~.My Soulless Darling.~ {Kookmin,Jikook} ✔

30.Bölüm "Sirius Ve Castor" [F İ N A L]

● 《30》{FİNAL}  

Jimin gözlerini yavaşça açtığında bir kaç saniye ne olduğunu anlamaya çalıştı.Depo gibi bir yerdeydi,elleri ve ayakları bağlanmış,yerde oturuyordu.Jimin gözlerinden göz yaşlarını istemsizce düşürüp elleri ve ayaklarını tüm gücüyle açmaya çalışmıştı.

"Yardım edin!"

Bir yandan bağırıyor bir yandan elleri ve ayağında ki ipleri çıkartmaya çalışıyordu.Maskeli adam deponun kapısından sinirli bir şekilde girdi.

"Ne bağırıyorsun lan?!"

Jimin adamı umursamadan bağırmaya devam etmiş ve ellerindeki ipi çıkartmaya çalışmıştı.Adam hızlı adımlarla Jimin'in yanına ilerlemiş ve vurmuştu.Jungkook'un dokunmaya kıyamadığı tene vurmuştu.Jimin'in kafası sağa savrulurken derin nefesler aldı.Kafasını adama çevirip konuştu.

"Bana bak şerefsiz,hemen beni bırak!"

Adam gülüp eğildi eliyle Jimin'in saçını karıştırdı.Jimin kafasını adamın elinden uzaklaştırmaya çalıştı.Adam gülüp elini çekti ve oradan uzaklaştı.Jimin ise kafasını duvara yaslayıp derin nefesler alıp verdi.

"S-Sana ihtiyacım var sevgilim,lütfen gel."

🍃

Jungkook acı içinde yattığı soğuk zeminde zar zor nefes almaya çalıştı.Adamlar bir dakika önce gitmiş ve tek başına yatıyordu.Titreyen ellerini cebine getirip telefonu aldı.Zar zor rehbere girip Taehyung'u aradı.Bir kaç dakika sonra Taehyung'un "Alo?" sesini duyup titreyen sesiyle konuştu.

"T-Taehyung bu-buraya gelmen gerek."

Taehyung,Jungkook'un garip gelen sesine karşı tedirginlikle konuştu.

"Noluyor Jungkook?"

Jungkook yanan canına karşı derin bir nefes alıp tekrar konuştu.

"T-Taehyung,soru sorma ***'ye g-gel"

Taehyung "Tamam" demiş ve telefonu kapatmıştı.Jungkook kanayan ve moraran yerlerine karşı ayağa kalkmaya çalıştı.Fakat bu pek mümkün değildi çünkü canı fazlasıyla yanıyordu.Küçüğünü düşünmeye çalıştı belki acısı hafiflerdi.Pişmandı onu koruyamadığı için,onu kötülüklerden uzak tutamadığı için fazlasıyla pişmandı.

🍃

"Taehyung daha da hızlan,yetişmemiz lazım."

Taehyung gaza daha da basıp arabayı hızlandırdı.Jimin'in telefonundan bulunduğu konumu görmüş,ve hızlıca oraya gidiyorlardı.

"Jin'in böyle bir insan olduğuna inanamıyorum!"

Taehyung sinirle tuttuğu direksiyonu daha da sıkıca tutup gaza bastı.Jungkook arabanın aynasından pamukla yüzünü temizliyor ve Taehyung ile konuşuyordu.

"Belliydi zaten."

Taehyung sinirle derin nefesler alıp verirken gidecekleri yere varmak üzere olduğunu farketti.

"Yaklaştık,gelmek üzereyiz."

Jungkook "tamam" anlamında kafasını sallamış,telefonundan adamlarını aramıştı.

"Arkamızdasınız değil mi?"

Jungkook bir süre bekledikten sonra tekrar konuştu.

"Namjoon Hyung,sana güveniyorum."

Jungkook biraz daha bekledikten sonra telefonu kapatmış tedirginlikle derin nefesler alıp verdi.

"Jimin'i kurtaracağız Jungkook."