Ocho

459 79 99
                                    

Seokjin gece tüm gece çalışmış, en sonda Bogum'un ricası ile onun evine gitmişti. Aslında istemiyordu, ona fazlasıyla sinirliydi ve eve gidib sakinleşmesi, Taehyung'a kendini nasıl affettirebileceğini düşünmeliydi.

Boş sefertasına mektup bırakmıştı. Ancak mektupla onun gönlünü alıp alabileceğini bile bilmiyordu. Onunla iletişimi kesmek istemiyordu. Gerekirse yanına gidip yüz yüze de özür dileyebilirdi.

Lakin o şu an Bogum ile birlikte tam kapının önünde durmuş, Bogum'un sevgilisi tarafından kapının açılmasını bekliyordu. Bogum onun yüzünden fazla yorgun olduğunu görebiliyordu. Bunda kendi payının olduğunu biliyordu. Sevgilisinin güzel yemekler yapabildiğine inanıyordu. Seokjin'in yanlız yaşadığı için fazla hazır yemekler yediğini biliyordu. Sadece öğle ev yemeyi yemekle karın bayram etmiyordu. Bu davet onu memnun edeceğine inanıyordu. En azından böylelikle özür dilemiş olurdu.

Kapının geriye doğru açılmasıyla aradan görünen kişi ile Seokjin tam olarak kim olduğunu anlamadı. Bogum'un yüzündeki tepkisinden kim olduğunu anlamaya çalıştı.

"Hoş geldiniz" Adam samimi gülüşlerini dışarıda duran iki adama sunarken, Seokjin sessiz mırıltılarla teşekkür etmiş, Bogum ise içeri girdikten sonra adamın belinden tutarak kendine çekmiş, yüzünden öpmüştü.

Seokjin şaşkındı. Daha geçen gün Bogum'u Soo Bin ile birlikteyken görmüştü. Ve şimdi bir başkasıyla mı sevgiliydi? Hem de bir erkekle.

Bogum Seokjin'in yüzündeki şaşkınlığı farkedince ona ilişkisi hakkında birşey anlatmadığını farketti. Unutmuştu.

"Tatlım, sen mutfağa geç, ben de Bay Kim'i salona götürürüm" Bogum sevgilisinden uzaklaşıp konuştuğunda adam onaylarcasına başını sallamış ve mutfağa yol almıştı. O sırada Seokjin adamın gittiğinden emin olduktan sonra Bogum'un kolundan sertçe çekerek kendisine yaklaştırmış, sinirli ancak dişleri arasından kışkırmaya başlamıştı.

"Bu kim lan?"

"Lan mı? Bay Kim sakin olur musunuz lütfen"

"Daha geçen gün Soo Bin ile birlikteydin."

"Olmadı o, anlaşamadık."

"Oğlum, insan bir depresyona falan girer, üzülür, kahr olur."

"Bakın, o Soo Bin hakkında bilmiyor tamam mı? Lütfen ona bu hakta birşey söylemeyin. Bunu size daha önce söylemeliydim ve unuttum"

İçeriden sesler gelirken Seokjin iç çekip başıyla onayladı ve Bogum'la birlikte içeri girdi. Bogum'u zaten sevmiyordu, artık tamamen gözünden düşmüştü.

“×”

"Bogum'un yüzünü zar zor görür olduk, tam işe başlarsa ne olacak hiç bilmiyorum" Sevgilisi küçük şaka yaparken üçü de gülümsemişti. Ancak bu sözden sonra Seokjin Taehyung'un dedikleri gelmişti aklına. Taehyung da aynı sorunu yaşıyordu. Aldatıldığını da söylemişti. Şu an Bogum'un da yaptığı aynı şeydi ve tam solunda oturan adamın kaç saat birlikte oturmalarına bakmayarak ismini bilmiyordu.

İçinde boğuntu hissetti. Sağ elini boğazına getirdi, ordan ensesine kadar getirdi, arkasındakı saçlarını karıştırdı. Adam boş tabakları almak için ayağa kalkarken Seokjin ona yardım etmek amaçlı önündeki tabağı alıp ona uzattı.

"Yemekler için teşekkür ederim, gerçekten çok güzellerdi"

"Rica ederim. Beğenmenize sevindim."

"Yemek yapmayı sever misiniz?" Seokjin bir anda adamı ayakta tutarken Bogum sabahtan konuşmayan adamın birden ne yapmak istediğini anlamaya çalıştı.

Kalbe giden yol mideden geçer ✓(TaeJin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin