Seis

428 76 65
                                    

Taehyung mektuplaştığı kişinin ismini öğrendikten sonra gece tüm gün arkadaşı Jimin ile birlikte sosyal medyalardan hesabını bulma umuduyla bir kaç arama yapmışlardı. Dünkü konuşma Taehyung'u fazlasıyla düşündürmüştü. Bogum bir koruma apartmanında çalışmıyordu, zaten Bogum çalışmıyordu. Sadece bir stajyerdi. Seokjin söylemeden önce de anlaması gerekiyordu aslında. Sadece gerçekleri kendisi değil de, başkaları tarafından duymak yüze çarpan rüzgar gibi daha gerçekçi oluyordu. Bu yüzden, daha çok Jimin'in yardımı ile onu umursamamaya başlamış ve Seokjin'i aramaya başlamıştı. Ancak elli bir milyonluk ahaliden bu isim ve soyismi bulmak zor olmuştu. Ki, zaten bulmuş da değillerdi. Kendi ismi gibi 'Seokjin' ismi de fazla kullanılan isimdi. Sosyal medyalarda fazlasıyla mevcuttu. Ancak arkadaşı Jimin bir kaç mantıklı hesaplamalara Taehyung'a sadece altı hesap ayarlayabilmişti. Belki de hesap sahibleri yakışıklı oldukları için seçmişti, bilinmez ama, hepsinin de yaş ortalaması Seokjin'in yaşına uyuyordu.
En son yazdığı mektuptan Jimin onun otuz, otuz bir yaşında olacağı kanaatine gelmişti.

"Ya hiçbiri değilse?"

"Herkesin en az üç dört hesabı olduğu devirde yaşıyoruz Taehyung, bari bir tane de onda olsun. Hem bence siyah saçlı ve şu takım elbiseli olanlar iyi. Sarışın olanları sevmedim"

"Sarışın olan çıkarsa?"

"Mektuplar bir sarışının yazacağı türden değil. Sen bana güven. Adam kesinlikle uzunboylu, kahve ve ya siyah saçlı, belki bir az beyaz tenlidir."

"Fazla emin konuşuyorsun"

"Ben emin konuştuğumda doğru çıkıyor biliyorsun, ayrıca yeni mektubunda numarasını iste "

"Tamam haklısın. Ama numarasını almak istemiyorum. Böyle daha romantik"

Jimin gözlerini irice açtı. "Romantik mi? Birileri Bogum'a tekmeyi atabiliyor sonunda!" Jimin gülmeye başlarken arkadaşının yüzünün solduğunu farketti. "Hey, üzülmek yok tamam mı? Senden uzaklaşırken böyle olacağını bilmesi gerekiyordu."

"Senin tahminlerin hep doğru çıkar Jimin. Ya gerçekten boynuzlarım çıkıyor da haberim yoksa?"

Jimin Taehyung'un yanına gelip sıkı sıkı sarıldı. Arkadaşının üzülmesini asla istemiyordu. Seokjin'i sevmişti. Pek tanımıyordu, Taehyung da öyle. Ancak biliyordu ki, Bogum'dan başka herkes iyidir. Ayrıca iyi mektuplar yazıyordu. Ve onun hesabını bulmuş olabilirdi. Evet, ikilinin arasında en mantıklı olan Jimindi. Bogum'u takip ettiği fake hesaplarından kullanarak bulmuştu. Aynı yerde çalıştıklarını biliyordu. Takipleşmeseler bile, Bogum aracılığıyla onu bulmuştu. Ve Kim Seokjin dolgun dudaklı, fazla yakışıklı bir herifti.

"Bogum'un kendisi kaybetti. Ayrıca baksana, eve bile gelmiyor ve Seokjin işlerinin çok çabuk bittiğini söylemiş. Sen gerizekalı için üzülme, önüne bak ve bu yakışıklıya yemek yapmaya başla, yoksa Namjoon geciktiğin için sefertasını götürmeyecek"

“×”

Bugün sabahtan Seokjin ve Bogum aralıksız çalışmışlardı. Seokjin ona bazı yeni konuları anlatmış, Bogum ise onun anlattıklarını dinlemiş ve kavramıştı. En azından deniyordu. İyiydi, kötü değildi. Seokjin'in anlattıkşarını yarın unutur olsa da çabalıyordu. Bu işe fazla ihtiyacı var gibiydi. Ya da sevgilisi Soo Bin'in yanında kalmak için de olabilirdi. Ancak bunların hiç biri pek umrunda değildi Seokjin'in. Son haftalar kalmıştı ve her ne kadar istemese de buradan ayrılacaktı. Bir kaç telefon görüşmesi yapmıştı. Verecekleri ücret ve saat iyiydi. Buradan ayrılır ayrılmaz işe başlayacaktı belki de. Ancak buraya fazlasıyla alışmıltı. İnsanlarla arası iyiydi. Patronla da çalışan gibi değil, arkadaş gibilerdi. Hatta bir kaç kere birlikte balık tutmaya bile gitmişlikleri vardı. Yeni çalışacağı yerde kim kimin malı bilinmezdi.

Kalbe giden yol mideden geçer ✓(TaeJin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin