8.Bölüm "Duygu Karmaşıklığı "

3.3K 258 180
                                    

Öncelikle selam güzellikler!♡
Kitap 1000 okunmayı geçmiş.
Bunun icin size minnetarım 💚
Çok çabuk geliştik ve bu beni çok mutlu etti 💙
Bölüm hakkındaki fikirlerinizi yazabilirsiniz.
İyi yada kötü her eleştiriye açığım
İyı okumalar 💙
------------

Jungkook Jimin'i itmiş ve lavabodan çıkmıştı.Jimin yavaşça kalkmış Jungkook'un yanına gitmişti.Jungkook siyah takım elbisesinin üstüne ceketini giydi.Jimin adımlarını hızlandırarak Jungkook'un kolunu tuttu.Jungkook eline ateş değmişcesine hızla çekti.Jimin derin bir nefes aldı.

"Tekrardan nereye gidiyoruz?"

Jungkook Jimin'in yönelttiği soruya ağızından "hah" yapmış,alaycı ifadesini suratına yöneltmişti.

"Biz değil ben gidiyorum!"

Jimin anlamsızca kaşını kaldırdı.Jungkook ise onu takmayarak hızlı adımlarla evin kapısına yöneldi.

"Jungkook du-"

Jimin'in cümlesini hızla çarpılan kapı kesmişti.Gözünü devirerek mutfağa doğru ilerledi.Elini dolaba getirip açtı.Kutu rameni alırken yandan gelen sesle irkildi.

Bir defter düşmüştü,siyah ve kalındı.Jimin yavaşça ellerini deftere yöneltti.Ve ilk sayfasını yavaşça açtı.

"Siktir!Bu ne?"

Defteri hızla elinden attı.Derin nefesler alıp ne gördüğünü hazmetmeye çalışıyordu.Jimin defterde kendi resmini görmüştü fakat üstünde kan lekesi ve tam ortaya saplanmış küçük bir çakı vardı.Yanlarında çiziklerde vardı.Jungkook çakıyla üstüne çizmiş olabilirdi.Ve bu düşünce berbattı..

Jimin defteri eline alıp geri yerine koydu.Bunu belli etmemesi lazımdı yoksa Jungkook onu yaşatmazdı.Rameni alıp sıcak suya tuttu.Biraz da karıştırıp masaya oturdu.

Rameni yerken defteri düşünüyordu,Jimin onlara ne yapmış olabilirdi ki?

2 Saat Sonra

Jimin kapı açılma sesi ile hemen arkasını döndü fakat gördüğü manzara pek hoş değildi.Jungkook yanında ki iki kızla eve gelmişti.Kızlar Jimin'e gülümseyip Jungkook'un odasına ilerlediler.

Jungkook Jimin'e yaklaşıp,cebinden para çıkardı.Parayı Jimin'e uzattı.

"Al bunu,git bir otelde falan kal yada gez ne bileyim işte ne yaparsan yap."

Jimin'in gözleri dolmuştu.

"Kaçacağımı düşünmüyor musun Jeon?"

Jungkook alayla gülümseyip kafasını yana yatırdı.

"Bunu yaparsan adamlarımın seni 2 dakikada yakalayacağını biliyorsundur umarım."

Jimin dudaklarını ısırıp kafasını salladı.

"Tamam gideceğim,çok sürmesin."

Jimin montunu alıp giydi.Ve yavaşça evden çıktı.

Evin önüne gelip bir taksiyi çevirdi.

♡●●●♡

Saatler geçmiş,Jimin sahile gelmiş bir banka oturmuştu.Ayaklarını bağdaş yapmış ellerini de çenesinin altında birleştirmişti.

"Şerefsiz, kaç tur dayanabiliyorsun ki?"

Jimin telefonunun ekranını açıp saate baktı.Saat sabahın 7'siydi
Yavaşça oturduğu yerden kalkıp taksi durağına ilerledi.Taksiyi çevirip bindi ve evin adresini verdi.

♡●●●♡

Evin anahtarını deliğe sokup çevirdi.Jungkook yedek anahtarı daha önce vermişti.Kapıyı yavaşça açıp kapattı.

"J-Jungkook-ah biraz d-daha hızlı"

"Bebeğim hanginize yetişecegim ama?"

Jimin kaşlarını çatıp derin bir nefes aldı.Yavaşça ilerledi,biraz aralık olan kapıdan Jungkook'un odasına baktı.Aralıktan görünen manzara pek hoş değildi.Jungkook kızın içine girmiş diğer kız Jungkook'un arkasında omzunu öpüyordu.

Jimin'in gözleri dolmuştu.Hızlı adımlarla Jungkook'un ona verdiği odaya girdi.Yatağına yavaşça oturdu.

"Neden kalbim acıyor?"

Jimin ellerini kalbine koydu ve gözyaşlarını engellemeye çalıştı.Jungkook'a aşık olamazdı ki,şu zamana kadar ona bir kere bile iyi davranmamıştı.Jimin kendine bir tokat vurdu.

"Salak,böyle olmaman gerekiyor.Sanane ki ne yaptığından?"

Ellerini dolmuş gözlerine getirip sildi.Kıyafetlerini çıkarıp Jungkook'un dolaba koyduğu kiyafetlerden bir beyaz tişört ve eşofman çıkardı.Giyip yatağa yattı.Ve tavana baktı.

"Aah Jungkook!"

Jimin duyduğu sesle kafasını yana çevirdi.Gözlerini sinirle kapattı.

"Piç herif,yorulmuyor da.."

Jimin yorganı kafasına getirip uyumaya çalıştı.Fakat bu Jungkook'un ve kızların gülme ve rahatlama sesleriyle pek mümkün değildi.

⊙¤¤¤⊙

"Jungkook-ahh çok komiksin."

"Bence de öyle."

Jimin gözlerine gelen gün ışığı ile yavaşca kapanmış gözlerini açtı.Yavaşça yatağından kalkıp kapıya ilerledi.Kapıyı açıp mutfağa doğru ilerledi.

Jungkook ve kızlar masada oturmuş kahvaltı ediyorlardı.Jimin masanın tam karşına geçip kızlara ve Jungkook'a baktı.

"Jungkook-ahh biri daha varmış,söyleseydin dörtlü yapabilirdik."

Jimin duyduğu cümle ile iğrenmiş yüzünü buruşturmuştu.

"Onu boşverin,önemsiz biri"

Jimin ağızından "hah" çıkarıp alayca güldü.Masaya yaklaştı ve ellerini masanın üstüne koyup Jungkook'un yüzüne yaklaştı.

"Senin sürtüklerin olmak yerine önemsiz biri olmayı tercih ederim Jeon"

Jungkook sinirle tek kaşını kaldırdı.Jimin yerinde doğrulup ellerini göğsünde birleştirdi.

"Size afiyet olmasın ben odama gidiyorum."

Jimin gözlerini devirip odaya doğru ilerledi.Arkasında ki adım seslerini umursamamaya çalışarak ilerliyordu.Birden biri Jimin'i duvara itip sıkıştırdı.

"Bu hareketlerin ne Park Jimin?Kendini ne sanıyorsun?"

Jimin Jungkook'a göz devirdi.Ve omzundan itti tam tekrar giderken Jungkook kolundan tuttu.

"Ben seni anladım.Dün seni bırakıp gittiğim için mi?"

Jimin alaycı gülümsemesini yakınıp Jungkook'a yaklaştı.

"Ne yaptığın umrumda değil Jeon."

Jimin kolunu Jungkook'un kolundan çekip odasına ilerledi.

Ve Jimin karar vermişti,buradan kaçacaktı.Ölüme kendi ayaklarıyla gidemezdi.

DEVAM EDECEK..





~.My Soulless Darling.~  {Kookmin,Jikook} ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin