I Lost My Mind°Jirosé

1 •ilk karşılaşma•

"Ahh ciddi misiniz? Neden bu kadar içtiniz ki?"

İkisinide taşımaktan güçlük çektiğim jennie ve jungkook sarhoş bir şekilde bana yaslanarak yürüyorlardı.

Bu haksızlık. Onlar kadar içmemiştim ve onları taşımak zorunda kalan bendim.

"Rosé. H-hadi bir öpücük."

Yavşayan jungkook'un kafasını ittirip dilimi çıkarttım. "Çok beklersin."

Onların evini gördüğümde rahat bir nefes aldım. İkisininde kolundan tutarak hızlı hızlı götürmeye başladım.
"Beklemem been."

İkide bir gözleri giden jungkook uyumak üzereydi. Dayanamayıp evin kapısına tekme attım.

"Üff ikinizle de uğraşamam."

Tam onların kapısını kapatıcaktımki jungkook beni durdurup suratıma yaklaştı.

"Bak o lisa denen pislik beni aldattı. Bırakta ben de onu aldatayım."

Kaşlarımı çatıp kollarımı göğsümde birleştirdim. "Birincisi o lisa denen kız seni aldatmadı senin kıskançlık krizin tuttu. İkincisi ise git kendine başka bir kız bul."

Kapıyı sertçe kapatıp hemen karşıdaki eve doğru yürüdüm. Benim evimdi. Babamla kardeşimin yatmış olduğunu dileyerek eve girdim.

Kapının hemen yanındaki aynada kendime baktım. File çorap, göbek üstü tişört ve siyah ceket kişiliğimi aynen ortaya çıkarıyordu.

Bad girl.

Kıkırdayıp odama doğru yürümeye başladım. Yorulmuştum. Beş saat boyunca barda durup sonra da iki öküzü taşımak kolay değildi.

Babamın odasının ışığı açık olduğunu görünce merakla o tarafa baktım.

Babam uyumamıştı ve bavul hazırlıyordu. Beni gördüğünde ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı.

Yine gece saat üçte gelmeme kızacaktı belli ki. Artık alışmıştım. Ellerimi ceketimin cebine sokarak ona baktım.

"Merhaba rosé. Hangi adamla neler yaptın bugün anlatmak ister misin?"

Küçümseyerek güldüm ve cevap verdim. "Bugün birşey yapmadım baba."

Bavulu gösterek sordum. "Bu ne?"

Bir anda erkek kardeşim babamın yanında belirdiğinde ona da merakla baktım.

"Neler oluyor?"

Babam gülümseyerek cevap verdi. "Gidiyoruz rosé. Taşınıyoruz. Ama sen gelmiyorsun. Sen burada, bu her gece yaptığın pisliklerle kalıyorsun."

Odasına geçip bavulu eline aldı ve bana doğru geldi. "Görüşürüz kızım!!"

Erkek kardeşimin elini tutarak kapıya doğru yürümeye başladı. Sinirle arkamdaki dolaba vurdum. Sonra da gittikleri yöne doğru bağırmaya başladım.

"Ne halt yerseniz yiyin. Sensiz daha mutluyum ben."

Gözümden yaş aktığında kapı çarpma sesini duydum. Annem öldükten sonra herşey daha da zorlaşmıştı.

Babam bana karşı mesafe koymuştu. Ben de barlara merak salmıştım. Bu şekilde birbirimizden nefret etmiştik.

Gözümdeki yaşı silerek mutfağa yöneldim. Buzdolabını açarak bir içki aldım ve evden dışarı çıktım.

Birkaç adım ötemdeki kaldırımlara yürüyüp oturdum. İçki şişemin kapağını açarak başıma diktim.

Kimin ne yaptığı umrumda değildi. Kendi dünyamda her zaman tek başımaydım.

Etraf çok sessizdi. Hiç bir yerden ses gelmiyordu. Bu benim için iyi değildi.

Sessizliği sevmiyordum.

İçkimden bir yudum aldıktan sonra karşıdan bana bakan bir adam gördüm. Gecenin bu saatinde normal giyinimli birini görmek normal birşey değildi.

Ama bana bakıyordu.

İçki şişemi kaldırarak ona seslendim. "Ne bakıyorsun. Gel sen de iç. İyi gelir."

Bakmaya devam ettiğinde omuz silkip içmeye devam ettim. Gelmek istemiyorsa yapabileceğim birşey yoktu.

"Ben jimin." bir anda yanımda beliren adamla sıçradım. Az önce seslendiğim kişiydi.

Ne ara yanıma gelmişti ki?

Bana baktıktan sonra yola doğru bakarak devam etti. "Ve bir deliyim."

Kahkaha attım. Sonra da ceketimin kol kısmını ağzıma sildim ve jimine baktım.

"Gerçekten deliymişsin. Şuraya bak. Beni korkuttun."

Ona doğru bir şişe uzattığımda eliyle ittirdi ve bana baktı. "Hayır. Ben gerçekten deliyim. Timarhaneden kaçtım."

Tekrar kahkaha attığımda donuk bakışları beni durdurmuştu. Yutkunarak ona baktım.

"Nerede oturuyorsun?"

Yandaki evi gösterdiğinde güldüm. "Bak şimdi deli olduğuna inandım. Orada her gece yiyişmekten bizi uyutmayan çift oturuyo. Onların o evden vazgeçeceğini sanmıyorum."

Kıkırdayıp ayağa kalktım ve elimi onun omzuna koydum.

"Onu bunu bilmem ama tanıştığıma memnun oldum jimin. Dalga geçilmek için iyi birine benziyorsun."

Bana baktığında dilimle dudaklarımı yaladım ve göz kırptım. Şaşkın bir şekilde bana bakınca tekrar kahkaha attım.

Deli jimin.