Cherry Blossom Kingdom //EunTae//

Cherry Blossom Kingdom

Medya prensesimiz❤

*Kiraz...*
°°°
Dışarıdaki sesler yüzünden ayağa kalktım ne oluyordu? Kapı hızla açıldığında yorganıma sarıldım. Kimdi bu hatsiz!

"Prenses buraya gelin!" Tanıdık ses ile kaşlarım çatıldı ne oluyordu burda.

"Prenses buraya gelin hızlı." Ayaklarım benden habersiz oraya ilerlediği de ne olduğunu sormayı daha yeni akıl ettim.

"Ne oldu gecenin bu saatinde burda ne işiniz var?"

°°°
Yataktan sıçradığımda başımdaki hizmetçi kız da benle beraber havaya sıçramıştı.

Titreyen ellerimle yanımdaki suya uzandım suyu damlata damlata içtiğimde biraz daha iyiydim.

"Dışarı çık." Kimseye bu halde görünmek istemiyordum. Hizmetçi kız eğilip dışarı çıktığında kafamı geriye attım. Bu da neydi? Elimi kalbimin üzerine getirdim çok hızlı atıyordu.

"Kral hazretleri taşrif etti." Nedimenin söylediği şeyle ayağa fırladım Kral mı? Üstün başım saçım düzgün değil ki.

Kapı açılıp içeri Kral hazretleri girdiğinde eğilip selam verdim. Kral hazretleri bana bakıp gülümsediğin de bende karşılık olarak ona gülümsedim. Keşke halktan olsaydık o zaman gerçek bir baba kız gibi olabilirdik belki.

"Prensesim benimle beraber dışarı gelmek istermisiniz?" Dışarı mı? Eskisi gibi mi?

"Saray'ın içinde bir gezinti mi yoksa halkın arasında bir gezinti mi kralım?" Sarayın içinde gezmeyi sevmiyordum. Zaten sürekli Sarayın o büyük duvarları içindeydim.

"Sarayın dışına çıkıcağız prensesim." Gülerek söylemişti bunu. Kralla eskisi gibi olmak istiyordum Baba kız gibi...

Kral son aylarda pek iyi değildi hastaydı ve halsiz. Devlet işleri için krala yardımcı oluyorlardı ama o da bir yere kadardı en yakın zamanda bir velihat prens tahin edilmeliydi bunun için ya erkek bir çocuk ki bu mümkün olmuyordu ya da benim evlenmem lazımdı. Kralımız sağlıklı olmalıydı yoksa çok zor duruma giricektim. Kraliçe kral ölürse sadece üç gün ülkeyi idare edebilirdi o da bir velihat prens yoksa. Kraliçe uygun damat adayları aramaya başlamıştı bile ama ben herkezi elimin tersi ile itiyordum. Evet kraliçenin bulduğu damat adayları oldukça iyi kişilerdi, disiplinli, adaplı ve oldukça yakışıklı ama istemiyordum işte.

"Geleceğim Kral hazretleri hemen hazırlanıyım izninizle." Kral hazretleri gülümseyip köşten çıktığında hemen normal kıyafetlerin yanına gittim. Kral hazretlerini bekletmek çok büyük bir saygısızlıktı.

Mavi ve Mor'un hüküm sürdüğü bir kıyafet giyinmiştim çarık ise beyaz ve işlemeliydi.

Saçlarımı tarayıp minik bir topuz yaptım toka olaraksa geçen gün Leydi Yuna ile aldığım açık mavi tokayı kullandım.

Kapıyı açtığımda kral hazretleri hemen kapının önündeki çiçeklerle ilgileniyordu.

"Beklettiğim için özür dilerim Kral hazretleri." Saygı gereği eğildim.

"Bekletmediniz prenses." Kral hazretleri ilerlemeye başlayınca bende arkasından ilerlemeye başladım.

"Prensesim arada ortadan kayboluyormuşsunuz nereye gidiyorsunuz?" Sertçe yutkundum orayı söylemek istemiyordum. Orayı krala söylersem eminim ki oraya birkaç asker dikerdi ve ben böyle bir şey istemiyordum.