Uyumsuzluk, yok olmuşluk, unutulmuştuk.
Beni anlatır, her biri. Yarım kalmışım herşeyde. Ulaşamamışım, başaramamış. En basitinden yarım kaldı, hayatım. Uyanmayı başaramadım. Ulaşamadım hayatıma.Ben, ölümlülerin içinde ki ölüyüm. Doğduğum gün, zaten ölmüştüm. Asla düzgün biri olmadım, uyumsuzluk sarmıştı dört bir yanımı. Herşey için kötüyüm. Her zaman, her yerde, her kişiye, uyumsuzdum. Ne ismim, ne yaşamım, ne varlığım.
"Bana neden güvendin?" diye sordu kıvırcık.
Karşısında ki adam, ne olduğundan habersiz ona cevap verdi. "Çünkü, iyi biri gibisin." bi'an durakaldı, sonra devam etti. "Sana yardım etmeme izin ver.." yalvarır ses tonu ile bitirdi cümlesini.
Kıvırcık atladı olaya"Ya şuan seni oynatıyorsam, ya küçüklüğümden beri bu an için hazırlanan biriysem?"
Adam şaşırdı, inanmaz gözlerle baktı karşısında ki kıvırcık saçlı çocuğa. "Bunu neden yapasın?" Çocuk bilmem dercesine omuz silkti.
"Neden yapmayayım? Ya şuan biri tarafından yöneyili-" kulağında ki, çipden gelen ses yüzünden sözü yarım kaldı.
"Ses kesini! Anlayacak şimdi, aptal çocuk." elinde olmadan kıkırdadı, kıvırcık. Kelimeleri, ağzında yuvarlayarak konuştu.
"Ses kesini değil baba, kes sesini olacak."
"Efendim, ne dedin?" unuttuğu ses konuştu sonunda.
"Hiç birşey. Biraz uzaklaşır mısın?..evet, biraz daha... Hah, orada kal! Babacığım, şuan beni görüyor musun?"
Bir süre sessizlik oldu "Hayır aptal herif, nereden göreyim seni!" Yine kıkırdadı, çocuk. "Hey, yakışıklı buraya gel!"
Adam etrafına bakıntı, sonra ise 'ben mi' dercesine elini gövdesine götürdü. Kıkırdadı çocuk, bu aralar çok güler oldum diye düşündü bir yandan da.
"Evet, sen."
Ona doğru yaklaşan adama bir bakış atarak, elindeki telefona bişeyler yazdı. O sırada adam gelmiş, kıvırcığın önünde durmuştu. Çocuk, adama telefonu uzattı ve işaret parmağını dudaklarına götürüp susmasını işaret etti.
Adam çocuğa hafifçe başını sallayarak elindeki telefona baktı.
Bana yardım et, lütfen. Yazısıyla kaşları istem dışı çatıldı, sonrasında ağır hareketlerle çocuğa baktı.Çocuk, elini kulağına götürerek saçını açtı ve kulaklığı ortaya çıkardı. Sonrasında hemen elini indirdi.
Adam, çocuğa yaklaşarak eliyle kulağını işaret etti.
"Buda ne!? Yoksa işitme engelli misin?" diye sordu. Çocuk şaşırarak geriye çekildi, yoksa..yoksa anlamamış mıydı?Adam, hızlı bir hareketle çocuğun kulağındaki şeyi aldı. İncelerken bir yandan da soru soruyordu. "Markası ne bunun? Tuhaf bi'şeye benzi-Ah! Özür dilerim parçalandı." dedi gülerek.
Kıvırcık saçlı çocuk, hayrete düşmüş gözlerle adama bakarken gözlerinin dolduğunu ya da ağladının bile farkında değildi. Aklına olan tek şey, kurtulmuş olduğuydu.
O anın, mutluluğu ile adama atlayıp sarılmıştı. Aklı başına geldiğinde ise hızla ayrılıp, kendini düzeltti.
"Ö-özür dilerim, heyecandan oldu." dedi zorla. Adam, çocuğun bu haline gülerek "Hadi, gidiyoruz" gibi şeyler dedikten sonra, kolunu tutup sürüklemeye başladı. Kıvırcık ise herşeyden habersiz, kolunu tutan adamın peşinden yürümeye başladı.
°
°
°
°
°
410 kelime, uu. Şimdi yanlış anlaşılma olmasın, bu yazdığım yer komaya girmeden önceki olan olaylar...
Bu bölümü tek okuyucum olan, @aynayabktksigarayktk kuşuna ithaf ediyorum ♡♡ 436 kelimeee.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy Issues (baba Kompleksi) ||BxB||
Teen Fiction... Daddy issues sendromu olan bir çocuğun kitabıdır ve bu kişiler gerçektir, bu çocuğumuz komadadır ve ben sizlere komaya neden girdiğini anlatacağım. Daha sonrasında ise kendi ship'imi nasıl hayata geçirdiğimi. Ya da ship'imin nasıl hayata geçtiğ...