~.My Soulless Darling.~ {Kookmin,Jikook} ✔

28.Bölüm "Aşkın Doruğu"

● 《28》 

Jimin'in gözlerinden de bir yaş firar etti.Annesinden başka kimsenin onu bu kadar sevdiğini görmemişti.O bu deli adama aşık olmuştu.Jungkook Jimin'in kafasını kaldırıp yanağını okşadı.

"Sen benim için mutluluk kelimesinin somut halisin küçüğüm."

Jungkook Jimin'in alnına küçük bir öpücük kondurdup saçını okşadı.Jimin gülümseyip Jungkook'un yanına oturdu.Dizlerini birleştirip kafasını oraya koydu.

"Birbirimize sorular soralım."

Jungkook tek kaşını kaldırıp meraklı bir ifadeyle baktı.

"Mesela,şu ana kadar kaç ilişkin oldu?"

Jungkook dudaklarını yalayıp konuştu.

"İlişki derken çıkmak anlamında mı soruyorsun?"

Jimin "evet" anlamında kafa sallayıp Jungkook'un vereceği cevabı bekledi. Jungkook tavana bakıp düşünür gibi sesler çıkardı.Jimin "o kadar çokmu ya" diye düşünüp dudaklarını büzdü.

"Olmadı,hepsi tek gecelikti."

Jungkook Jimin'e "sıra sende" gibi baktı.Jimin hiç tereddüt etmeden konuştu.

"Olmadı,pek benlik değildi."

Jungkook bu durumdan memnun şekilde gülümseyip,Jimin'e yaklaştı.

"Bunu beğendim."

Jimin "öyle mi?" der gibi bakıp Jungkook ile dudaklarını birleştirdi.

*

"Aferin Jin,Taehyung'tan bilgi almaya devam et.O sürtükler ölmeli."

Jin gururlu bir ifadeyle sırıtıp sigarasından derin bir nefes çekti.

"Planını ne zaman uygulayacaksın?"

Jeon düşünür gibi yapıp Jin'e cevap verdi.

"Çok az kaldı,sadece doğru zamanı bekliyorum"

Jin telefonunun çalmasıyla açıp kulağına tuttu.

"Evet sevgilim,her zaman ki kafede ol."

Jeon Taehyung'un haline histerik bir kahkaha attı ve şarabından bir yudum daha aldı.

"Benim gitmem gerekiyor,Taehyung ile buluşacağım."

Jeon memnun bir şekilde kafasını sallayıp kırmızı şarabından biraz daha yudumladı.

*

"Sikeyim ya!"

Yoongi arabadan sinirle inip çarpıştığı arabanın sahibinin inmesini bekledi.Arabanın kapısı açıldığında arabanın sahibi sinirle indi.

"Yah!Araba süremiyorsan sana ne diye ehliyet verdiler?!"

Yoongi kahverengi saçlı çocuğa sinirle baktı.

"Tüm suç senin,sinyal vermeliydin!"

Kahverengi saçlı çocuk sinirle saçlarını karıştırıp konuştu.

"Önemli bir konuşma yapıyordum!"

Yoongi kahverengi saçlı çocuğa ilerleyip yaklaştı.

"Trafikte telefon ile konuşmamayı sana ögretmediler mi?Bunu ilkokul çocuğuna sorsam bile bilirdi."

Kahverengi saçlı çocuk sinirle dudaklarını büzüp gözlerini kıstı.

"Önemliydi!"

Suga histerik bir kahkaha atıp tek kaşını kaldırdı.