Hani derler ya, çok seven çok ağlar diye. Yanımda ki adam, çok ağlıyor. Dertli dertli, pişman. Uyuyan bedenime rağmen, onun acısının her bir zerresi içime içime işliyor sanki.
İlk kez hissettiğim şey, elime değen parmaklardı. Kimin olduğunu anlamak zor değildi, çünkü ağlama sesleri hiç kulağımdan eksilme işti.
Elimi okşuyor, öpüyor, tutuyordu. Döngü halinde, bu eylemleri tekrarlayıp durdu.İlerleyen zamanlarda, vücudumun her yerini gezen parmakları hissetmeye başladım. Bazen kollarım, bazen bacaklarım, karnım, boynum. Tepki vermek istedim, ama sadece istedim. Nefes almayı bile bezeremezken nasıl tepki verirdim ki.
Yine bir gün, umutsuzluğun dibindeyken. Kapının açılma sesini duydum ilk önce, daha sonra sandalye gıcırtısı. Derin derin nefesler, iç çekişker.. hıçkırılar."Özür dilerim.. Çok özür dilerim." dedi yanımda ki ses. "İkinizden de özür dilerim."
Sandalyeden kalktığını duydum, daha sonrasında adım seslerini. Yanıma geliyor sanmıştım ama, beni es geçip yanımda yatan kişiye gitti. Bir kaç fısıldamadan başka bi'şey anlamamıştım, yine..
Yüzümde hissettiğim ılık nefes, beni huylandırsa bile hareket edemedim. Çok huylanmıştım ama bişey gelmemişti elimden..
Ilık nefesin sahibi, yüzümün aşağısına doğru inerken bir anda dudaklarımda hissettiğim baskı ile yapabildiğim tek şey olan düşünmeyi de unutmuştum.
________-____-________
OY İSTİYORUM, OY.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy Issues (baba Kompleksi) ||BxB||
Novela Juvenil... Daddy issues sendromu olan bir çocuğun kitabıdır ve bu kişiler gerçektir, bu çocuğumuz komadadır ve ben sizlere komaya neden girdiğini anlatacağım. Daha sonrasında ise kendi ship'imi nasıl hayata geçirdiğimi. Ya da ship'imin nasıl hayata geçtiğ...