Cuatro

438 74 51
                                    

"Bogum, bardakları da getirir misin?"

Taehyung sofrayı kurarken sevgilisinin mutfakta oluşundan istifade ederek, bardak getirmesini rica etmişti. Evet, bugün Bogum ilginç bir şekilde eve erken gelmişti. Taehyung da öyle. Taehyung kapıyı açtığında onu görmeyi beklemiyordu. Sevgilisiydi, ancak o kadar zamandır gelmiyordu ki, şaşırmıştı.

İçeri girdiğinde Bogum, ilk başlarda hissettiği duyguyu alamadığını hissetti Taehyung. Onu görür görmez, içindeki kıpırtılar, yüzündeki gülümsemeler, üzerine atlamalar ve doyunca öpmeler yoktu bu akşam. O duyguları kaybolmuştu. İçinde üzüntü hissetmişti Taehyung. Artık sevmiyor muydu? Yoxsa uzak kaldıkları için mi böyleydi?

Sevgilisini çağırdığında bile süslü kelimeleri kullanmıyordu artık. Bir kaç defa seslenmişti belki de, her seferinde de ismini kullanmıştı. Bogum'un da umrunda değildi zaten. Bogum'un da ona karşı olan soğuk davranışlarını hissediyordu Taehyung. Soğuktan kastı, zorla gönderilmiş misafir gibiydi. Her ne kadar aralarındakı çekim ince bir tele dayanmış gibi olsa da Taehyung onunla konuşmaya çalışıyordu. Arayı yumuşatmak istiyordu. Zaten kendisi de diken üstündeydi.

Bogum elinde iki bardakla masaya oturunca, elindeki elma suyunu onlara boşalttı Taehyung. Kendisi de oturduktan sonra bir müddet sevgilisinin yüzüne baktı. Bir söz dahi söylemeden yemeye başladığını görünce, ciğerlerini dolduracak kadar nefes aldı Taehyung ve yemeğe başladı.

Yemek sessiz geçmişti. Taehyung arada işle ilgili bir kaç soru sormuş, Bogum ise mırıltılarla cevap vermişti, ki zaten Taehyung da fazla konuşsun istemiyordu. Fazlasıyla gergindi. En yakın dediği insanla şimdi yabancı gibiydi. Bunu uzun zamandır görüşmediklerine bağlıyordu. Eğer bir kaç gün birlikte zaman geçirirlerse araları düzelecekti.

Aradan geçen uzun bir aradan sonra kapı çaldı. Taehyung kimin geleceğini düşünerek ayağa kalkınca, Bogum durdurdu.

"Ben bakarım" dedi ve kapıyı açmak için masadan kalktı.

Jimin'in haber vermeden gelmeyeceğini biliyordu Taehyung. Başka birisini beklemediğini düşünürken, bu saatlerde gelen tek şey aklına gelince "DUR!" diye öyle bir bağırdı ki, Bogum olduğu yerde sıçradı. Gözleri iri, Taehyung'a baktı.

"Noldu?"

"Ben bir şeyler sipariş ettim de, onun gelmesi gerekti. Sen otur, ben alıp gelirim" hızla masadan ayrılıp Bogum'un yanından geçerken sevgilisi onun bu halini tuhaf karşıladı. Ancak umursamadı. Masaya geri oturdu.

Taehyung ise Bogum'un bir şeylerden şüphelenmemesini umut ederek kapıyı açtı. Dışarıda kimse yoktu, ancak kapı tutacağına asılmış mavi çantayı görünce kalbinin dışarıya çıkacağını hissetti. İçinde mektup olmasını dua ederek hızlı bir şekilde aldı ve kapıyı geri kapadı. Bogum'a görünmeyerek odasına girdi, kapıyı arkasından kapadı. Işığı yaktı, yatağına geçip sefertasını mavi çantadan çıkardı. Küçük taslar olduğu gibi yine boştu. Acıyı tüm yemeklere doldurduğunu hatırlayınca gülümsemeden edemedi. Hepsini yemediğini umut ederek son sefer tasını da açtı. İçinde bulunan beyaz kağıtla bağırmaması için kendini zor tuttu. Sevincek hızla kağıdı aldı ve okumaya başladı.

"Sevgili K.T. Sizi bayan olarak adlandırdığım için üzgünüm. Fakat anlarsınız ki, ikimiz de bir birimiz hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Tabi ben sizin bir ilişkinizin olduğunu ve güzel yemekler yapabildiğinizi biliyorum. Ancak yemeklerin artık üç gündür bana gönderildiğini var sayarak, ilişkinizin pek de iyi gitmediğini düşünüyorum. Ve yemek konusu açılmışken, gönerdiğiniz yemeklerin tuzu gerkekten güzeldi. Fakat acısı çok olmamakla birlikte bir az fazlaydı. Yine de afiyetle yedim. Sevgilinizin kıymetinizi bilmemesi gerçekten üzücü"

Kalbe giden yol mideden geçer ✓(TaeJin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin