Yeni Hayatımın İlk Günü

1.4K 69 22
                                    

2020 Ekim - İspanya
"Bana kaç kere ağladın baba? Bana kaç kere ağladın... "

"Nare... Kızım sakinleş."

"Çocukluğumu elimden aldın baba, annemin gençliğini elinden aldığın gibi. "

"Neler söylüyorsun sen, Nare? Babanla konuştuğunu unutma!"

"Ne kadar da saygısızım değil mi baba? Sen etrafında bulunan hiç kimseye saygı duymazken ben sana saygı duymak zorundayım, öyle mi?"

Boğazında yumru hissedince yutkundu ve bir süre öfkeyle babasının gözlerinin içine baktı. "Annem senin yüzünden kıydı canına. Ben yıllarca senin yüzünden esaret içinde yaşadım. Ama artık senin avucunun arasına sıkıştırdığın kuş olmayacağım baba, kendi özgürlüğüme doğru yola çıkacağım ve sana düşen tek şey arkamdan bakmak olacak."

"Hiçbir yere gidemezsin."

"Bu defa nasıl engel olacaksın?" Alay eder gibi güldü. "Düşünelim bakalım, peşime düşemezsin, Türkiye'ye giriş yaptığın anda tutuklanırsın." Düşünür gibi ellerini çenesine altına koydu.

"Kartlarımı bloke edersin galiba. Bu da beni durdurmaz. Orada çoktan bir iş buldum bile...Yani baba; parana muhtaç olmayışım ve zedelenmiş olan itibarın da beni burada tutmana bu defa engel olacak.".Nare yüzünü ıslatmış olan yaşları sildi ve babasının gözünün içine baka baka valizini tutup dışarıya adımını attı. Babası sessiz kalmıştı ama bu sessizliğin kısa süreceğini biliyordu. Ne olursa olsun, babasıyla savaşacaktı.

Kendine bir söz vermişti; bugün yeni hayatının ilk günüydü. Özgür bir kadın olacak, ve hangi durumda olursa olsun boyun eğmeyecek ve sesini çıkarmaktan korkmayacaktı.
*************************************************
"TK23589 sayılı Muğla-Milas uçağı yolcularının güvenlik kontrolünden geçerek biniş kapısına gelmeleri rica olunur." Nare, telaşla güvenlik kapısını bulmaya çalışırken bir yandan da babasından gelen mesajı okuyordu.

"Yaptığının çocukça olduğunu sen de biliyorsun. İnat edip de uçağa bineyim deme. Seni akşama evde görmek istiyorum." Nare sinirle güldü. "Çok beklers..." Başını telefondan kaldırıp karşısındaki adama baktı. Adam elindeki kahveyi çarpmanın etkisiyle üzerine dökmüştü.
"Ben gerçekten özür dilerim. Dalgınlığıma geldi. İyi misiniz?" Nare telaşla ve bir yandan da endişeyle bakıyordu.

"Koşuştururken önünüze bakmalısınız, mesajlara değil." Sinirli değil de daha çok dalga geçer gibiydi adam. "Gediz Işıklı ben..." Yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı. "Kahveyi üzerine döküp yaktığınız adam..." Gediz elini uzattığında Nare iyice mahcup olmuştu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bİ'ÇAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin