. Onu sinir etmek zevkliydi. "Tanrım, bir de bakıyorsun. Chaeyoung katil olmama ramak kaldı!" Dudağımı yalayıp onun dudaklarına bakmaya başladım. "Neden sinirleniyorsun? Belki buradan bir sevgili yaparım kendime. Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Tatlı gözüküyordu. "Şaka mısın sen? Kalk gidiyoruz!" Elimden tutup beni kaldırdığında arkasından koşarak gidiyordum. Seni sinirlendirmek zevkli, Park Jimin.

𓍯

Chaeyoung, Jimin ile mutluydu. Rarý olmasa bile, Chaeyoung mutluydu. Onun yanında kendini rahat hissediyordu. Rarý ise tam tersi, ondan nefret ediyordu. Nasıl bir etki ise, Chaeyoung Jimin'in yanındayken Rarý'i unutuyordu. Jimin ona kötü anılarını unutturuyordu. Belki de bu yüzden Chaeyoung, Jimin'in yanında kendini mutlu hissediyordu. Lay'i de seviyordu fakat Jimin farklıydı. Farklı bir havası, tarzı vardı.

İkili arabaya binince, Jimin sinirden kızarmış ve nefes alış verişleri hızlanmıştı. Kız korkarak konuştu. "Jimin, iyi misin?" Oğlan, sinirle elini direksiyona vurdu. Kendini berbat hissediyordu. Çıkmaza girmişti. Aşık olmuştu ve bundan acilen kurtulması gerekiyordu. "Değilim Chaeyoung! Ya sen nasıl bakıyorsun hepsine teker teker? Görmüyor musun sinirlendiğimi? Hepsini orada öldü-" Chaeyoung, hızla elini Jimin'in yanağına götürdü ve o tapılası dudaklarını öpmeye başladı. Jimin bu ufak harekette bile anında yumuşamıştı. Chaeyoung onun üzerinde böyle bir etki bırakıyordu.

Birbirlerinden ayrıldıklarında nefes nefese bakışıyorlardı. "Bizim sonumuz kitaplardaki gibi mi olacak, Jimin?" Jimin, yavaşça başını iki yana sallamış, ellerini kızın kızıl saçlarında gezdirmeye başlamıştı. "Hayır Rosé. Bizim sonumuz kitaplardaki gibi değil, o kitapları yazan yazarların sonu gibi olacak..." O gün Rarý ve Rosé savaşa girmişti. Öyle ki; bu savaşın bir kazananı olmayacaktı...

bok gibi oldu.

Rosé ve Rarý artık bir savaş içerisinde :)

Sizce nasıl?

kısa olduğu için gerçekten üzgünüm, ne yazacağımı bilemedim. okullar açıldığında bölümler hafta sonu gelecek. sizi seviyorum🥺💕

lies and facts | jiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin