viii

3.9K 307 437
                                    

Öğlende az yemiş olmanın acısını akşam yemeğiyle çıkarıyordum. Kızarmış tavukları sanki bir yıldır yemek yemiyormuş gibi bir iştahla ağzıma tıkıyordum. Peter da benden farklı değildi, ama Remus bize ayıplarcasına bakıyordu. James ise burada değildi bile. Yani yanımızda oturuyordu, ama Lily Evans ile konuşuyordu, bu yüzden aklı bizimle değildi. En son koca bir parça tavuğu ağzıma zorla tıktığımda Remus dayanamayarak, “Boğulacaksın, aptal,” dedi ve güldü. Güldüğünde ne kadar çekici olduğundan haberi bile yoktu. Ona bakarken yutkunamadım ve az kalsın gerçekten boğulacaktım. Zorlukla yuttuktan sonra öksürmeye başladım. “Sana söylemiştim.”

“Senin yüzünden oldu. Boğulmamı diledin, değil mi?”

Tehlikeyi atlatıp rahat bir nefes aldıktan sonra söyledim. Yeniden güldü ve ağzına bir patates attıktan sonra, “Sevgilin artık gelmiyor,” dedi. Başımın arkasından Slytherin masasına bakıyordu. “Ayrıldınız mı? Sürekli buraya bakıyor gerçi.”

“Hayır,” dedim iç çekerek. Sahiden onunla birlikte olduğumu düşünüyor olması o kadar saçmaydı ki. “Merlin aşkına, sevgilim değil o. Haftalardır yakamdan düşmüyor, kafayı benimle bozmuş. Kendimi kurtarmaya çalışıyorum.”

Remus'un kaşları havalandı, sonra anlam veremediğim bir şekilde yüzünde bir rahatlama ifadesi belirdi. Gülümsedi ve bir şey söylemek için ağzını açtı, ama o anda yan tarafımızda oturan Lyle araya girdi. “Bu doğru mu? Çünkü geçen hafta sizi köprünün orada gördüm, öpüşüyordunuz. Senden beklemezdim, Sirius.”

“Ne?”

Remus'la aynı anda sorduğumuzda, Lyle omuz silkti ve arkadaşlarına döndü. Bu da nereden çıkmıştı? Daha doğrusu, bu insanlar neden sürekli hakkımda dedikodu yaymaya bayılıyorlardı? Lyle'ı boğma isteğimi dizginlemeye çalışırken Remus'a baktım. Yüzü düşmüştü, başını önüne eğmiş sessizce tabağındaki sebzelerle oynuyordu. “Bu doğru değil,” dedim, savunmaya geçerek.

“Açıkçası umurumda değil, Sirius. Son zamanlarda yaptıklarınla söylediklerin epey çelişiyor.”

Bana bakmadan konuşmuş ve bir anda ayağa kalkmıştı. O, hızlı adımlarla salondan çıkarken yüzümde üzgün bir ifadeyle James ve Peter'a baktım. Lily'nin bile dikkatini çekmişti ki, “Ah, Sirius,” dedi, acıyarak. “Yine ne yaptın? Hâlâ Remus'u kıskandırma taktiğini mi oynuyorsun?”

“Ne? Hayır, öyle bir şey yapmıyorum.”

“Haftalar oldu,” diye devam etti. Beni duymuyor gibi davranıyordu. “Bırak artık, bu yaptığın onu kırmaktan başka bir şeye yaramıyor.” Şaşkınlık içinde ona baktım, James ve Peter da öyle. Neden bahsettiğini bilmiyordum. Remus'u kıskandırmaya çalışmamıştım, çünkü beni neden kıskanacaktı ki? Merlin aşkına, ona gizliden âşık olan bendim! Jordan'la öpüşmüş olduğum düşüncesi -iğrenç- onu neden kırıyordu? “Plan A,” dedi James, yumruğunu yavaşça masaya vurarak. “Çabuk, koş!”

Plan A, yani Remus'u Tavlama Planı; tek bir temel ilkeye dayanıyordu: Her durumda, ne olursa olsun, Remus'a iyi davranmak ve küçük jestler yapmak. Plan B diye ikinci bir planımız olmadığı için tek planımıza A demek saçmaydı, ama James'ten çok da mantıklı bir şey beklememek gerekirdi, her neyse. Onu duyar duymaz ayağa fırladım, Lyle'a dönüp onu işaret ettikten sonra kendi boğazımı bıçakla kesiyormuş gibi bir hareket yaptım; bu, seni öldüreceğim demekti ve sonra, koşmaya başladım. Remus'u bulmak için koşuyordum, harita yanımda olmadığı için kendime lanetler okusam da pes etmeden koşuyordum.

“Aylak!”

Onu avlunun önündeki mermerlerde otururken gördüğümde bağırdım. Bana döndüğünde kaşları çatıktı, öfkeliydi. Bir an için yanına yaklaşmakta tereddüt etsem de ilerlemeye devam ettim. Yavaşlamıştım, nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum. Yanına oturup ondan tarafa döndüm. “Özür dilerim,” diye mırıldandım. Ellerimi kucağımda birleştirmiş, yaramazlık yaptığı için suçluluk duyan bir çocuk gibi duruyordum. “Sadece.. Söylentiler yerine bana inanmanı istiyorum. Biliyorum, sana pek bir şey anlatamadım, ama benden uzak duruyorsun. Sanki.. Benden nefret ediyor gibisin. Eşcinsel olduğum için mi? Ve sahiden bir Slytherin'le olabileceğimi düşünmüş olamazsın, değil mi?”

fallen in love while on my way | wolfstar  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin