Han Nehrine geldiğimde, etrafta kimse yoktu. Saat tam 01:00'ı gösteriyordu. İçimdeki duyguyu tarif etmek zordu. Heyecan, stres, endişe, korku... Bulduğum bir banka oturup nehri incelemeye başladım. Aynı Rosé gibi, ışıl ışıl parlıyor. Bu kadar kısa sürede, bu kızın kalbimi çalması yanlıştı. Bu işte bir yanlışlık vardı. Ben, kimseye aşık olmamaya yemin etmiş adam, daha haftalar önce gelmiş bir kıza kalbimi vermiştim.
"Jimin." Arkamı dönüp, ayağa kalktım. Karşımda bütün ihtişamı ile duruyordu. Tamamen siyahlara bürünmüştü. Dokunmayı sevdiğim kızıl saçları gitmiş, yerini siyah saçlara vermişti. Sanki o iyi değildi. Sanki o melek değildi. Sanki o benim kızım değildi... Soğuk bakışları ile beni incelerken ben onun üstündekilere bakıyordum. Siyah boğazlı bir kazak, siyah pantolon ve siyah deri ceket. Bakışlarımı yüzüne çıkardığımda yine siyahtı. Saçları, dudakları, gözleri. "Rosé?" Yavaş adımlarla bana yaklaşmaya başladığında, içimi korku hissi kaplamıştı. Terleyen ellerimi üzerime silip, bana gülümseyerek yaklaşan Rosé'ye anlam vermeye çalışıyordum. "Rosé kim, Jimin?"
Kaşlarımı hafiften çatmış ve yüzüne anlamadığımı belirten bir ifade kondurmuştum. "Rosé değil, Rarý. Rosé ölüyor, Jimin. Rarý yaşıyor." Dediklerine anlam veremezken dudaklarım aralanmıştı. "Ne? Ne diyorsun Chaeyoung?" Ellerini ceketinin cebine sokup, aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdi. Kalbim hem heyecanın, hem de korkunun verdiği hisle birlikte yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. "Beni seviyorsun." Hadi ama! Şuan resmen psikolojik şiddet uygulanıyor bana. Güya psikolog olacağım.
"Neyin var senin? Neden garip davranıyorsun?" Ellerini cebinden çıkartıp, yüzümü avuçları arasına aldı. "Beni sev Jimin. Ben seni sevmesem bile beni sev. Rosé veya Rarý. Kim olursam olayım beni sev."
O an anlamıştım, benim meleğimde çift kişilik bozukluğu olduğunu.
𓍯
Rosé, girdiği hapishaneden çıkıp, o çok sevdiği sevgilisine sarılmak, öpüp koklamak istiyordu. Rarý ise, o çok sevdiği sevgilisinin istediği şeyi yerine getirmek için sabırsızlanıyordu. Yavaşça geriye çekildi Jimin. Baktı saatler içinde değişmiş sevgilisine. Ömür boyu bakabilirdi, gecenin bütün karanlığını bedeninde toplamış kadına. Rarý kaşlarını çatıp, biraz daha yaklaştı Jimin'e. Tam arkasında nehir vardı ve düşmemek için kendini zor tutuyordu.
Rarý ise bu durumdan zevk alırcasına yaklaşmaya devam ediyordu. Rosé içeride çığlıklar atarken, Rarý onu nehire atmak için sabırsızlanıyordu. "Rarý seni seviyor, Jimin." Ve o an Rarý bir suç işlemiş ve Jimin nehire düşmüştü. Ve o an Rosé esas benliğine kavuşmuştu. Rosé kaybetmişti...
☘
saçmalamayın tabii ki de jimin ölmeyecek🤪
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lies and facts | jirosé
FanficPark Chaeyoung, çoklu kişilik bozukluğu olan bir hastaydı. "𝑅𝑎𝑟𝑦́ 𝑠𝑒𝑛𝑖 𝑠𝑒𝑣𝑖𝑦𝑜𝑟, 𝐽𝑖𝑚𝑖𝑛." [Rahatsız edebilecek içerikler vardır.] pcy & pjm